Merhaba.
Ben yirmi yıllık Oh Sehun.
Şu an neden her an ağlamaya hazır bir halde olduğumu merak ettiğinizi biliyorum ama olayları anlatmadan önce sizi biri ile tanıştırmam gerek.
Gördüğünüz bu köpüş yaklaşık bir buçuk yıllık Vivi.
O benim tatlı mı tatlı havalı mı havalı minik köpeğim. GUDUUUUUU. LULOLULOLUO!
Vivi'yi üç aylıkken okul etkinliğinde, etkinliğin yapıldığı spor tesisinin arazisindeki bir çöplüğün yanında buldum. Küçücüktü. Gerçekten çok küçücüktü. Yaralıydı ve zor nefes alıyordu. Cins bir köpeği, bichon frise kendisi, böyle bir yerde bulduğum için çok şaşırmıştım. Biri ona zarar verip buraya terk etmişti. Onu oradan bulup aldıktan sonra yaşadıklarımı inanın hatırlamıyorum ama göz göze geldiğimiz andan itibaren artık birlikte olacağımızı hissetmiştim.
Bu yüzden bunun içinde elimden gelen her şeyi yaptım. Zhan'a borçlanıp Vivi'nin ameliyat olmasını sağladım. Zhan kabul etmese de zorla o parayı ona geri ödemek için yarı zamanlı işe girdim. Küçücük bedeni güçlensin diye de elimden gelen fizik tedaviyi uyguladım.
Her zorluğu birlikte atlattığımız ve yaşama sıkı sıkı tutunduğu için de ona Fransızca yaşamak anlamına gelen Vivi ismini koydum.
İsmine aldanmayın çünkü Vivi bir erkek. Bu zamana kadar bildiğim tüm Viviler kadın olsa da ben ona bu ismi koymayı istedim. Sorunu olan buyursun Vivi ile konuşsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Tesadüf
FanfictionBir inanışa göre insanlar ruh eşlerine, serçe parmaklarından görünmez kırmızı bir iple bağlıdırlar. Kaderin kırmızı ipleri... Ha işte o inanış gerçek ve ben o lanet olasıca ipi görüyorum!