4.BÖLÜM

7 0 0
                                    

Multimedya da Almira su Karahanlı var

Kapının alacaklı gibi çalınması ile uyandım. Hangi gereksiz bu ya bir uyutmadı diye söylene söylene kapıyı açtım. Tabi ya hangi gereksiz olabilir ki Rüzgar ..

"günaydın bebek güzelik uykusundan uyandırdım sanırı" dediğine göz devirerek 

"boş yapma kuzen cumartesi sabahı daha kargalar bokunu yemeden neye geldin" dedim beni iterek içeri geçti ve 

"kargalar ne yer bilmem ama öğlen oldu ne sabahı hadi hazılan da seni kahvaltıya kendımı de öğle yemeğine götürim" dediğinde kafamı salayarak salına salına odama geçtim ve saate baktım saar 11.03 ve bu özürlü bana öğle diyor.

Daha fazla boş boş bakmanın manası olmadıgına karar verip elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim. Banyodan  çıkıp kıyafet secmek için dolabın önüne geldim hava sıcak ve güneşli olduğu için diz üstü turkaz renkli askılı bir elbisede karar verdim ayakabı olarak da kalın tabanlı beyaz spor ayakkabı seçtim. Makyaj olarakta şefaf maskara ve dudak parlatıcının yeterli olacağına karar verdim. 

Odamdan cıkıp salona geçtiğimde rüzgarın telefonla oynadığını gördüm, kim ile mesajlaşıyorsa fazlasıyla dalmış sinsice gülerek arkasından yaklaştım ensesine bir tane vurdum. 

"noluyor lan" diyerek ayağı kalktı ve ensesini ovmaya başladı bu halinekahkaha atığımı görünce 

"sen görürsün küçük cadı seni" diyerek benim üstüme gelmeye başladı hemen gülmeyi kesip geri geri gitmeye başladım. 

"kuzen yapma bak açım zaten üstüne kusarsam benden değil" diyerek yalandan öğürdüm rüzgarın en sevmediği şeydir  kusan insan görmek ve birinin kusması oda direk kusmaya başlar çünkü. Bu dediğime yüzünü ekşitip geri çekildi.

"yürü yemeğe gidelim yoksa iştah falan kalmıcak" dedi kafamı sallayarak onayladım onu ve evden çıktık otoparka inerek arabaya bindik madem o ısmarlıyor onun arabasıyla gidelim araba sürecek halim yok zaten.

Yarım saat sonra bana ait olan bir cafenin önünde durduk buna göz devirdim sözde ısmarlicaktı beleşci. Arabadan inip cafeye girdik. Cam tarafında ki masaya geçtik bu cafeyi babam bir uğraş olsun diye 15 yaşında açmıştı daha doğrusu o yaşta sorumluluk duygusunu anlamam için açmıştı ve uzun zaman oldu gelmeyeli etrafa baktığımda fazla değişmediğini fark etim bıraktığım gibi. Gelen garsonla düşüncelerdeimden cıktım

"hoşgeldiniz, Ne alırdınız ?" diyen garsonu süzdüm benim yaşlarımda siyah saçlı kahve gözlü çok hoş ve güzel bir kızdı yeni başlamış olmalı yoksa tanırdım kızı Rüzgar'ın sesi ile ona döndüm 

"sen Fatma abla ve Ali abiye Almira ve Rüzgar geldi de onlar bilir ne hazırlıcağını" diyen Rüzgar'a baktım gerek yoktu kızın demesine ben onları görmek istiyordum uzun zaman oldu ikisini görmeyeli Ali abi ve Fatma abla yaşlı iki çok ponçik çifti bu cafede aşçı olarak ve yönetiçi olarak çalışıyorlardı ikisi de beni kızı olarak görür ve sever bende ikisini ablam abim sayarım. Garson kıza dönerek

"gerek yok canım ben onları görücektim zaten" diyerek kalktım ve mutfağa doğru yürümeye başladım ben kalktıktan sonra garson kız ile rüzgar'ın bir şeyler konuştuğunu duysamda umursamadan mutfağa girdim. Birbirleriyle hem didişip hem de pasta yapan tontiş çiftimi gördüm bu hallerine kıkırdadım sanırım sesim biraz fazla cıktı ikisi de bana döndü fatma ablam

"almiraaa" diye cığlık atı resmen bu haline daha fazla gülerek ona sarıldım bu halimizi gören ali abim

"kızı bırak fatma öldüreceksin kızı" diyerek beni kollarından aldı ve bana sarıldı

MASUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin