Şu an önümde son dersimin final ödevi var, küfür ede ede yapıyorum... Ondan kurtulmak için buraya geldim ve bir şeyler yazdım, sizi bekletmek istemedim. Siz de bir sürü yorum yapıp beni mutlu edebilirsiniz. 💚 bölüm sonundaki bilgilendirmeye göz atın.İyi okumalar
——
Bahar'ı uyutup odanın kapısını kapadıktan sonra mutfağa geçtim. Onun yemek yemesi için sıvı şeyler hazırlıyordum. Mercimek çorbası yapmak için malzemeleri çıkarıp tezgahın üzerine dizdim, ellerimi yıkayıp yemek işine girişecekken evin kapısı çaldı. Eylül gelmiş olmalıydı, kapıyı açıp karşımda gördüğüm kişiyle birkaç adım geriledim.
"Merhaba Oğuz, işte geldim."
——
Odanın kapısı açılınca yorgun bakışlarımı kapıya diktim, yine gelmişti. Üzerinde her zaman ki gibi siyah bir takım elbise vardı. Yutkunup yerimden doğruldum. Umarım artık beni bırakırdı, beş yıl olmuştu. Artık burada kalmak istemiyordum, özgür hayatımı istiyordum.
"Nasılsın Oğuz?" nefretle onun yeşil gözlerine baktım. Tiksiniyordum ondan, sevdiğim kadına tıpatıp benziyordu. Sevdiğim kadının yüzünü bu kadın yüzünden göremiyordum senelerdir.
"Beni ne zaman bırakacaksın Melek?" gülümseyip topuzundan dışarı çıkmış sarı saçını geri itti.
"Artık özgürsün Oğuz, umarım bir daha Bahar'a yanlış yapmanan gerektiğini anlamışsındır."
Ondan kesinlikle nefret ediyordum.
Günümüz
"Ne zamandan beri?"
"Aylar oldu." başını sallayıp uyuyan Bahar'ı izlemeye devam etti.
"Aynı bana benziyor değil mi Oğuz? Saçları, gözleri, bakışı bile."
"Bakışları mı? İşte alakası yok. O senin gibi şeytan değil. Ah Melek isminin hakkını verseydin keşke." Melek itici bir kahkaha atıp oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi.
"Unutma küçük çocuk, ben olmasam Bahar'ı göremezdin."
"O ölüyor, görüyorsun değil mi? Baksana, bitti. Hareket edemiyor, konuşamıyor, sadece öylece yatıyor. Sen masıl annesin?"
"Ona iyi bakıyorsun Oğuz. Aferin."
Alayla yüzüne bakıp iç geçirdim.
"Onu son kez gör diye çağırdım, şimdi siktir ol ve git."
"Onu götüreceğim, ölecekse bile benim yanımda ölecek. Alakası olmayan bir adamın yanında değil."
"Sen insan değilsin Melek. Nasıl böyle sözler söylüyorsun. Git buradan."
Odanın içini dolduran inlemeyle ikimizde Bahar'a baktık. Uyanmıştı, hızla yanına gidip elini tuttum.
"Günaydın gün ışığım," alnına öpücük kondurup yüzünü okşadım.
"Bebeğim." Melek, Bahar'ın yanına gelip diğer elini tuttu. Bahar öylece yüzüne bakıyordu. Onu hatırlamış mıydı?
"Benim anneciğim, sana geldim bak." Bahar'a döndüğümde yüzünde buruk bir ifade vardı. Gelmesine sevinmemişti, onun üzülmesine izin veremezdim.
"Git artık seni istemiyor."
Bana cevap vermeden Bahar'ın yanına uzandı ve onu kolları arasına aldı. Bahar sadece ona bakıyordu, gözünden ufak bir damla akıp boynunda yol izledi. Özlemiş miydi? Bir şey demeden odadan çıktım.
Böylece onun ölümünü izlememiş olacaktım.
____
Diğer bölüm final yapmayı düşünüyorum. Yazacak bir şey kalmadı ne yazık ki. Merak etmeyin sizi üzmeyeceğim. 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN NUMARA (GERi DÖNÜŞ) 2
Historia CortaZamanın nasıl geçtiğini bilmeden yaşıyordum bu hayatı, yaşamak için yaşıyordum. Sevdiğim insanı kaybedeli beş yıl olmuştu. Kendimi katil gibi hissedeli koskoca beş yıl geçmişti. Bedenenim hala dimdikken ruhum o gün Oğuz ile ölmüştü. --- "Merhaba...