Ayşe, Buse'yi okuldan alırken mahalledeki kitapçının ilanı gözüne çarpmıştı. İçeri girip konuşmak ve konuşmamak arasında kalmış fakat biraz daha düşünüp öyle karar verse daha iyi olur diye düşünmüştü.
Şimdi ise evinde otururken sürekli aklına o ilan gelir. Neden girmedi ki içeri? Ne güzel tam ona göre bir işti. Aslında işin ona göre olup olmadığını pek bilmiyordu ama ortamın tam ona göre olduğundan emindi. Birden telefonu çalar. Arayan tabii ki de Gonca'dır. Ayşe telefonu açar açmaz Gonca hemen lafa girişir "Akşam bana geliyorsun değil mi?" Ayşe bir duraksar böyle Gonca'nın aniden lafa gireceğini beklemiyordur. İmalı bir şekilde "Ben de iyiyim Gonca sen nasılsın?" diye söylenir. Gonca ise Ayşe'nin küçük sitemkar tavrına güler "Boşver şimdi giriş cümlelerini soruma cevap vermedin." Ayşe biraz düşündükten sonra "Tamam be ama çaylar senden çekirdekler benden " Gonca "Tamam anlaştık" der gülümseyerek kapatır telefonu.
Volkan Gonca'nın telefonu kapatırken ki gülümseyen surat ifadesini yakalar hazır Gonca mutluyken fırsattan istifade kendi yolunu yapmayı düşünür. Gonca'nın arkasından yaklaşarak Gonca'ya sarılır. Gonca bu ani sarılma karşısında bir yerinden zıplar sonra sarılanın Volkan'dan başka kimsenin olmayacağını düşünüp gözleri kapalı gülümser tam anın tadını çıkarıcakken Volkan "Eee akşama ne yapıyoruz?" diye sorar. Bu soru karşısında Gonca'nın gözleri açılır ve gülümsemesi söner "Yapıyo-ruz derken?" Gonca Volkan'ı çok fazla geri plana atmıştır kendiside bunun farkındadır. Belki de şu yaptığıyla onu hayalkırıklığına uğratacaktır fakat kız kıza vakit geçirmenin sohbet etmenin hem Ayşe'ye hemde kendisine iyi geleceğini biliyordur. Yani Ceyda'nın ve Kerem'in bakışları gün boyunca onu yoruyordu ve Volkan'a da anlatıp onu arada kalmış kişi pozisyonuna sokmak istemiyordu.
Volkan ise Gonca'nın akşam ki planlarından habersiz "Sen ben yani biz. Bir şeyler yapmayacak mıyız?" diyerek gülümser. Gonca mahçup bir şekilde "Volkan bugünde buluşamayız ya" Volkan'ın hemen o sakin sesi ortadan kalkarak "Ama neden?" diye haklı olarak sorar. Gonca Volkan'a yaklaşarak "Aşkım bugün de Ayşe bana gelecek öyle konuştuk" Volkan kaşlarını çatar ve ona yakın olan Gonca'dan biraz kendini geri çeker ve "Gonca biz ne zaman vakit geçiririz? Ortalama kaç yıl sürer bilmek istiyorum da hani?" der. Gonca Volkan'a bir adım atar ve ellerine uzanır "Volkan biliyorum haklısın ama ben seninle bugün vakit geçiririz diye düşünmedim yani Ayşe ile dertleşmek istedim" çok kötü başlamıştı. Seninle vakit geçiririz diye düşünmedim ne demek ya diye düşündü daha sonra devam etti "Şirkette değil biliyorsun artık böyle eskisi gibi görüşemiyoruz konuşamıyoruz" der. Gonca mantıklı bir açıklama yapmayı başaramamıştır ama nasıl diyebilir ki Ayşe'nin aslında çok iyi olmadığını, bu duruma alışmaya çalıştığını, o alışmaya çalışırken de onu yalnız bırakamayacağını. Volkan'a bunları diyemez çünkü biliyor ki Kerem'in yanında ağzından bunları kaçırabilir hatta belkide bu dediklerini direkt Kerem'e söyleyebilir. Volkan ise "Gonca biz sevgiliyiz değil mi? Ben yanlış mı biliyorum yoksa. Hem sen demedin mi Ayşe kendini toparladı işe başlayacak diye?" Gonca hemen "Ee-eveet. Evet dedim ama benim bir şeyler anlatmam gerek Volkan. Yarın akşam söz birlikteyiz. Bugünü telafi edeceğim merak etme " der sesinin tonunu değiştirip göz kırpar. Volkan ise "Yarın mı?" diye biraz gülümser gibi olur sonra "Ama bu sefer telafi etmek o kadar kolay olmayacak Gonca Hanım?" Gonca Volkan'ın kulağına yaklaşır "Bak böylesi benim için daha iyi.." der fısıldayarak ve "O zaman yarın görüşürüz" der yanağından öper ve oradan ayrılır.Volkan yarın akşamı düşünür ve gülümseyerek Kerem'in odasına girer. Volkan'ın mutluluğunu farkeden Kerem "Ne oldu pek bir mutluyuz?" der. Volkan'ın mutlu olması onun şuan ki durumuna terstir çünkü kendisi hala Ceyda ile yaşadığı konuşmanın etkisindedir "Bir şey olduğu yok abicim." der Volkan fakat hala yüzünde o şapşal gülümse vardır. Birden aklına Kerem'in odasına girme sebebi gelir "Yaa şey bro ben aslında şey soracaktım konuştun mu Ceyda'yla?" Kerem kafa sallar Volkan devam eder "Ee ne dedi?" Kerem Volkan'ın yüzüne bakmadan "Tamam dedi" der. Volkan bu kadar kolay olmasına şaşırarak "Tamam dedi. Ceyda. Bizim Ceyda'dan bahsediyoruz değil mi?" Kerem savunmacı bir tavırla "Evet tamam dedi olamaz mı? Kabul edemez mi?" Volkan ellerini teslim olur gibi kaldırıp "Tamam tamam bir şey demedim" Kerem ikinci bir tatsız olay yaşamak istemeyip "Pardon özür dilerim sinirim aslında kendime" der ve derin bir nefes alarak devam eder "Aslında dediğin gibi Ceyda öyle ilk kabul filan etmedi. Ben ona güzelce anlattım derdimi o da başta tahmin ettiğimiz gibi zorluk çıkardı, istemedi anlayacağın delirmiş gibiydi üzerime gelincede ağzımdan istemediğim şeyler çıktı gözleri doldu sonrada işte kabul etti" Volkan Ceyda'nın gözlerini dolduracak kadar ne söylemiş olabilir diye düşünüp "Ne söyledin?" diye Kerem'e merakla bakar. "İşte seni sevmiyorum anlamıyor musun bırak beni filan dedim tam hatırlamıyorum sadece konu kapansın diye dedim -ki öylede oldu" Volkan Ceyda için bile olsa Kerem'in ağır laflar ettiğini düşünerek "Biraz sert olmuş" der. Kerem içine su serpemeyen Volkan'a bakarak "Sağol Volkan biz sanki bilmiyoruz. Sabahtan beri ne için sinirliyim sanıyorsun. Bir kere ya bir kere çok kırmadan dökmeden elime yüzüme bulaştırmadan bir işi düzeltmek istedim şu olana bak" Volkan Kerem'in üstüne daha fazla gitmek istemez yani o zaten kendini yeterince kötü hissediyorken yapacağı son şey Kerem'in üzerine gitmek olmalıydı. Kerem'in kendisini suçlu hissetmesini hafifletmek için "Ceyda delirmiş gibi oldu dedin bro yoksa sen demezdin öyle şeyler" Kerem'in aklına Ceyda'nın tepkileri gelir "Evet tabii ki demezdim. Olayı nereye getirdi. Yok Ayşe benim yine benim kafama girmiş yok Ayşe evlenmemize engel oluyorsa ona söylemeliymişim yok onunla sahte bir evlilik yapabilirmişim bak hatırladıkça sinirlerim tekrar bozuldu. Yok yok düğünü iptal etmek aldığım en iyi karardı." Volkan "Aynen öyle brocum" diyerek çok içten bir şekilde onaylar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afili Aşk - Bir Kuğu Hikayesi
FanfictionOrtada bir düğün varken yapılacak çok bir şey de kalmamıştır. Sevdiği adamın karşısında pişman olmadan duruyordu çünkü o bir şeyleri kurtarmak için çok savaşmıştı. 'Olmuyorsa zorlama' der şair oda bunu yapacaktı. Karşısında meraklı bakan gözleri gör...