[14] karar vermen gerek

4.8K 644 587
                                    

Şubat 1922

Jimin sokakta yürürken bir kuş kadar hafif hissediyordu, hem de uzun bir aradan sonra... Seunggyo'yla birbirlerine hislerini itiraf etmelerinin üzerinden çokça zaman geçmişti ve ikisi de harika hissediyordu.

Her ne kadar Japon baskısı sürse de ve bazen asla bitmeyecekmiş gibi gelse de Jimin buna rağmen çok özgür hissediyordu kendini.

Sevgilisi onun için özgürlüğü ayaklarına kadar getirmiş gibiydi. Birbirlerini çok fazla seviyorlardı ve bu sevgi ikisini de iyileştirmeye yetiyordu. Ülkelerindeki bu baskı durumunu birbirlerine tutunarak atlatabiliyorlardı en azından.

Seunggyo, Jimin'in rahatça dans edebilmesi için ona fırsatlar tanıyor ve sevgilisinin mutlu olması için elinden geleni yapıyordu.

Her şey bu kadar iyi ilerlerken sadece tek bir sorun patlak veriyordu güzel hayatlarında. Seunggyo'nun ailesinin oğullarının ilişkisinden haberi yoktu ve Seunggyo bu gerçeğin öğrenilmesinin kötü sonuçlar getireceğini içten içe tahmin ediyormuş gibi uzun zamandır bunu ailesinden saklıyordu.

Jimin ilk başta kabullenmişti bunu. Çünkü sevdiği oğlanın ailesinin garip bir aile olduğunun farkındaydı. Büyücü bir aile olmaları işi daha da ilginçleştiriyordu.

Fakat ikisi sevgili olalı neredeyse 2 yıl olacaktı. Jimin her ne kadar sabırlı biri olsa da artık daha fazla saklamak istemediğini fark etmiş ve bu konuyu ilk bulduğu fırsatta Seunggyo'ya açmıştı.

Oğlan önce biraz olumsuz yaklaşsa da Jimin'e kıyamadığı için en sonunda kabul edivermişti. Ayrıca Jimin'e olan aşkını tüm dünyaya duyurmak istediği hâlde bunu daha ailesine bile duyuramıyor olması gururuna dokunmuş gibiydi Seunggyo'nun.

Ve işte şimdi burada, Seunggyoların malikânesindelerdi. İki oğlan da oldukça heyecanlı ve gergindi. Titreyen bedenleri süslemeli divanda yan yana oturdukları için birbirine hafifçe değiyor ve bu durum ikisinin de derince iç çekmesine sebep oluyordu.

"Anne, baba... Size söylememiz gereken bir şey var."

Seunggyo sonunda konuşabildiğinde siyah dantelli ve kabarık elbisesinin içinde olan annesi oğlunun söylediklerine kulak kesildi.

Jimin'in yanakları kızarırken Seunggyo derince yutkundu. Bu, yaşadığı en korkutucu andı. Ailesi onun eşcinsel olduğunu bile bilmiyorken en yakın arkadaşını onlara sevgilisi olarak tanıtmak çok zor gelmişti.

"Biz..." dedi ve gözleri babasının gözlerine kaydı kısa bir süreliğine. "Biz..."

Jimin dayanamayıp atıldığında Seunggyo nefesini tuttu.

"Biz birbirimize aşığız efendim."

Malikânede derin bir sessizlik baş gösterirken karşılarındaki iki yetişkin şok içine girmiş vaziyetteydi.

"N-ne dedin?" diye sordu Seunggyo'nun annesi. "Aşık...mısınız?"

Ve kadın birden ayağa kalkıp histerik bir kahkahayı dudaklarının arasından serbest bıraktı. Seunggyo'nun babası ise kaşlarını çatmıştı.

"U-uzun bir süredir sevgiliyiz. Bunu artık si-sizden saklamak istemedik."

Jimin karşısındaki görüntülerden oldukça korkup sevgilisinin ellerine tutunurken kadın bir anda bağırdı.

"Bu nasıl mümkün olabilir Seunggyo?! Bize safkan bir torun vermen gerekirken bu yaptığın da ne böyle?"

Kadın Jimin'in yanına gidip onu sertçe ayağa kaldırdı oturduğu yerden. "Bu oğlan mı senin kalbinin sahibi yani? Büyücü kanı bile taşımayan biri, ayrıca o bir erkek! Sana bir çocuk bile veremez."

music box, yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin