friend

636 100 36
                                    


  Evde canım sıkılınca - annemin söylediği şeyleri dinlemek istemeyince- her zaman ki banka gitmek için evden çıktım. Hava serindi ve ben üzerime bir şey almamıştım, umursamadım. Dün rüzgarı hissetmek istemiyor olabilirdim ancak şuan rahatsız etmiyordu. Banka yaklaştığım da zaten birinin orada oturuyor olduğunu gördüm ve bu kişinin Jongseong olduğunu anlamam uzun sürmedi. Geri dönüp gidecekken bir hıçkırık sesi duydum, ona aitti. Kendime engel olamayıp aramızda mesafe olacak şekilde yanına oturdum. Ona bakmadan gökyüzüne bakarak sırtını okşadım. Ağlarken birinin sizi görmesi hoşunuza gitmeyebilir ancak sırtınızı okşayıp yanında olduğunu belli etmesi size güç verirdi.

"Sormayacak mısın?" Sonunda ağlaması durup sakinleşince ilk sorduğu soru olmuştu. "Hayır, sen anlatmadan hiçbir şey sormam çünkü hayatına müdahale edecek bir konumda değilim." Kollarını önünde birleştirdi. "Peki kimler hayatıma müdahale edebilir? Senin hayatıma müdahale etmeni istiyorum" Biraz önce ağlayan çocuk gitmiş yerine özgüveni tavan yapmış biri gelmişti. "Ben bunu yapmak istemiyorum ama." İstiyordum. Nereye gittiğini, kiminle konuştuğunu bilmek istiyordum, bana o gün içinde yaptıklarını anlatsın istiyordum, neden ağladığını bilmek istiyordum. Dertlerini dinleyip ona yardım etmek istiyordum. Ama sadece istiyordum... Olamayacak, olmaması gereken hayallerdi bunlar ama kim bilir belki de kader bu hayallerin gerçek olmasını istiyordur?

  Ne kadar sürdüğünü bilmesem de uzun süren bir sessizlikten sonra aklımdan geçenleri söyledim ona. "Arkadaş olabiliriz." Yüzüme baktı sanki ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışır gibi. Gülümsedi sonra, gülüşünü seviyordum bende ufak bir tebessüm verdim ona. Umarım pişman olmam, umarım ona zarar vermem, umarım... "O zaman..." Kolunu omzuma koyup beni bankın öbür ucundan kendine doğru yaklaştırdı. "Bundan sonra en yakın arkadaşlarız, yarın okula benimle geliyorsun." Bunu yapmam ne kadar doğruydu bilmiyordum ama kısa sürede olsa mutluluğu istiyordum sanki. Bu bencillik olmaz değil mi? Bilmem belki de bencillikti. O yanımdayken de onu koruyabilirim değil mi? Bu sorunun cevabını ise yaşayarak alacaktık işte.

  "Artık arkadaşın olduğuma göre bana anlatmaya ne dersin?" Neyden bahsettiğini elbette biliyordum ancak her şeyi ona anlatamazdım. Ben cevap vermeyince tekrar konuşmaya başladı. "Biraz zamana ihtiyacın vardır tabi. Birine hemen güvenemezsin ama ben sana güvendim ve neden ağladığımı sana anlatacağım." Hayır yapma demek istedim kendimi kötü hissedecektim ama iş işten geçmiş ve o anlatmaya başlamıştı. "Annem ve babam ayrılıyorlar hatta şöyle söyleyeyim, yarın son mahkemeleri olacak ve benim kiminle  kalacağıma karar verilecek. Bugün de onun için kavga ettiler ama benim için asıl sorun bunların olması değil..." Ne demek istediğini anlamamış bir şekilde ona baktım. "Bunların hepsinden benim bu kavga sırasında haberim oldu." Bu çok ağırdı işte. Aile tarafından kandırılmak, bu dünya da gözün kapalı güvenmen gereken kişilerin seni ayakta uyutması. Gözlerinin dolduğunu gördüm tekrar ağlayacak gibi olunca sadece düşünmeden aklımdan geçeni yapıp sarıldım ona. Tekrar hıçkırıklara boğuldu ve benim tek yapabildiğim ona sarılıp saçlarını okşayarak sakinleşmesini beklemekti. Sıcaktı Jongseong, bu soğuk havada ısındığımı hissettim ona sarılınca. "Hepsi geçecek... Yanında olacağım." Zar zor çıkan sesimle fısıldadım ona. Yüzünü görmesem de kollarını sırtıma koyması ona iyi hissettirdiğimi düşündürdü aniden.

  Keşke hep mutlu olsan Jongseong, herkes hep mutlu olduğunu düşündüğü bu çocuğun da duyguları olduğunu unutuyordu. Okulda herkes istediğini söyleyebiliyordu ona çünkü Park Jongseong, işin dalgasında biriydi. Bazı insanlar için kafa dengi görünse de ben onun gülümsemesinin altındaki hüznü hissedebiliyordum. Bunu yalnızca yapan kişiler anlardı ve bende bu sahte gülümsemeleri kullanırdım. Gülüşüm bile sahteyken şuan elimde tek gerçek olan Jongseong'a duyduğum sevgiydi sanırım.

_______________________________

asla emin olmayarak salıyorum bölümü hadi bakalım
mei kaçar ~

talking hearts - [jaywon] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin