0.5

23 0 0
                                    

Çikilatalı sütleriiiiiim merhaba.
Kusura bakmayın bu bölüm biraz geç geldi ama elimden geldiğince uzun yazmaya çalışacağım, beklediğinze değicek emin olabilirsiniz.

Bu arada nasıl olduğunuzu sormadım.
Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir.

Uzatmadan başlıyorum o zaman.

5.BÖLÜM - KAÇIŞ

"Bazen yaşamak için, sadece hayaller yetmez."

Boğazımdaki susuzluğu gidermek adına birkaç sefer yutkunmaya çalışsamda olmuyordu. Karın boşluğumdaki  kurşun yarasının sızıntısı midemi bulandırırken elimi karnıma götürüp yattağım yatakta hızla doğruldum. Karanlık odada birkaç saniye nerede olduğumu algılamaya çalıştım. Sonra aklıma nerede olduğum gelince derin bir nefes alıp ayaklandım. Uykulu adımlarla odada bulunan lavobaya gidip kendime gelmek için elimi yüzümü yıkadım.

Anlık baş dönmem, bedenimi ele geçirirken gözlerimi sımsıkı yumarak yüzüme gelen saçlarımı omzumun arkasına iteledim. Neden birden bire böyle olmuştum ki?

Kendime az da olsa geldiğimde tekrar yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra lavobodan çıkıp su içmek için odadan çıktım. Dışarıdan vuran ışığın hafif loşluğu koridoru doldururken koridorun ortasındaki merdivenlerden indim.

Geniş oturma odası karşıma çıkarken etrafını çevrelemiş odanın kapılarını süzdüm birkaç dakika. Mutfağa açıldığını hatırladığım kapıyı araladığımda karanlık odada gezindi gözlerim. Kapının hemen yanında olduğunu fark ettiğim ışığı açtığımda bana bakan bir çift soğuk gözlerle göz göze gelmemle bedenim kas katı oldu. Ela gözlerini üzerime dikmiş bana bakarken altında sadece eşofman olduğunu fark ettiğimde kan yanaklarıma sıçradı. Onlar nasıl baklavalardır ey insan oğlu.

"Özür dilerim. Ben... Ben sadece burayı mutfak sandım." diye bişeyler gevelediğimde bakışları anlamsızlaşınca utançla odadan çıkıp kapıyı kapattım.

Elimi anlıma götürüp içimden kendime övgüler yağdırırken "Aferim bana!" diye homurdandım.
Mutfağın nerede olduğunu hatırlamıyordum.

Hepsini tek tek denemekten başka çarem olmadığı aklıma geldiğinde 'Allah'ım n'olursun başıma bişey gelmeden şu mutfağı bulayım başka bişey istemiyorum' diye düşündüm. Ömer'e yakalanmak istemiyordum çünkü biliyordum ki beni görürse kaçmaya çalıştığımı düşünüp canımı yakıcaktı.


Bir anda gelen cesaretle çıktığım odaya tekrar girip kafamı yere eğerek ona hiç bakmadan "Mutfağın nerde olduğunu sorsam?" dedim. Beni süzdüğünü hissettiğimde göz ucuyla ona baktım.

Bana doğru geldiğinde ne yapacağını kestiremeyerek anlamsızca ona bakarken yanıma geldiğinde bakışlarını üzerimden alıp bir yeri işaret etti kafasıyla.

Gösterdiği yere baktığımda bir kapıyı işaret ettiğini görünce "Teşekkür ederim." diyerek gösterdiği kapıyı açıp girdim. Koridordaki lambadan bulunduğum yere yansıyan ışıktan dolayı mutfakda olduğumu anladığımda içimdeki rahatlama hissi oluştu. Bir bardak alıp su doldurduktan sonra dikleyerek susuzluğumu giderdim.

Hâlâ kötü hissediyordum. Sanki birisi boğazımı sıkıyor, nefes almamı engelliyor gibiydi. Temiz hava almalıydım. Yoksa oksijensizlikten ölebilirdim. Başıma vuran sancılar, sızlayan yaram ve nefes alamamam sayesinde bir an bayılacak gibi oldum. Sendeleyerek sırtımı masaya çarptığımda ağzımdan hafif inleme firar etti. Derin derin nefesler alıyordum fakat ciğerlerime yetmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GERÇEK HAYAL 👊(YAZILIYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin