Bak yine karanlık bir gecenin ardından doğdu güneş ve ben bir güne daha sensiz başladım. Günün ilk saatleri, ilk dakikaları... Gecenin soğuğu kendini tatlı bir esintiye bırakırken benim içinde kalkma vakti gelmişti.Yüzümde kurumuş gözyaşlarımı silerek doğruldum. Lavoboya gidip yüzümü yıkarken gözlerimdeki çaresizliği gördüm. Ağlamaktan harap olmuş iki çaresiz göz...
Ben ona cidden çok bağlanmıştım ve aynı zamanda kalbime kördüğüm yapıp bağlamıştım. Onsuz geçen 3 kocaman ay boyunca ben hergün böyle miydim? Herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri, keşkelerle avunur oldum.
--
Bugün hastaneye bebeğimizin afedersiniz bebeğimin cinsiyetini öğrenmeye gidecektim.
Hastaneye geldim, kayıt işlemini yaptırdım derken sıra bana geldi. Odaya girdiğimde hemşire beni karşıladı ve kontrol bölümündeki yatağa yatmam gerektiğini söyledi. Bir süre sonra doktor geldi ve elindeki makinayı karnımda gezdirmeye başladı.. Benim tek derdim onu görmekti. Bir süre sonra doktor bana dönerek gülümsedi.''Şuanlık bebekte riskli bir sorun yok cinsiyeti tam belli olmasada kız gibi görünüyor'' dedi ve elime bebeğin, resmini verdi.
--
Dolmuşla evime yani arkadaşımın evine giderken sürekli bebeğime, bakıp bakıp gülümsüyordum. Eve geldiğimde Derin evde yoktu.Aynanın karşısına geçip kendi kendime düşündüm;
Bazen beklemek, bazen sabretmek düşsede bize. Artık küçücük bir ışık çok uzak gelsede. Yinede susmak yenilmek anlamına gelmemeli. Hergün mutlu olsaydım, beklide mutluluğun anlamı kalmazdı değil mi bebeğim? Benim yaşayamadığım ne varsa hepsini yaşayacaksın. Sen büyüyünce, çok güleceksin ama daha az güveneceksin insanlara..
--
Bunları düşünürken telefonuma mesaj geldi ''İş başvurunuz değerlendiriliyordur yarın saat 12:50'de gelmeniz rica olur'' İnternetten yaptığım başvuruda, hamile olduğumu yazmamıştım bunun, sorun olacağından emindim. Anlaşabilirsek ona ömrüm boyunca minnettar kalacağımada adım gibi emindim..