Afili Aşk - Bir Kuğu Hikayesi

10 - UYANIŞ

Kerem ve Volkan mesajı görür görmez şaşırırlar. Bir yandan yola çıkarlarken bir yandan Volkan Gonca'ya mesaj atmıştır. Gonca'dan ise:

Sadece gelin Rıza ve Melahat Teyze her şeyi anlatacak.

şeklinde bir geri dönüş yapmıştır. Volkan ve Kerem olabildiğince hızla atılan konuma varmaya çalışır.

Buse ve Nazmiye her şeyden haberdar bir şekilde hastanede bu buluşmadan gelecek haberi bekliyordur. Ayşe'nin odasının önünde beklerken Buse annesine "Anne Kerem Abi kabul eder mi?" diye sorar durur. O sırada Rıza, cafe de bulunan Melahat Anne, Erkut ve Gonca'ya "Bunun tek oluru bu mudur? Böyle olması şart mıdır?" diye isyan etmiştir. Erkut "Abicim doktoru duydun." der. Rıza "Anlamıyorum aklım almıyor. Ben ailemi Yiğiter'lerden uzak tutmaya çalıştıkça bizler daha çok yapışıyoruz" der.

Rıza; Kerem ve Volkan gelene kadar masada sürekli bu durumdan bu plandan ailesini vazgeçirmeye çalışır. Artık Melahat Anne'nin canına tak etmiştir "Ee yeter sana Rıza. Sen abisi olduğu kadar bende anasıyım anası. Başından beri sana ses etmedik ama doktoru duydun kızımın başına bir şey daha gelirse evlat demem sütümü helal etmem ona" diye beklenmedik bir şekilde çıkışır ve daha sonra Gonca Melahat Anne'nin daha fazla çıkışmasına müsade etmeyerek sakinleştirmeye çalışır.

Aradan belirli bir süre geçtikten sonra sonunda Kerem ve Volkan hastanenin yakınlarındaki o cafeye gelmişlerdir.

Rıza Kerem'e soğuk soğuk bakar. Melahat Anne ise sakin bir sesle "Hoşgeldin çakır oğlan" der ve Ayşe'sinin sevdiği adama eski damadına şefkatle gülümser. Ayşe ile ilgili her şey Melahat Anne için daha bir başkadır artık.

Kerem ise Melahat Anne'yi iyi görmez fakat kendisini görünce gözlerindeki ışıltıyı farkeder. Ortamdan gerildiği için Melahat Anne'nin dediğine sadece kafa sallar. Melahat Anne "Sen şimdi seni buraya neden çağırdığımızı merak ediyorsundur?" der ve Rıza'ya bakar "Hadi anlat Rıza" der.

Rıza isteksizce başlar "Şimdi lafımı sözümü kesmeden dinle." daha sonra Volkan'a bakar "Sen de" der. İkisi de kafa sallarlar. "Ayşe'ye...." biraz duraksar olayları anlatmaya başlamasıyla o ilk öğrendiği an geliyordu aklına korkuları, pişmanlıkları hepsini tekrar hatırlayınca boğazı düğümleniyordu ama devam eder "araba çarptı." der kelimeler ağzından zor çıkmıştır ve şuan onun için Kerem'in tepkisi önemlidir. Ayşe ne kadar yer etmiş Kerem'de işte bunu anlayacaktır. Rıza boşanmaları hakkında sürekli düşünüyordu acaba iyi mi oldu kötü mü oldu diye işte Kerem'in vereceği tepkiler ona göre tüm her şeyi cevaplayacaktı.

Kerem ise bu kısımları bildiği için şaşırmaktan daha çok üzgündür bu yüzden yüzünde pek bir mimik olmamıştır. Rıza ise buna sinirlenir. Ayşe Kerem'den sonra ölü gibiyken, iyi olmaya bir şeylere tutunmaya çalışırken Kerem'in bu tavrı onu sinirlendirir. "Oğlum boşandın tamam da birine araba çarptı diyorum insan bir şaşırır bir tepki verir" Kerem Rıza Abi'nin sinirlendiğini görünce panikler bilmiyormuş gibi yapmayı unuttuğu içinde kendine kızar "Çok pardon şuan çok gerginim, birde bölmeyin filan diyince. Ben idrak edemedim tam olayı" tüm bu dedikleri Rıza'yı daha fazla sinirlendirmiştir ama Kerem'in aklından o kadar çok şey geçiyordur ki konuya kendini veremiyordur. Sadece bilmek istediği Ayşe gerçekten iyi mi ve şuan bu konuşma neden yapılıyor?

Rıza "HasbinAllah" çeker biraz daha Kerem'e bakar hala sinirlidir. Kendini sakinleştirmeye çalışır fakat yapamıyordur. En son Melahat Anne'ye döner dişlerini sıkarak "Ana ben gidiyorum sen ne yapıyorsan yap. Ben daha fazla kalırsam elimden bir kaza çıkacak." diye son derece sabrı taşmış bir şekilde söylenir ve oradan ayrılır. Bu halde hastaneye gitmek istemez sinirlidir Ayşe'nin, Nazmiye'nin ve kızının onu böyle görmesini istemez biraz nefes almak için dolanacaktır.