Keyifli okumalar
🏵️
Müge'den devam...Sabah alarmımım sesiyle uyandım. Normalde biraz daha uyumak için her şeyi yapardım ama bugün önemli bir dersim vardı. Uyuşuk adımlarla banyoya gidip işlerimi hallettilten sonra dolabımın karşısına geçtim. Her sabah kombin yapmak kadar zor bir şey yok sanırım. Fazla oyalanmadan kot pantolon ve t shirt alarak giyindim. İçeriden sesler geliyordu. Büyük ihtimalle Aslı kahvaltı hazırlıyordu. Siyah sırt çantamı alarak odadan dışarı çıktım. Çantamı vestiyere bırakarak mutfağa girdim. Aslı kahvaltıya patates kızartmıştı. Ona günaydın diyerek kahvaltıya başladım.
Kahvaltıdan sonra Aslı ile birlikte okula doğru yürümeye başladık. Bir anda aklıma iki gündür ailemle konuşmadığım geldi. Zihnime derslerden sonra onları arıyacağımı not ederek okula giriş yaptık. Derslerimize az bir zaman kaldığı için ayrılarak kampüslerimize gittik. Bugün Akın benimle gelmemişti çünkü dün içtiği için başı ağrıyormuş. Mutlu'nun da bugün dersi yoktu.
Sınıfa girince boş olan orta sıralardan birine oturdum. Açıkçası dersleri dinlemeyi seven bir öğrenciyim. Çantamdan not için defterimi çıkardığım sırada yanıma bir kız yaklaştı. "merhaba ben Aylin." "merhaba ben de Müge." "tanıştığıma memnun oldum. Acaba yanına oturabilir miyim?" "Ben de memnun oldum. Tabi oturabilirsin." Aylin"senin de ilk senen değil mi? "diye sordu." evet ilk senem. "diyerek cevap verdim." "inşallah emeklerimizin karşılığını en güzel şekilde alırız." dedi. "inşallah." Hoca derse girene kadar Aylin ile konuşmaya devam ettik. Hoca sınıfa girince konuşmaya son verip önümüze döndük.
Ders çıkışı Aylin üniversitenin ortak kullanılan kafelerinden birine gitmek için ısrar edince dayanamayıp kabul ettim. Aylin ile her ne kadar yeni tanışmış olsakta onu sevmiştim. Çünkü cana yakın bir kızdı. Ailesi ile birlikte İstanbulda yaşıyormuş. Bu ailesine çok düşkün bir kız olan bana harika bir fırsatmış gibi gelmişti. Sınava ikinci hazırlanmasında yerleştiğini ve genel birkaç konu hakkında daha konuştuktan sonra kafeden ayrıldık.
Gün sonu Aylin ile vedalaşıp eve gitmek için yürümeye başladım. Trafik ışıklarının olduğu yerden karşıya geçerken kendimi bir anda hızla gelen bir arabanın önünde buldum. Adeta donup kalmıştım. Gözlerimi sıkıca kapattım. Ve birkaç saniye sonra hızla bir bedenle karşı kaldırıma savruldum. Üzerimde bir bedenin varlığını hissediyordum. Ama sanırım şoka girmiştim. Gözlerimi aralayıca bana "iyi misin? Yolda durup ne yapmaya çalışıyordun?" diyen bir adamın sesiyle kendime geldim. Yerden kalkıp adama teşekkür etmek için kafamı kaldırmıştım ki o bardaki adamla karşı karşıya geldim. "sen?" "iyi misin? " "şey evet iyiyim teşekkür ederim. Birden ne olduğunu anlayamadım. Panik oldum." "dikkatli olman gerekirdi ya seni kurtarmasaydım!" birden bağırınca sinirlerim yükselmeye başladı. Bu adam ikidir bana bağırmaktan başka bir şey yapmıyordu. "sana ne kardeşim! Tamam teşekkür ederim ama bana bağıramazsın." Diyerek çantamı ve yere düşen telefonumu alıp ona ters bir bakış attım. Sanırım tepkim hiç hoşuna gitmemişti ki kaşlarını çatıp"iyilik de yaramıyor ne halin varsa gör! "dedi ve o da telefonunu yerden alıp bana son kez bakarak gitti. Ben de yürümeye başlayınca birkaç saniye sonra pişman oldum. Çünkü adam benim hayatımı kurtarmıştı. Neyse okulda görünce bir ara özür dilemeyi aklıma yazıp eve gittim.
Akşam odada iken annemi aramam gerektiği aklıma geldi ve telefonumu aramaya başladım. Eve gelince kendimi hemen duşa atmış ardından da biraz uyumuştum. Yatağımın yanına düşen telefonumu alıp açma tuşuna bastım. Ama bu duvar kağıdı bana ait değildi. Aman Allahım telefonlarımız karışmıştı ve benim telefonumda şifre yoktu. Bitmiştim!!!
Yorum ve Oy vermeyi unutmayın tekrardan keyifli okumalar⬇️⬇️💓💓⬇️⬇️