Gizemli Araba

80 19 114
                                    

Media: Yeni evimiz
Buraya kadar okuduysanız çoook teşekkürler. Oy vermeyi ve arkadaşlarınıza tavsiye etmeyi unutmayınız. Sizleri tekrardan hayal dünyama bırakıyorum 😉😊.

Koşmaya başladığımda arkamdan bir ses duydum. Bu ses Ece'nin sesiydi. Bana şöyle bağırıyordu " Mert Gel gidelim artık. Çabuk " Ece'nin sesi olduğunu anladığımda arkama dönüp onlara doğru koşmaya başladım. " Ya sizi Allah yolladı nerdesiniz ya az kalsın ölüyordum ben. " Dedim. Ecede 
Abdullah'a bakıp " aşkım bas gaza gidiyoruz." Dedi. Bu Ece'nin sağlam parası vardı heralde. Kendisine ait arabası da vardı. Eceye dönüp " kanka beni öldürmeye çalıştılar. Arabama bomba koyup beni öldürmek istediler. " Dedim. Ecede bana "Mert bunları evde konuşucağız. Ama anlatacaklarımı  seveceğini sanmıyorum. " Dedi.

Arka koltukta uzandım. Hayatımı gözden geçirmeye başladım. Sılayla geçirdiğim günler aklıma gelmeye başladı. Eceyle gezdiğim , eğlendiğim   günlerim aklıma geldi. Ne güzel günlerdi. Şuan da başıma neler gelmişti. Beni ölü sanıyorlardı. Ama ben yaşıyordum. Olaylar nasıl sonuçlanabilirdi ki ? Ben zaten ölüydüm artık.  telefonuma kulaklığı taktım ve bir şarkı dinlemeye koyuldum. Şarkı eşliğinde neler olabilir diye düşünmeye başladım.

Kendime geldiğimde Abdullah'ın halen daha arabayı kullandığını fark ettim. Yola bakmaya koyuldum. Ama burası bildiğim evimin yolu değildi. Eceye bakıp " nereye gidiyoruz kanka ? " Diye sordum. Oda bana dönüp " eve gidiyoruz dostum. Yeni evimize " demişti. Bende buna şaşırarak " nasıl yeni evimize ? Eski evimize ne oldu ki ?  " Diye sordum. Ecede bana sinirlenerek " kanka sen mal mısın? Sen ölüm tehlikesi atlattın. Artık hiç bir şey eskisi gibi olamaz. Orayı öldüğünden emin olmak için gözetliyeceklerdir. Burada kalacaksın bundan sonra. Biz o eve gidip geleceğiz ara ara şüphelenmesinler diye tamam mı ? " Dedi. Bende ona " kanka her şey için üzgünüm ama nasıl anladılar oraya gittiğimi anlamıyorum. Kimseye de söylemiştim. " Dedim.

Ece de bana bakıp " hiç kimseye söylemedin dimi ? " Dedi. Bende ona bakıp " evet kanka kimseye demedim. " Dedim. Biraz düşündüğümde  bizim evdeki güvenliğe eski sokağıma gidiyorum dediğim aklıma gelmişti. Eceye dönüp " kanka birisi var. Ama o söylemez ki o nerden tanısın?  Mustafa'yı Eren'i. Başka biri olmalı " dedim. Ecede bana bakıp " kim o " dedi. Bende ona dönüp " bizim evdeki güvenlik kanka "dedim. Ece bana baktı. Sonra önüne döndü. Önüne bakarak " yeni evine hoşgeldin " dedi. Arabanın kapısını açıp aşağıya inince . Gece olmasına rağmen beni karşılayan bir saray vardı. Ece'nin beni böyle düşünmesi hoşuma gitmişti.

Eve geçtiğimizde. Ece ile Abdullah evin içini doldurmuştu. Evden bir foto bırakıyorum buraya 😊

 Evden bir foto bırakıyorum buraya 😊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Koltuğa oturup  Ece'ye baktım. Sonrasında dayanamayıp " kanka nasıl buldunuz beni ? " diye sordum. Ece anlatmaya başladı. " Kanka seni o gün astral seyahate yolladığımız akşam güvenlik görevlisine söyledim. Sen yarın evden çıkınca seni takip edip bize bildirecekti. Sen evden çıkınca bize mesaj attı ve seni takip etmeye başladı. Sen silahçıya girince bizi aradı. Bu sırada Abim yanımda idi. Abim senin silahçıya girdiğini duyunca. Acil bir işi çıktığını söyleyerek dışarı çıktı. Güvenlik görevlisine takip etmeye devam etmesini söyledim. Seni maç oynarken görmüş. Sonrasında ondan konum istedim. Biz yola çıkıp sizin sokağa girmeye başladığımızda Abim aradı beni. Bana  Ece Mert ölmüş. Yanında biri varmış. O kim biliyor musun ? Diye sordu. Bende ona bilmiyorum diyip telefonu kapattım. Kapatınca karşımıza sen çıktın. İlk başta şaşırdım. Abdullah korna çaldı. Ve sen koşmaya başladın sonra kendime geldim ve sana bağırdım. Gerisini biliyorsun zaten " demişti.

Ben bu anlattıklarını şaşırarak dinliyordum. Ece'ye dönüp " ee o zaman burda beni Mustafalara söyleyen kişi İbrahim oluyor ? " Dedim. Ece bana bakıp " hayır " dedi. Biraz düşündü " bir dakika hayır hayır olamaz " demeye başladı. Sonrasında  Abdullah devam etti. " Ece, Mert haklı İbrahim bizi sattı. Yoksa nerden bilsin Mert'in bu  kadar erken öldüğünü. Burada  bir iş var ama hayırlısı olsun bakalım neler olacak " dedi.

Ece bu sözlerin üstüne donmuştu. Abisi nasıl böyle bir işe kalkışmıştı. Ece'nin telefonu çalmaya başladı. Ece telefonu eline aldı. Mert'e bakıp" Mert İbrahim arıyor"  dedi. Mert Ece'ye dönüp " aç bakalım ama hoparlöre ver sesi bizde duyalım" dedi. Ece telefonu açıp. Sesi hoparlöre verdi.

( +Olanlar Ece - olanlar İbrahim)
+ Efendim abi ?
- Ece neredesin ?
+ Abdullah ile birlikteyim abi evde oturuyorum.
- Ece Yavuz TV yi aç çabuk.
+ Niye abi ? ( Bu sırada Abdullah çoktan açmıştı Yavuz TV yi)
- Sana aç diyorum.
+ Abi burada bir araba patlamış ondan bahsediyor.
- evet o patlayan araçta ise Mert varmış. Birde bir tane arkadaşı. Arkadaşını tespit edememişler.
Neyse sen haberi izle.

Diyip telefonu kapattı İbrahim. Ece bana dönüp " demek o Mercedes patladı. Onu baya seviyordum ben ya " dedi. Ece'ye dönüp "  ulan gerizekalı ben de o araba ile uçabilirdim. Senin sevinmen lazım. Benim burada olduğum için püü yazıklar olsun sana " dedim. Abdullah televizyona bakıp şöyle dedi. " Bu televizyonda röportaj veren kişi Birkan değil mi ? " Bende bu lafın üstüne " evet bu o. Ece sesini açsana bi " dedim.  Televizyondan aracın patlamasını anlatan Birkan şöyle diyordu.

" Mert Can sevdiğimiz bir kardeşimizdi.  Arabasında sürekli olarak bir hata bulunurdu. Bu sefer de arabasının kapıları kitlenip yanmış. Dışarıya ben çıkarttım. Yanında bir kişi daha var. O kim onu çözemedim. Ama Mert Can'ın ölümüne cidden üzüldüm "

Demişti. Resmen yalan söylüyordu. Bu yalanların illaki bir bedeli olacaktı. Allah'tan yaşıyordum. Ve yaşadığımı şuan Ece ve Abdullahtan hariç kimse bilmiyordu. Abdullah'a dönüp "  Abdullah benim anne babama gidip yaşadığımı söylemen lazım. Yoksa onlar baya bir üzülür. Tamam mı ? Hatta siz çıkın direk onların yanına gidin. Durumu onları üzmeyecek bir  şekilde anlatın. Ben sizi burada bekliyor olacağım. " Demiştim.  Abdullah ile Ece bir şey demeden dışarıya çıktılar ve arabaya binip gittiler. Bende evde ufak çaplı bir gezintiye çıktım. Sağına soluna baktım. Dışarıda havuz olduğunu fark edince dışarıya çıktım. Havuzun kenarına oturdum. Ayağımı havuza soktum. Ve havuz ile oynamaya başladım.

Çok geçmeden 3 dakika sonra birinin kafama silah doğrultuğunu hissettim.

Devamı 13. Bölümde 😊

Sorular 😊😉

1. Sizce o Mert'in kafasına silah doğrultan kişi kim ?

2. Mert bu olaylardan nasıl kurtulacak ?

3. Ece ile Abdullah Mert'e yardım edebilecek mi ?

Bu zamana kadar birlikte büyüdük sizin sayenizde ruh tatili kitabım toplam olarak 3.730 görüntülenme oldu. Bu benim için çok güzel bir şey teşekkürler 😊

Oy vermeyi unutmayınız

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ruh Tatili #wattsy2020 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin