blood

807 115 17
                                    

  Yine sitenin içinde olan ama ağaçlar yüzünden fazla göze çarpmayan o banka oturdum. Nefretimi kusmak istediğim çok şey vardı. O kadar nefret duyuyordum ki her şeye geçen hafta vücudumu esir eden rüzgarın, saçlarımı okşamasını bile istememiş; kapşonumu kafama geçirmiştim.

   Kendimi hayattan soyutlamak istiyordum, hayır hayır hayattan çıkarmak istiyordum. Yaşamak bana göre değildi, hak etmiyordum. Birçok kez bileklerini kesmiş biri olarak asla yaşamamalıydım. Kucağımda duran ellerime baktım, kan sol bileğimden elime doğru akmıştı siyah hırkamın kollarını parmak uçlarıma kadar çektim ve düşünmeye devam ettim. Kalbimdeki o boşluk asla dolmamalı ve ben bir daha uyanmamalıydım.

    "Ne düşünüyorsun yine?" O güzelim sesi ile konuştu Jongseong ve gelip yanıma oturdu. "Hiç." dedim yine. Halbuki o kadar çok şey vardı ki içime sığmayan. Yüzüme baktı bir süre, gözlerimin içine. Sanki o atmaya gücü olmayan kalbimle iletişime geçiyormuş gibi. Bende baktım, gözlerinin içine kalbinden geçenleri okuyabilmeyi umarak. O an kalbimin cidden gücünün azaldığını hissettim, çok hızlı atmak istiyor ama yapamıyordu. "İyi misin?" dedi korku dolu bir sesle kucağımda titreyen ellerimi tutarak. "İyiyim ben." dedim ve onu bankta bırakıp hemen eve gittim.

    Çekmecem de duran ilaçlarımı içtim hemen, o sırada beni kapıda o halde görüp telaş yapan annem geldi yanıma. "Oğlum! Ne oldu sana ha, iyi misin?" Onun tedirgin ve korkmuş sesine karşılık sakince konuştum, elimin titremesi geçmişti. "İyiyim anne." İnanmamıştı ama yine de üstelemedi. Bana sıcak bir kucaklama verip odamdan çıktı.

    Üzerimden kan olmuş olan hırkayı çıkarttım. Bileklerime baktım, artık kanamayı bırakmışlardı. Annemin aşağı da yemek hazırlıyor olmasını fırsat bilerek banyoya girdim ve bileklerimdeki kanı yıkayarak temizledim. Sonrada bir güzel sardım. Anneme basketbol oynarken iki bileğimi de incittiğimi söyleyecektim ve o da yine inanmayacak, inanmış gibi yapacaktı. Ben basketbol bile oynayamıyordum çünkü.

    Aynı düşündüğüm gibi olmuş ve annem inanmış gibi yapıp beni dikkatli olmam konusunda uyarmıştı. Odama girdiğimde penceremden o banka doğru baktım. Jongseong hala orada oturuyor ve kulağındaki kulaklıktan bir şeyler dinliyordu. Elime güzel bir kalem ve eskiz defterimi aldım. Bu mükemmel anı, basit ama duygu yüklü çizgilerimle ölümsüzleştirmek istiyordum.

_____________________________

umarım güzel olmuştur
güzel günler diliyorum hepinize~
mei kaçar ~

talking hearts - [jaywon] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin