O küçük kulübeye geldiklerinde Bay Lee gerilmişti. Jisoo bunu fark ettiği zaman sessizce sordu:
"Kıza ne yaptın da bu kadar korkuyorsun?"
"Şu an boynunda tasma gibi bir şeyle duvara kilitli yani evden çıkamayacağı şekilde ama merak etmeyin boynunu sıkmıyor o tasma."
"Evin içinde rahatça hareket edebiliyor mu?"
"Evet... Merak etmeyin."
Kim Jisoo, Jennie'ye arabadan inmesi için işaret verdi. Robin "Geldik." dedi ve indi. Jennie ve Jisoo da arabadan indiler. Jennie, Bay Lee'nin kolundan sertçe tutup onu indirdi. Jisoo "Louise, Jack siz arabada kalın." dedi ve kulübeye girdi. Robin sigarasını yaktı ve Jisoo'nun arkasından içeri girdi. Jennie de Bay Lee'yi köpek gibi sürüklüyordu.
Jennie içeride saçları mahvolmuş Chaeyoung'u görünce Bay Lee'yi bir anda yere bıraktı. Bay Lee acıyla inlerken Jennie, Chaeyoung'un yanına koştu ve ona sarıldı. Sonra boynundaki tasmayı fark etmesiyle birlikte acıyla kıvranan Bay Lee'nin yanına gitti, saçından tutup "Anahtarlar nerede?!" dediğinde Bay Lee korkuyla "Cebim..de..." dedi. Jennie anahtarı alıp Park Chaeyoung'un yanına koştu ve boğazındaki metal tasmayı çıkardı.
Chae, Jennie'nin üstüne atladı ve yanaklarını, burnunu, alnını öpmeye başladı. Jisoo sinirlenmişti ama belli etmedi. Robin sessizce gülerek "Jennie de seni bırakırsa beni bir daha reddetmezsin sanırım?" dediğinde Jisoo, Robin'e omuz attı: "Seni reddettiğimi kim söyledi?" dedi ve Robin'in dudaklarının arasındaki sigarayı alıp kendi dudaklarına yerleştirdi.
Chaeyoung heyecanla "Benim için geldin!" dedi. Jennie bu sefer ciddi bir ifade takınarak "Beni polise ihbar etmene rağmen..." dedi ve devam etti:
"Neler oldu, Chae?"
"Seni ben ihbar etmek zorunda kaldım çünkü bu suç işi beni korkutuyor... Ama sonra yolda bir adamla karşılaştım o beni yakaladı ve buraya kapattı... Aaa! O adam şu yerde yatan adam!"
Jisoo kıkırdadı ve Robin'e sessizce "Bu Chae de amma salak çıktı." dedi. Jennie, Chae'ye şevkatle bakarak "Evet o adam... Sana zarar verdi mi?" dedi.
"Hayır. Bir şey yapmadı ama bana bir video gösterdi..."
"Ne videosu?"
"Sen ve Jisoo..."
Jennie dudağını ıssırdı ve Jisoo'ya baktı. Sonra tekrardan Chae'ye dönüp "Üzgünüm ama beni olduğum gibi kabul eden ve beni yüzüstü bırakmayan biriyle birlikte olmak istiyorum." dediğinde Chaeyoung'un gözün bir damla yaş aktı ama gülmeye çalışıyordu. Gözünün yaşını silerken "Peki..." dedi. Robin'in bağırışıyla bu dramatik an bozuldu:
"Sıçtık! Araba gitmiş!"
______________________________________
Önceki bölüm pek okunmasa da yb attım çünkü kitap bitmek üzere ve sık bölüm atmayıp sizi bekletmek istemedim ♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Paint White Roses Red | Jennie, Rosé, Jisoo
Action"Senin elini kana buladığım için üzgünüm, Park Chaeyoung." © 2019-2020 | tenetnoctis