1🦋

108 24 6
                                    

"Bücür"

Vote vermeyi unutmayalım lütfen 😊

...

Odamdan çıkar çıkmaz abimle karşılaştım;
"Ooo Mahir bey günaydınlar size de." Sesimle bakış açısına beni sokan abim o güzel gülümsemesini bana bahşetti.

"Günaydın meleğim , neden bu kadar erken uyandın saat daha 8 hatta 08.34." Onun saati tamamıyla doğru söylemesi huyu en sevdiğim yanlarından biriydi,asla ikilemde bırakmıyordu.

Kahkaha attım. "Evet biliyorum alışılmadık bir olay benim bu kadar erken kalkmam. İş görüşmesine gideceğim abicim"

Konuşa konuşa salona geldiğimizde annem her zamanki gibi marifetli elleriyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı ve babam bizi beklerken artık yememeye dayanamayacak gibi masaya bakıyordu. Sakin ol baba geldik.

"Günaydın benim ay yüzlü kızım" diyen babamın yanağını öperek abimin yanındaki yerimi aldım.

"Günaydın validem ve günaydın canım babam , iş görüşmesine gideceğim ve aşırı heyecanlıyım."

"Neresi bu görüşeceğin yer Mehir önce bir araştırayım istersen." evet diğer sevdiğim yanı ise korumacı olması , bu özelliğini polis olmasına değil gerçek bir abi olmasına bağlıyorum.

"Araştırmana gerek yok oğlum , benim askerlik arkadaşımın şirketinden çağrıldı. Kızımı bilmediğim yere rahatça gönderecek değilim ya." babamın bu sözünden sonra bu iki birbirinden çılgın insana tuhaf attım ve ağzıma attığım ilk lokmadan sonra ayaklandım.

"Ben kalkayım artık geç kalmak istemiyorum." diyerek hepsine ışık hızıyla veda ettim. Kapıda duran çantamı ve arabanın anahtarını alarak çıktım.

Şirkete varmama 15 dk kalmıştı ve orada olmamı söyledikleri saate ise 20 dk kalmıştı ki ben bunu kafamda hesaplarken yine bir şanssızlık beni buldu.

Arabamdan inerek arka tarafa doğru ilerledim.Gördüğüm görüntü beni bir tık çıldırtmış iken arabama çarpan kişiye baktım ateş saçan gözlerimle.

"Sen ehliyetini nereden aldın acaba , gerçekten merak ediyorum." kendimi sakinleştirmek istercesine derin bir nefes aldım, aynı zamanda çok az bir zamanımın kaldığı da beynimin içine bomba gibi düştü.

Gittiğim şirket katı kuralları ve şirket çalışanlarının söylentisine göre kaba, sert, aşırı dakik ve aynı zamanda yakışıklı biriymiş...yani ben öyle duydum kesinlikle yakışıklı olması umurumda değil çünkü zaten konuştuğum biri var.

Düşüncelerimden karşımdaki yabancının tok sesiyle ayrıldım.

"Hasarın parası neyse öderiz .Şimdi yetişmem gereken bir görüşme var bücür önümden çekilsen iyi edersin." gözlerimi şaşkınlıkla açmış karşımdaki bu kişiye baktım.

"Ne yani bu kadar mı ?, diyeceğin herhangi bir özür yada kusura bakma yok galiba."

"Yok , şimdi arabanı kenara çekte geçelim." donuk mavi gözlerine baktım ve hey bu adam çok kaba biri be.

Daha fazla muhatap olmamak adına arabamı kenara çektim ve öylece geçip gitmesine izin verdim.

Yan koltuğumda çalan telefonuma uzandım ,Ogün bir kaç mesaj atmış ve büyük ihtimalle ne yaptığımı sormak içinde arıyordu.Acele etmeden yeşil butona basarak aramasını yanıtladım.

"Merhaba Ogün."

Ogün benim 2 yıl önce tanıdığım nadir kalbi güzel olan insanlardandı ama çok iletişimi olmayan iki insandık.Bu duruma ne zaman nasıl geldiğimize bir bakıma şaşırıyorum , ilk tanıdığımda kendisinin kız arkadaşı vardı ve ben içten içe ona hisler beslediğimi kendimden bile saklıyordum.

Bizden BahsetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin