6.bölüm (Ya Sen, Ya Ben)

25 6 0
                                    

"Ya buradan gidecektim yada o"

Yanlızlıktı bizi buralara kadar getiren, birbirimizi tanımamamız. Kafalarımızın karışık olması neyi değiltirebilidiki? Hiç birini aynı bir yaprak gibi uçarken savrulmayıda öğrenmiştik. Bir anda "Dur!" sesi bir yanda o. Gözlerimi kapatmış beklerken hayatı, yetmezdi. Sonunda her şey olurdu.

Ben Adaydım. Ada olsa bile denize yüzü demeyen, nolursa olsun hayattan zevk almayı bilendim. Şu ana kadar, dönüm noktama kadar...

Gözlerimi açtığımda bilinmeyen bir evde buldum kendimi. Benden önce sıcak olmayan benden sora ise ısı saçan bir koltukta... Güneş vururken yüzüme güneşin geldiği yere baktım. Halika manzarası olan duvar değilde ışığı içinde barındıran yerdi önümde kafeye benzer bir mutfağı vardı. Yanımda ise gitarı... Kendime geldiğimde birilerini ararken, kapıdan anahtar sesleri gelince soluğu orada aldım... Adama baktığımda ise hafızam bu adamı tanımakta zorlanmıştı.

"Niye ayaktasın?" dedi. Kaşları çatık yüzü buruşuktu kısacası sert görünümlü bir tipi vardı adamın saki gözlerinde birine karşı nefret saklıyor ve anı gelince ise onu dökecek ve rahatlayacak gibiydi

"Ben bir yabancının evinde rahat rahat oturamıyorum." dedim. Oysa ki beni umursamayarak "Beli" diyince burada ne işim oldunu hatırlayıp
"Sen kimsin?" dedim. Sinirli bir sesle 

"Düşmanın değilim şimdilik bunu bilsen yeter." dedi umursamaz bir şekilde ama benim merakım yetmiyordu çünkü bu kadar cevap istemiyor gerçeği bütünüyle öğrenmek istiyordum.

"Nasıl geldim ben buraya?" dedim. 2. büyük sorumu sorarak  sorguda ki polis gibi sorumu sorunca onda ki gıcık gülümsemeye şahit olmuştum maalesef

"Anatacağım fakat iyi değilsin otur şuraya su getireyim." diyerek mutfağa doğru gitti ve en son sülahideki su katma sesini duydum.

"Benim suya ihtiyacım yok. Söyledikten sonra beni burada bulamasın zaten." diyerek inatlaşma ın zirvesini yaşıyordum. Oda ban karşılık vererek "Yanlız inatlaşma benle iyi edersin. dedi ve bana suyu uzatı ama benim dayanacak sabrım ve zamanım olmadığı için" Söyle ne söylüyeceksen. "diyiverdim. Oda bana hatırlamakta güçlük çektiğim bir şey anlatmakla meşguldü.

" Okuldan çıktıktan sonra ardından bende çıktım. Eşyağan düşmüştü. Ama asıl nedenim tehlikede olmandı sana yetişmeye çalışırken benide kovalıyorlardı. Sana dokunduğum anda etraftaki seslere ve olanlara vücüdun dayanamadı ve bayıldın. Seni kucağıma aldıktan sonra 2 kilometre koştum neyse ki araba vardı ve eve götürdüm seni. "

" Bende buna inandım değil mi? "dedim. Çünkü buna karşılık bunu hak ediyordu. Hiçbirşey hatırlamıyor, hatırlayamayıncada deliriyorum.

" Bunlar gerçek " dedi beni kendine inandırmak adına

" Ama sen değilsin yalan atma bana. " diye tekrarladım cümlelerimi. Hıncımdan ve beni engelemesin  diye yanımdaki yastığı ona fırlattım. Hemde koltuktaki çantamı ve çeketimi aldıktan sonra kapıya gideceken kolumdan tutu ve beni iti.

"Ortalık sakinleşeceğe kadar hiçbir yere gitmiyeceksin." diye ekledi haraketine hafızamı zorlayınca anide kim olduğunu anlayınca ses tonumlada duygularıma karşılık vererek "Sen çarpıştığım o çocuksun" dedim. Oda bana rahatlamış gibi "Anladın sonunda" diyerek yanındaki koltuğa oturdu. Annemi ve Babamı düşünerek ve karşımdaki yabancı adama hiç güvenmediğimden dolayı "Gitmek zorundayım" diye kapıya doğru gideceğim anda "Gidemezsin." diyerek 2. kez yolumu kesmeye çalıştı ama gitmek istediğim için yanımdaki yastık fırlatıp açık kapıya doğru yöneldim ve ardıma bakmadan kaçtım onunda arkamdan geleceğini tahmin ederek baya bir hızlı koşmuştum. Taki bilmediğim sokakta, hava kararınca ve yağmur yağınca kadar... Bir yandan yağmur damlaları bir yandan o peşimi bırak mazken boş bir banka oturmuştum. Kendimi hatırlayarak her bir yağmur damlasına vücudum ıslanıyor ve üşüyordum ama yüzümü bir türlü yağmurdan ayıramıyordum. Fakat zaman hızla ilerlerken o adam beni bulmuş ama bu sefer ben gidemiyordum Islanmaktan...

ÖzgürceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin