8 - BİR DAKİKA

507 42 52
                                    

Hikayeyi okumadan önce bir itiraf ben bile nerede kaldığımı unutup son bölümü tekrar okudum evet kitabın yazarı "Ulan ben nerede kaldım yav" diyip okudu umarım sizde benim gibi balık hafızalı değilsiniz. Öyleyseniz de sizi bir önceki bölüme alalım tabii önce bir sarılalım asfgafa... Bu arada bir sonraki bölüm olabildiğince gelecek teşekkür için  @ garippyazar a teşekkür edin. Neyse keyifli okumalar.

Volkan Rıza ve Gonca'nın dediklerini doğru bulmaz. Kim ne derse desin Kerem'in bunu bilmesi gerek diye düşünür. Bu yüzden lavabo bahanesiyle oradan ayrılır. O sırada Rıza çayını içmeye ve düşünmeye devam eder.

Volkan hastaneye girer girmez hemen Kerem'i arar. Kerem açar telefonu "Efendim Volkan yine ne var?" Volkan biraz panikler "Kerem ee nasılsın abicim?" Kerem şu saatte sorulan sorunun saçmalığına göz devirerek "İyiyim de gerçekten mi, bu saatte tekrar bunun için mi aradın?" Volkan nereden başlayacağını, nasıl anlatması gerektiğini bilemez "Yok ben şey için aradım... Kerem ben aslında seni ilk aradığımda da bunu söylemek istedim ama bazı şeyler yüzünden yani... Aslında bir engele takıldım, engellere takıldım desem sanki daha yerinde olur " Kerem sesli bir şekilde iç çekerek "Hadi Volkan ne söyleyeceksen söyle" Volkan "Tamam abicim ama panik yapmak yok" kendinden emin bir sesle der çünkü kontrol Volkan'dadır ve bunu söyleyecektir, nasıl söyleyeceğini hiç düşünmemiştir fakat söyleyecektir. Böyle bir haber birde telefonda nasıl verilir bilmiyordur. Kendi kendine 'En iyisi direkt söyleyeyim'  diye kısa bir süre düşündükten sonra devam eder "Bak ama şu ayrıntıyı unutmazsan sevinirim: Rıza ve Gonca'dan gizli arıyorum." Kerem Rıza ve Gonca ne alaka diye düşünür "Volkan sen yine ne saçmalıyorsun dediklerinden bak hiçbir şey anlamıyorum sarhoş musun sen?" der. Volkan "Bak Ayşe, ee Ayşe hastanede abicim." Başka bir şey diyemez.

Kısa bir sessizlikten sonra Kerem aklına kötü bir şey getirmek istemez yutkunur ve konuşmaya başlar  "Kötü bir şey yok di mi, sonuçta her hastaneye gidenin başına çok kötü şeyler gelmiyor, değil mi, kaldı ki Ayşe'den bahsediyoruz. Ayşe'nin başına ne gelebilir ki yani o bilirsin boğazlayanlı Ayşe, Rıza'nın kardeşi Ayşe" dediklerine daha çok kendini inandırmaya çalışarak.

Volkan'dan cevap bekler fakat kendisini onaylayan hiçbir ses gelmeyince o kıymetli dünyası sanki başına yıkılmış gibi hisseder "Volkan cevap versene, bir şey söylesene, evet desene" diye kelimeler yüksek sesle ağzından çıkar. Volkan "Kerem tamam bro, tamam önce sakin ol" der ve devam eder "Ayşe araba kazası geçirdi ama bak şuan iyi, gözlerini açmasını bekliyoruz" der Kerem o gün başka bir şey duymak için her şeyi yapabilirdi fakat bunu duymak istemiyordu üzerinde böyle bir ağırlık istemiyordu.

Kerem sinirden mi üzüntüden mi bilmez ama kahkaha atmaya başlar. Volkan Kerem'in kahkasının normal olmadığını düşünür. Bir kahkaha kulağa ne kadar acı dolu geliyorsa öyle geliyordur. Volkan kendine gelmesi için "Kerem?" diye seslenir. Birden gülme sesleri kesilir ve "İyi. O iyi demek. İyi öyle mi? İyiymiş.. " derin bir nefes alıp verdikten sonra  "Hangi." gözleri çoktan kırmızı olmuştu sözünü bitiremeden gözlerini ovuşturur ve devam eder "Hangi hastanede?" der sesi titriyordur. Volkan hemen "Hayır olmaz!" diye birden panikle bağırır. Bir an nerede olduğunu unutup hastanedeki insanları rahatsız edince kafasını 'çok pardon' şeklinde sallar sesini tekrar kısarak devam eder "Olmaz bro sana ne dedim Rıza ve Gonca'dan gizli arıyorum dedim. Rıza suratıma çok ciddi ve kesin bir dille 'Kerem bilmesin' dedi" der. 

Kerem için artık hiçbir şey önemli değildir ayrıca şuan hiçbir şey umurunda da değildir "Volkan benim onu görmem lazım. Onu şuan göremezsem sanki.. " cümleyi bitiremez derin bir nefes verdikten sonra "İçim rahat değil Volkan, anlıyor musun, onu görmem gerek" sesi çok çaresiz çıkıyordu.

Afili Aşk - Bir Kuğu HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin