Kafamı ona çevirdim. Gülümseyerek bana bakıyordu, ona soğuk bakışlar atarken, karşımdaki koltuğa geçti.
"Konuşmak istemiyorsun galiba?"
Ah! Çok mu belliydi?
Kafamı evet anlamında salladığımda, gözlerimi ona diktim ve onu incelemeye başladım.
Saçları oldukça güzeldi, alnına gelen saçları terlemiş görünüyordu. Oda sıcakdı ve bu normaldi.
Saçlarından gözlerimi ayırıp gözlerine diktim. O sırada bana baktığını fark ettim, umursamadım.
Gözleri.. Gerçekten çok güzeldi. Sanırım gördüğüm en güzel kahverengi tonuydu.
Gözlerim yanağındaki izine takıldı.
Ellerim ile yanağını işaret ettiğimde, bir an duraksadı.
Eli yanağına deydiğinde sıkıca kapatıp açtı gözünü.
"Ah, şey. Çok küçükken aptal abim ile bilgisayar kavgası ederken oldu."
Kafamı salladım.
"Tzuyu, geçmişte ne yaşadın?"
Beni konuşturmaya çalışmaya çalışıyorsun, ama nafile.
Kafamı duvara diktim. Duvarda bir tablo vardı, gözlerimi kısıp tabloya baktığımda tabloya baktığımı fark edip gülmüştü.
"Ben yapmaya çalıştım kk~"
En sonda, sesini inceltmişti ve tatlı bir şekilde söylemişti.
"Seni konuşturmak için zorlamayacağım."
Gözlerimi ona çevirdim hala bana bakıyordu, o herkese karşı böyle miydi?
"Eğer, istersen."
Cümlesine devam etmeden ayağa kalktı, masasına uzanıp küçük bir kağıt ve kalem aldı. Kağıda bir şey yazdıktan sonra elime uzattı.
"Bu telefon numaram. Konuşuruz."
Elimi uzatıp elindeki kağıdı aldım. Kağıdı aldığım gibi telefonumun kılıfının içine attım.
Bakışları sürekli üzerimdeydi.
"Annen, şar-"
Annen dediği yerde kaşlarımı çatıp ona bakmıştım. Devam etmedi neye sinirlendiğimi anlamaya çalışmıştı.
Pes edip ona cevap verdim.
"Annem değil! O kadın de!"
Annem demesi sinirimi bozmuştu. Sinirle ayağa kalktım ve dışarı çıktım. Arkamdan geldi.
O kadın koltukta oturmuş çıkmamı bekliyordu, beni görünce ayağa kalkıp gülümsedi.
Onun gülümsediği her an onu öldürme isteğim artıyordu.
Arkamda olan adama bakıp-ciddi anlamda adını hatırlamıyordum bile-
"Bitti mi?"
Adam bana bakıp, cevap verdi.
"Aslında bitmedi, ama Tzuyu'yu ilk günden yormak istemedim. İyi günler!"
İyi günler derken bastırarak söylemişti. Ve bana bakarak, cidden bunu umursayarak biri miydim? Hayır.
Odasına tekrar girip kapıyı kapattığında, o aptal kadın şok içinde bakıyordu.
Ona aldırmayıp oradan ayrıldım.
Arabanın yanına geldiğimde sabırla kadını beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog|Tzukook|
FanfictionKadın ayağa kalkıp bana baktı, gözlerimi ona diktim ve odadan çıkışını izledim. Ve o sırada bana seslenen bir ses vardı. "Ben Jeon Jungkook."