Bölümü kime ithaf ettiğimi ayarlamamışım gibi birde burdan milletin gözüne sokayım dedim. @ReinaMilagros asko sana ithaf ediyorum. Nedeni ise amaan boşverin ama sen biliyorsun neyse hadi keyifli okumalar...
Kerem genç doktoru ikna etmeye dursun uzaklardan elinde iki tost ile gelen Gonca şaşkınlık ile Kerem'i dinliyordur.
Gonca en son "Kerem?" der. Doktor, Kerem ve Volkan aynı anda gelen sese doğru bakarlar. Kerem Gonca'yı görür görmez dolan gözlerini silip toparlanmaya çalışmıştır fakat genç doktor beklenmedik bir şekilde "Gonca?" demiştir. Doktorun Gonca'yı tanıması Volkan'ı şaşırtmıştır tabii Gonca'yı da ama Gonca o an çok üzerinde durmamıştır.
Volkan ise kimdi bu doktor nereden tanıyor Gonca'yı diye düşünür fakat şuan Gonca'ya yakalandığı için paniklemiştir de o yüzden "Gonca bak kim gelmiş, aa Kerem" der saçma bir ses tonuyla. Tam Gonca ile her şeyi düzeltmişken tekrar işlerin sarpa sarmasını istememektedir. Gonca ise Volkan'a elindeki tostları verip "Sen bir dur Volkan" der sert bir şekilde fakat Gonca'nın bu tavırları artık sadece Volkan'ı etkiler çünkü Kerem şuan herkesin önünde duracak kadar gözlerini karartmıştır, çünkü bu durum çok başkadır. Şuan Gonca'ya Rıza'ya işte kim varsa ona yakalanmak umurunda değildir umurunda olan tek şey önündeki kapıdan içeri girmektir. Onu ne olursa olsun görmektir.
Gonca da Kerem'in sert bakışlarından ne kadar istikrarlı olduğunu anlar zaten doktoru ikna etme çabasından sonra o da çok fazla sorun çıkarmak istemez ve konuşmaya devam eder "Öncelikle sana engel olmayacağım biliyorum ki istediğini almadan buradan gitmeyeceksin o yüzden önünden çekiliyorum" der. Volkan şaşırır. Kerem ise istifini bozmazken Gonca devam eder "AMA içeriye girdikten sonra onu gördükten sonra sanki buraya hiç gelmemişsin gibi davranacaksın. Anlaştık mı?" Kerem kaşlarını çatıp düşünür Gonca üsteleyerek "Ayşe'nin iyi olduğunu göreceksin ve hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gideceksin tamam mı?"
Kerem hiçbir şey demez sadece kafa sallamakla yetinir.
Gonca'nın dediklerini duyan doktor yine Gonca'yı tanıyormuş edasıyla "Yalnız Gonca bunu Kerem Bey ve arkadaşına da açıkladım ama bu pek mümkün değil" der ve bu durum Volkan'ı iyice şüphelendirmiştir.
Gonca genç doktora dönerek "Pardon çok alakasız şuan ama siz kimsiniz?" der Volkan'da merakla Gonca'yı onaylayarak bakar. Genç Doktor hafifçe gülümser "Aslında beni tanımaman şaşırtmadı ikimiz aynı lisedeydik ama ben başka sınıftandım. Senin arkadaşlarından Sevde'yle aynı dershaneye gidiyorduk bazen çıkışlarda Sevde ile buluşurdunuz" Gonca hatırlamaya çalışır ve "Evet lisede Sevde diye bir kız vardı onu hatırlıyorum ama yine de seni hatırlamıyorum, üzgünüm " Doktor gülümser "Dedim ya normaldir o zamanlar senin için Sevde'nin yanındaki çocuktum ama görüyorum ki o bile değilmişim" der.
Volkan ise doktorun dediklerinden sonra "Bir dakka bir dakka" der ve elindeki tostları doktora doğru tutarak "Anladığım kadarıyla Gonca ile pek bir arkadaşlığın yok, o seni hatırlamazken sen onu nasıl hatırladın?" der. Aslında Volkan cevabı biliyordur doktorun kendi ağzından duymak istiyordur. Gözlerini kısıp cevabı bekliyordur. Kerem ise olanlardan ötürü şişmiştir derin nefes alıp veriyordur Gonca hemen araya girer "Volkan ne yapıyorsun sen? Kendine gel yeri mi?" diye Volkan'a fısıldar ve doktora dönerek "Aslında geçmiş bitmiş şeyler di mi ama kader gibi bak nerede tekrar karşılaştık" der Volkan'ın dediklerini toparlamaya çalışarak gülümser. Volkan Gonca'ya bakarak "Ne diyorsun Gonca ne kaderi sizin bu herifle ne gibi" derken Kerem çaktırmamaya çalışarak dirseğiyle Volkan'ın karnına vurur "Volkan 2 dakika sus bak yoksa çok fena olacak" diye fısıldar ve doktora döner "Boşverin siz arkadaşı şuan kendisi iyi değil" der.
Doktor Kerem ve Volkan'ın hareketlerine anlam veremez ama Gonca'nın dediklerine kafa sallayarak "Evet o zamanlar çocuktuk, güzeldik tıpkı lisedeki zamanlarımız gibi." der Gonca devam eder "Eeee, e-evet öyleydik gerçekten-de. Şimdi bize yardım edecek misin...." yakasından ismini okuyarak "Meh-met" der.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afili Aşk - Bir Kuğu Hikayesi
FanfictionOrtada bir düğün varken yapılacak çok bir şey de kalmamıştır. Sevdiği adamın karşısında pişman olmadan duruyordu çünkü o bir şeyleri kurtarmak için çok savaşmıştı. 'Olmuyorsa zorlama' der şair oda bunu yapacaktı. Karşısında meraklı bakan gözleri gör...