Selllammmmmmmm.
Burayı okumadan geçmeyin lütfen.
Bilinmeyen Numara finali hakkında iki tane fikrim var, hem bir birine benziyorlar hem de benzemiyorlar. Ben diyorum ki iki tane final yazayım ne dersiniz?Bir de benim çokkk önceden yazdığım bir texting hikayesi daha var, onu atsam onuda okur musunuz? Ona göre atacağım alslalsls yoksa kalsın.
Şimdi bölüme geçebilirsiniz, iyi okumalar.
Bir de bu bölüm 20 vote olsun ya o kadar okunma var, 13-15 vote arası değişiyor...
______
Eylül'ün yoğun ısrarı ile bir gece klubüne gelmiştik. Kocası Ali ve yakın arkadaşları ile bir kutlama yapacaktılar. Çünkü Eylül hamileydi, bu habere çok sevinmiştim çünkü uzun zamandır bebek istiyorlardı.
"Hadi Bahar, herkes bizi bekliyor." onunla beraber içeri girip tuttukları locaya ilerledik. Orada tanıdık birçok kişi vardı buna Oğuz'da dahildi. Gözlerimi bıkkınlıkla Eylül'e çevirdim, Eylül sinsice gülüp koluma girip beni zorla ilerletti.
Oğuz ile konuşmamız üzerinden iki ay geçmişti, bu sürede herkes Oğuz'un yaşadığını öğrenmişti. Ben hariç herkes bunu normal bile karşılamıştı, sanki hepsi bana oyun oynamıştı. İpek bile buna çok sevinmişti ve o günden beri Oğuz'un peşinde dolanıyordu. Ali'yle ise konuşmuyordum. Çünkü o da bana oyun oynamıştı.
"Hoşgeldiniz." kısaca herkese selam verip boş bir koltuğa oturdum. Eylül'de yanıma oturunca arkadaşlarla konuşmaya başladık. Ben daha çok önümde duran meyve kokteylini içiyordum.
"Selam millet." tanıdık ses ile kafamı kaldırıp İpeğe baktım. Burayada mı gelmişti? Oğuz'un yanına oturup yanağına öpücük kondurdu. Oğuz'un tepkisini görmek için ona baktığımda mavi gözleri ile bakıştım. Gözlerinde gördüğüm sinsi parıltı ile nefesimi tuttum, benimle oynamaktan eğleniyordu. Oğuz'un dudakları İpeğin siyah saçlarına dokununca iç geçirdim.
Şerefsiz yine şerefsizdi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde meyve suyu içmeyi bırakıp alkol içmeye başlamıştım. Karşımdaki görüntüden mi yoksa çok içmemden mi bilmiyorum ama midem çok kötü bulanıyordu. Oturduğum yerden kalkıp koşar adımlarla tuvalete gittim, boş olan bir kabine girip klozetin kapağını açtım ve midemdeki tüm sıvıyı boşalttım. Midem rahatlamıştı, saçlarımdan akan terler ve kusmuk kokusu midemi bulandırmış olsada dayanıp klozetten çıktım ve avcuma doldurduğum suyu yüzüme çarptım, yüzüme ve ensemi suyla temizledikten sonra ağzımıda suyla doldurup gargara yaptım.
Kendime çeki düzen verip lavabodan çıktım, tam köşeyi dönecekken kolumun tutulup çekilmesi ile sırtım duvara çarptı. Gözlerim Oğuz'un mavileri ile buluşunca iç geçirdim.
"Ne var?"
"Çok mu kıskandın?" oflayıp gözlerimi ayakkabılarıma çevirdim.
"Dayanamadığın için mi kalktın masadan? Biliyorum hala deli gibi bana aşıksın."Alayla gülüp tekrar ona baktım. Aşık mıydım?
"Uzak dur benden, İpeğe gitsene."
"Ben onu istemiyorum ki." elimi tutup ellerini arasına aldı. "Ben ne olursa olsun seni istiyorum. Hata yaptım biliyorum, çok saçma şeyler yaptım çok kırdım seni. Ama ben ne olursa olsun senden kopamıyorum Bahar."
Alnını alnıma yaslayınca gözlerimi yumdum. Kokusu beni kendine çekiyordu, ben de ne yaparsam yapayım ondan kopamıyordum. Ne dersem diyeyim, benim tek aşkım o'ydu.
"Ben sana deli gibi aşığım Bahar."
Dudaklarının baskısını hissediyordum, hareket ettikçe benim dudaklarıma değiyordu. Ağzımı açsam onunla öpüşecektim. İstiyor muydum? İstiyordum.
Bunu yapmak için dudaklarımı araladım, Oğuz'un dudakları hızla aralanmış dudaklarıma değdi. Ona karşılık verdim, sertçe öpüşmeye başladık. Alt dudağım onun dudakları arasında eziliyordu. Elleri bedenimde geziniyordu, onu çok özlemiştim. Onu her şeyiyle özlemiştim.
Biz bir bütündük, istesekte ayrılamazdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN NUMARA (GERi DÖNÜŞ) 2
Short StoryZamanın nasıl geçtiğini bilmeden yaşıyordum bu hayatı, yaşamak için yaşıyordum. Sevdiğim insanı kaybedeli beş yıl olmuştu. Kendimi katil gibi hissedeli koskoca beş yıl geçmişti. Bedenenim hala dimdikken ruhum o gün Oğuz ile ölmüştü. --- "Merhaba...