Biz,birbirimizin kabuslarını en sonunda rüyaya çeviren o güzel çifttik.

539 69 39
                                    

"Kötü bir kabus gördüm Jongin."

Başıma sarılmış sargı bezi ve koluma takılmış serumu geç fark etmem; yorgunluğun üzerine çöktüğü göz kapaklarımı zar zor açmamdan kaynaklanıyordu.Nasıl bir oyunun içerisinde olduğumu anlamak biraz zamanımı almış olsa bile tüm bunların bir rüyadan ibaret olduğuna inanmak bana biraz saçma geliyordu.

"O garip adamla sevgiliydin,ismini hatırlayamıyorum.Bana ihanet etmiştin ve sana o kadar çok kırgındım ki..
Çok kırmıştın beni Jongin ve inan parça parça dağıttığın benliğimin yere savrulan parçalarını eğilip alamayacak kadar yorgundum.Sürekli ağlıyordum,zamanı geri alamadığım için çoğu zaman sinir krizleri geçiriyor etrafı dağıtıyordum.Seni çok özlüyordum Jongin,kokunu çok özlüyordum.Bende unuttuğun kıyafetini yanımdan ayırmıyor,tişörtünün üzerine sinen kokunu sürekli içime çekiyordum.Sana bir daha sarılamayacağı için kollarımı kesmek isterken bir yandan sana koşan ayaklarımı parçalamak istiyordum.Gel gitler içerisinde kaybolan ruhum tutunması için seni arıyor fakat bulamadığı için derine düştükçe düşüyordu.Kırılmış olan beni bir tek sen toparlayabilirsin Jongin,lütfen beni bırakma."

Jongin'in yönelttiği sorulara cevabını verirken gözyaşlarım kontol edilmeksizin gözlerimden akıyordu,daha fazla dayanamayıp kollarımı yatağın yanı başında bekleyen kişinin boynuna dolamış hıçkırarak ağlayışımı durdurmaya çalışmıştım.

Tıpkı boynundaki kollarım gibi o da kollarıyla belime sarıldığında omzumda hissettiğim sıcaklıkla onunda ağladığını anlamıştım.

Gözlerimdeki yaşları elleriyle sildikten sonra yanağıma bir öpücük kondurarak bu gerçekleşen her şeyin bir kabus olduğunu,beni asla bırakmayacağını söylemişti.

Yaşlı gözlerim ile ona bakarken uyuşan parmaklarımın üzerindeki ellerinin sıcaklığını iliklerime kadar hissediyordum o ise kızaran gözlerine inat her cümlesini güzel gülümsemesiyle tamamlayarak konuşuyordu.

"Tanrı'ya yemin ederim ki Kyungsoo seni kalbimin atmayı bıraktığı o son güne kadar seveceğim.Rüyalarını kabusa çeviren Jongin yerine,gerçekliğini süsleyen Jongin olacağım.Ellerimiz birbirinden ayrılmadığı sürece ikimizde pes etmeyeceğiz Kyungsoo,seni kalbimdeki en güzel hislerle seveceğim diye söz verdim ve bunu tutmak sana kanıtlamak için o kadar çok hazırım ki...Gözlerinin içerisine serpilen ışıklar,Kyungsoo onlar bana huzurun her bir rengini bahşederken kalbimin başka birisine yöneleceğini aklının ucundan dahi geçirme.Kötü bir kabustu ve en sonunda gözlerini bu sıkıcı hayatını rüyaya çevirecek adam için araladın,zihninin seni üzmek için kurguladığı bu oyun sona erdi ve en sonunda birlikteyiz,seni seviyorum Kyungsoo sonsuza kadar seveceğim."

Bütün bunlar Jongin'den ayrı kaldığım kabusumda Tanrı'ya ona tekrar sahip olmak için yalvararak ettiğim duaların kabul olduğunu düşünmeme sebep oluyordu.Yüzümde oluşan tebessüm,üzgün olduğum anları el sallayarak uğurlarken önümde heyecanla ben uyurken neler yaptığını anlatan kişiyi izliyordum.

Jongin uyanmamı bir hafta boyunca beklediğini,ağır uykunun eşiğindeyken ara sıra gözlerimden yaşlar geldiğini ve tüm bu olanlar boyunca başımdan bir an bile ayrılmadığını teker teker anlattığında neden bu hastane odasına düştüğüm yavaş yavaş zihnimde canlanıyordu.

"Jongin,biz evliydik!"

Eski sevgilim rolüne büründüğü bu kişiyle aslında evli olduğumu aniden hatırlamak beni şaşkına çevirmiş yatağın kenarında olan sarı saçlı kişiyi ise kahkahalara boğulmasına sebep olmuştu.

"Ah Kyungsoo,bunu sana alıştıra alıştıra söyleyecektim fakat kendin hatırlamayı tercih ettin.Evet biz evliyiz ve sen evimize geldikten bir süre sonra bayılıp kafanı sert bir yere çarptığın için bir haftadır buradayız."

"Biz cidden evliyiz."Derken şaşkınlığa bürünen yüz ifadem yerini mutluluğa bırakmış,şişmiş olan gözlerim gülümsediğim için yavaş yavaş kısılmaya başlamıştı.

Bir yanım mutluluk ile dolup taşarken diğer yanım hâlâ kısa süreli şokun etkisini yaşıyordu;ben ise yaşadığım bu saçma şeye rağmen birlikte olduğumuz için şükür ediyordum.

Yüzümü avuçlarının içerisine aldığında gözlerini göz bebeklerime sabitleyip fısıldayarak konuşmaya başlamıştı;

"O kadar bekledim şimdi izninle seni öpmek istiyorum."

"Jongin!"diyerek ellerimle yüzünü uzaklaştırdığımda küçük bir bebek gibi büzdüğü dudaklarını gördüğümde dayanamayıp yakalarından tutup kendime çekerek dudaklarını dudaklarımla buluşturmuştum.

Hayatım aynen bu anın güzelliğiyle devam etmiş,önümüze çıkan bütün zorlukları birlikte yenmiştik.

Gerçekliğine sıkı sıkı inandığım bu kabusun yalan olması beni rahatlatsa da hayatıma devam ettiğim bu süreçte beni biraz da olsa etkilemiş fakat Jongin'in söylediği güzel sözleri hatırlayınca içimde alevlenmeye başlayan bu ateşi söndürmüştüm.

"Biz birbirimizin kabuslarını en sonunda rüyaya çeviren o güzel çifttik biz Kaisoo'yduk."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Happier | •kaisoo'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin