-4.BÖLÜM-

12 2 0
                                    


MULTIMEDYA : Gaste (şifa çiceği)

Başlamadan önce oy vermeyi
...unutmayınnn...

********

Çünkü içimden bir ses zamanı geldiğinde onun bana herşeyi anlatacağını söylüyor...

***********

"İşte, geldik" Vic iki katlı beyaz bir evin önünde durdu. Birlikte kapıya ilerledik. Vic kapıyı açıp içeri girdiğinde bende onu takip ederek içeri girdim. Evin içerisi eski dönem evlerinin içine benziyordu. Genellikle evde açık kahverengi ve ahşap modeller ağır basıyor. Vic kapıyı kapattığında bende evi incelemeye başladım. Salon ve koridorda gördüğüm her çekmece ve masanın üzerinde mum ve tütsüler bulunuyordu ve bu da eve mistik bir hava yayıyordu. Koridorda ki ve merdiven duvarlarında ki resimler ilgimi çekmişti. Aile tablosu gibi duruyorlardı ama her tablo birbirinden farklıydı. Vic'e dönerek

"Bu resimlerdekilerin hepsi akraban mı?" diye sordum. Eğer öyleyse, gerçekten geniş bir aileye sahipti. Vic gülerek

"Evet. Soyumuz çok eskiye dayanıyor"dedi. Bende güldüğümde alt kata inen merdivenlerden kahverengi saçlı ama tel tel beyazları olan bir kadın çıktı. Bu kadın Vic'in büyükannesi olmalı. Saçlarını ensesinde toplamıştı ve boynunda değişik kolyeler vardı. Kadının beni görünce şaşıracağını düşünsem de yüzünde sanki beni bekliyormuş gibi bir ifade vardı. Vic yanıma yaklaşırken

"Büyükanne, bu Jess. Sana bahsettiğim kız"dedi. Büyükannesine benden mi bahsetmişti? Kadın belki de o yüzden beni gördüğünde şaşırmamıştır. Kadın yanıma gelerek iki avucunun içi dönük bir şekilde bana uzattı. Yüzünde ki gülümseme insanın içini ısıtan cinstendi. Bende gülümseyerek ellerimi yavaşça bana uzattığı ellerinin üzerine koydum. Avucunun üzerinde olan elimi tuttuğunda bir anda içimde hissettiğim garip hisle kesik bir nefes alarak hızla ellerimi çektim. Kalbim hızla çarpıyor, göğsüm şiddetle inip kalkıyordu. Ne olmuştu öyle? Bakışlarım kadının ellerine indiğinde avuçlarını kapatarak elini indirdi. Bakışlarım yüzüne çıktığında, kadının yüzünde ki gülümsemeden hiçbirşey kaybetmediğini gördüm. Benim hissettiğim şeyi o da hissetmiş miydi?

"Hoşgeldin Jess, bende seni bekliyordum."yumuşak sesi kulaklarıma geldiğinde ağzımdan

"Hoşbuldum"cümlesi çıktı. Kadın Vic'e dönüp

"Vic, hepimize birer bitki çayı yapar mısın?"dediğinde Vic kafasını sallayarak bana döndü

"Hemen gelirim"diyerek mutfak diye düşündüğüm kapıdan içeri girdi. Kolumda hissettiğim el ile kadına döndüm.

"Gel Jess. Seninle tanışmak istiyorum"dedi. Neden benimle tanışmak istiyor ki? Sadece Vic'in sıradan bir arkadaşıyım işte. Kadın aklımı okumuş gibi "Endişe etme. Sadece çay hazır olana kadar sıkılmanı istemiyorum"dedi. Gergin bir şekilde gülümseyerek

"Tabii tanışalım, efendim"dedim. Kimseye kabalık yapmak istemiyorum. Kadın salona doğru ilerlediğinde bende peşine takıldım. Salonda su mavisi rengi hakimken camların önünde ve koltuğun karşısında duran küçük lila renginde çiçekler eve huzurlu bir görüntü katıyordu. Kadın su mavisi koltuğuna oturduğunda bende yanına oturdum. Salonun orta sehpasının üzerinde etrafını mumların çevirdiği mor çiçek dikkatimi çekti. Kadına döndüğümde onun bana baktığını fark ettim. Çiçeği işaret ederek

KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin