[7] bana hikâyeni anlat

5.8K 772 817
                                    

Revirin önünde bekleyen herkes gergindi. Hemşire birbiriyle delicesine kavga eden bu iki oğlanın tedavisini henüz bitirememişti.

Yoongi ve Jimin kapının önündeki bekleme yerinde oturuyorlardı. Yoongi daha fazla ağlamamak için kendini sıkıyordu. Tanrı aşkına, bu kadar ağlayıp kendini küçük düşürmesi normal miydi? Bütün okul şu anda onun arkasından konuşuyor olmalıydı.

Yoongi'yi en çok şok eden şeyse Hoseok'un bu iğrenç tavrıydı. Onun böyle bir insan olduğunu asla tahmin etmiyordu. Hoseok genelde güler yüzlü, kibar ve sıcakkanlı oluşuyla bilinirdi kampüste.

Fakat artık yeni bir özelliğiyle daha biliniyordu: homofobikliğiyle...

Keşke ona hediyeyi herkesin içinde vermeseydim, diye defalarca kez içinden geçirmişti Yoongi. Ama toydu işte. Tıpkı aptal bir liseli gibi davranmıştı ve herkese rezil olmuştu. İşin aslı, kendini çok fazla suçluyordu.

Jimin onu teselli etmiş, saçlarını okşamıştı. Bu, içindeki aleve ılık bir su dökülüyormuş gibi hissettirmişi lakin bu üzüntüyü atlaması biraz zaman alacaktı.

Taehyung ve Jeongguk hararetli bir şekilde yanlarında fısıldaşıyor, sanki bir plan hazırlıyorlardı. Yoongi derin bir nefes alıp dolu gözlerindeki yaşları geri itti.

"Ne konuşuyorsunuz siz orada fısır fısır?" dedi oğlanlara doğru seslenirken. Dudaklarını büzmüştü. "Gelin de biraz hyungunuza destek olun, cidden."

Jimin burukça gülümsedi. Yoongi arkadaşlarına söylenirken bile tatlıydı. Taehyung ve Jeongguk ikisinin yanına doğru gelirken Yoongi'nin bakışları Jimin'e döndü ve kendisine gülümseyen güzel yüzle karşılaştı.

"N-ne oldu?" dedi telaşla gözlerini oğlandan ayırırken. "Neden bana öyle bakıyorsun?"

Jimin'in gülümsemesi büyüdü. "Hiç..." diye fısıldadı. "Yalnızca yüzünü görmek hoşuma gidiyor."

Tam o sırada Taehyung yaramaz bir çocuk gibi bağırıp Yoongi'nin kucağına oturduğundan, Yoongi Jimin'in son söylediklerini duyamamıştı.

"Bizim hyungumuz ilgi mi istiyormuş?" dedi Taehyung şirin bir sesle üzerine çullandığı hyungunun yanaklarını severken. Yoongi şakacıktan yüzünü buruşturmuştu.

O sırada Jeongguk da gelip Taehyung'un üzerine çullandı. İkisi birden hyunglarının güldürmek için onunla uğraşmaya başladılar.

Bu Jimin'in hoşuna gitmişti. Gülümsemesi gittikçe büyürken oldukça eğleniyordu.

"Aigoo, hyungumuz reddedilmiş. Bu gece onun evinde bir şeyler içip dertlensek mi?" dedi Jeongguk Yoongi'nin saçlarıyla uğraşırken.

Yoongi gözlerini devirip iki oğlanı da kendinden uzağa itmeye çalıştı. Ama ne yazık ki bu iki oğlan kendisinden kat be kat güçlüydü.

"Uzak durun benden, temas sevmediğimi biliyorsunuz!"

İki oğlan birbirlerine bakıp anlaşmış gibi aynı anda Yoongi'yi gıdıklamaya başladıklarında Yoongi'nin yüzünde minik bir gülümseme oluşmaya başlamıştı bile.

"Jimin sen de bize katılsana!" dedi Taehyung Yoongi'nin karnını gıdıklamaya devam ederken. Yoongi'nin gülümsemesi iyice büyüyordu ve gıdıklandığı için sesi yükselmeye başlamıştı.

"Şu veletler! Bırakın beni dedim..."

Jimin de sinsi sinsi gülümseyip eğlenceye katılmıştı. Yoongi'nin gülümsemesini istiyordu. Ve bunu yalnızca yanındaki insanlar sağlayabilirdi.

music box, yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin