Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tamam devam edelim
Kook's Pov
"Tamam şimdi her şeyi baştan al Kook, dinliyorum seni."
Yugyeom elindeki elmayı ısırırken benim konuşmamı bekliyordu. Onu bu gece burada kalması için ikna etmiştim çünkü kafam bir hayli karışık.
Parmaklarımda sıralı olan yüzüklerle oynamaya başladım. Yugyeom ise bunu görünce eline elime geçirdi. Palet gibi eli var şerefsizin canım acıdı lan.
"Ne vuruyorsun be?"
Yatakta geriye kayarak sırtını başlığa yasladı. Yüzündeki ifade ise 'Şimdi anlatmazsan sikerim seni.' gibiydi.
"Sanki bilmiyoruz seni, elin şu yüzüklerle gitti mi iki saat onlarla oynaşmaktan anlatamazsın diyeceğin şeyi."
Haklı değil diyemem şimdi. Ama ne yapayım ya ben? Poor Kook, üzülme.
"Ee bugün anlatmayı düşünüyor musunuz Bay Jeon?"
Ya Yugyeom tanrı belanı vermesin köpek herif.
"Nasıl anlatacağımıda bilmiyorum ki of."
Derince bir nefes aldım ve ayaklarımı sarkıtarak yatağın üzerine uzandım.
"Şeyden beri tuhaf hissediyorum, şeyden, Tae'yle öpüştüğümüzden beri."
Yugyeom'un gözleri ilgiyle parladı ve elindeki elma çöpünü masanın altındaki çöp kovasına gelişi güzel atarak dikkatini iyice bana verdi.
"Nasıl bir tuhaflıktan bahsediyorsun bunu aç biraz bana? Yani şey gibi mi 'Bu iğrençti lütfen tekrar olmasın.' yoksa 'Tekrarlanması için ruhumu bile satarım lütfen yine olsun.' gibisinden mi?"
Yılların şerefsizi ben bakınız ben utanarak kafamı yastığa gömdüm. Kafamı sikik yastığa gömdüm!
Yugyeom bu hareketimle yatağı yıkacak hareketler yapıp üstüne atladı. Afedersin ama nefes alamıyorum orospu turşusu.
"Bu ikinci demek oluyor değil mi? Biliyordum, biliyordum!"
Binbir güçlükle onu üzerimden istendiğimde derince bir nefes aldım. Afedersiniz ama bok yoluna gidiyordum neredeyse.
"Ne biliyordun ne? Ben bile yeni farkettim."
Yüzünde kendinden emin bir gülüş oluştu ve bakışı şey gibiydi 'Bitch, I' m boss.'
