Denizin Üstündeki Rüzgar *texting

İlaçlarımı Neden Çalsınlar?

Multimedya: Lavin Çağlıyan ❤️

Birkaç yoruma sinir olup bununla beraber bir bölüm daha atıyorum bilginize
•••

Rüzgardan;

"Boy-Kilo ölçümü yapılacak bir ders sonra herkes nöbetçi geldiğinde spor salonuna insin" Semih Hoca zil çaldıktan sonra gelip duyurusunu yapmış sonrada gitmişti. Son derslere yaklaştığımızda herkesin pestilinin çıktığını gördüm.

Okyanus normalde kıçını koyması gereken sıraya eğilmiş kolları arasına sıkıştırdığı kafasıyla dersin başından beri uyuyordu. Yanımdaki Murat ders notlarını tutarken arada bahçeyi izliyor, Lavin elindeki deftere bir şeyler çiziktiriyor, Sınıfa yeni gelen ama aslında yeni olmayan Satılmış ise sırtıma kalem batırıp batırıp duruyordu.

"Lan am hoşafı salsana beni!" Yerimde kıpraşıp arkamda Okyanusla yan yana oturan çocuğa fısıldayınca omuzumu tutup kendine döndürdü. "Bu davar gibi yatıyor oğlum sıkıldım ben bir şeyler yapalım"

"Tamam sen pantolonunu indir ben geliyorum! Lan ne yapacağız dersin ortasında"

"Piç ben öyle mi dedim bom falan oynayalım amk sıkıntıdan kendimi sikicem burada" omuzumdaki elini ittirip "Sana iyi becermeler" dedim ve önüme döndüm.

Şu hani okulun ilk günü görünüp sonrada yok olan tipler vardır ya hiçbir yok yazılma kaygısı olmayanlar, işte onlardan biride Satılmış. Adı gibi garip bir çocuktu Okyanusun paralel evrendeki yansıması gibi bir şeydi. Okulda kalmamak için dönemin ortasında sınıfa ışınlanmıştı şerefsiz, birde sanki aslında buradaymışta biz onu görmüyormuşuz gibi can ciğer olmuştu bizimle.

Bakışlarım Lavine kayınca elindeki kağıda odaklandım. Birisini çiziyordu. Birkaç kez sergide resimlerini görmüştüm, yetenekliydi. Defterimden bir sayfa kopartıp buruşturdum ve hocayı kolaçan edip Lavinin masasına attım.

Gözleri beni bulunca kapüşonlusunun altından kulaklığını çıkarttı. Bu haraketine gülünce oda omuzlarını silkti. "Bu tipsizi mi dinleyecektim?" fazla uzatmadan gözümle kağıdı işaret ettiğimde defteri bana döndürüp bakmamı sağladı.

Kaşlarım havaya kalkarken gülümsedim ve yüzüne geri döndüm. "Çok güzel gözüküyor" oda gülümseyince defteri masaya geri koydu ve dudaklarını aralayıp bir şey söyleyecekken zilin çalmasıyla ikimizinde bakışları zıpkın gibi ayağa fırlayan Okyanusa kaydı.

"Baskın mı var? Ne oldu uyuşturucu mu buldular Sigaraları yutun bende benimkileri yutayım?" Çantasına uzanan çocuk ile yanındaki Satılmış Okyanusu oturtup başını okşadı. "Uyusunda büyüsün niinni tıpış tıpış yürüsün niinni, uyu Okyanus uyuuu" kulağına yaklaşıp ninni okuyunca Okyanusun gözleri tekrardan kapandı. 

"Bir şey diyordun?" Lavine geri döndüğümde ellerini iki yana sallayıp "Önemsiz boş ver" dedi ve ayağa kalkıp defterle beraber dışarıya çıktı.

Nöbetçi öğrenci tekrar derse girmeden gelmiş bizim sınıfı aşağıya toplamıştı. Bizim yanımızda Denizlerin 11-E ve Feyzullahların 11-C sınıfıda buradaydı. Ne bokuna yapıyorlar ki bunu sanki acil bir durumda yardım ediyorlarmış gibi bilgilerinizin elimizde olması lazım diyorlardı.

"Kızlar acilen sıradan sıvışıp tuvalete gitmemiz gerek en azından boşaltım yoluyla daha zayıf çıkacağız" Tutku'nun sesini duyup başımı yan tarafa döndürdüm.

"Fark eden ne olacak bir iki gram için?"

"Bak gülüm, bunlar düz hesap yazılır yani sen altmış iki kilo sekizyüz gramsan seni altmış üç yazarlar ama o gramı bile düşürürsen altmış bir olursun" Tutku'nun dedikleri etrafındaki kızların gözlerini devirmesini sağlarken başını yana eğip oflayarak önüne döndü.