Lila geldi bebekler hello ✌🏻🐥Burada Taekook'un arasını nasıl yapacağım çok merak ediyorum jdkfkdkd gidicez bi yoldan hadi bakalım.
Bu arada mavi saçlı Jaemin.. Mavi.. Saçlı.. Ayrıca Jisung normalde bebiş ama burada adeta bir bad boy. Oğlm lan Ridin' harbiden çok güzel.
Tae's Pov
"Taehyung kafana dikkat et!"
YoungJae'nin bana seslenmesi ile yüzüme yediğim top bir olmuştu.
"Hassiktir.."
Pekala pekala baştan alıyorum.
2 gün önce Jin hyung gruba attığı mesajda deniz kenarına tatile gitmek istediğini kimlerin gelebileceğini sordu. Buraya kadar normal görünüyor tabi. Asıl sıkıntı bizim muhtemelen NCT'den daha kalabalık olmamız. Buraya tam yedi arabayla geldik. Koskocaman yedi! Plajın yüzde doksanını biz kapladık resmen.
Gelirken şansa (!) bakın ki Jungkook, Yeonbin artı Jackson'la aynı arabadaydım. Onlarla birlikte tam 2 saat aynı arabada kaldım. Jackson sürekli arkadan araba sürüşüme karışmış -Neden hızı arttırmıyormuşum falan- ve benim salak kardeşim ve onun yançarı sevgilisi radyoda çıkan şarkıları bağıra çağıra söylemişlerdi. İşin garip yanı arka üçlü kendi aralarında çıldırırken öndeki Jungkook ve ben sessizce durmuştuk. Bakın garip yanı diyorum çünkü bana hiç laf falan atmadı. Yani aynı yerde kaldığımızı beşinci saniyeden sonra normalde beni gıcık etmesi gerekirdi. Anlatabiliyor muyum? Adamın söylediği tek şey 'Çenelerinizi kapatmazsınız sizi burada hadım ederim.' oldu ve ondan sonra tekrar sessizce oturmaya devam etti.
Sahile gelip otele yerleşene kadar her şey aynı devam etti. Şimdilik bir sorun yok gibiydi. Yani. Ben rahat bir şekilde en sevdiğim 2 çiftin ortasında - Yani 2Jae ve NamJin'i kast ediyorum - güneşlenirken, Lucas her zaman ki gibi Woo'nun peşinde koşuyor; YugSeok, YeonBin, Jackson, BamBam ve Jungkook voleybol oynuyor ve geri kalanlar da denizin veya güneşin tadını çıkarıyordu. Anlayacağınız her şey ters bir şekilde mükemmel gidiyordu.
Hadi ama bizim olduğumuz yerde nasıl bir kaos olmaz? Ve böylece tadını çıkardığım o güzel 35 dakika yüzümün ortasına patlayan top ile bitmişti.
"Siktir Tae iyi misin?"
Namjoon'lar aceleyle kalkıp yanıma gelirken acıyla inledim. O topu atanın 7 sülalesini öpeyim.
"Sikeyim, sikeyim yanlışlıkla oldu."
Jungkook telaşla kuma bata çıka ve bolca küfrederek geliyordu. Al işte durdu durdu tamda zamanında yaptı yapacağını salak ıstakoz. Tanrım sen söyle neden tam rahatladığım anda böyle şeyler başıma geliyor?
Sızlanarak acıyan alnımı tuttum. Kaşıma doğru ince ince sızlaması daha berbat hissettiriyor. Elimin üstüne konan el ile kısık gözlerimle önümde oturan Jungkook'a baktım. Hiç bana öyle masum bakma şunun acısı geçsin kafanı kıracağım Jeon Jungkook.
"Taehyung izin verde bakayım durumuna."
Ağlamaklı ses tonumla elini itmeye çalıştım. Bakın sadece çalıştım çünkü bu tavşan kılıklı herif şirin yüzü aksine kas yığını bir manyak. Dahası o benim elimi çekerek düşünceli bir şekilde alnıma baktı.
"Tenin çok hassas olmalı. Şimdiden şişmeyi bırak neredeyse morarmış."
Hissettiğim keskin ağrı yüzünden dolan gözlerimi ona diktiğimde o'da tuhaf bir şekilde suratıma baktı.
"Telefonumu istiyorum ne kadar kötü göründüğüne bakacağım."
Omuzlarını silkerek, "Merak etme her türlü güzelsin." dedi ve sonra gözleri dediği şeyin farkına vararak büyüdü.
Açıkçası kendi gözleriminde kocaman olduğuna eminim. Bizim aramızda yaşanan bu saçma anları sessizce ve muhtemel hayretle izleyen iki çifte doğru seslendi Jungkook.
"Dördünüzden birisi buz getirse olur mu? Hemen."
Diğerleri büyük bir şeyim olmadığını anladıkları için yerlerine dönerken Jin hyung bana buz almaya gitmişti. Elimle alnımı yellerken bir anda tekrar dibimde bitmişti kurabiye kılıklı.
"Ben yaparım dur sen."
İki eliyle şakakladımdan tutmuş usulca yarama üflerken hipnotize olmuş gibi büzdüğü dudakladında takılı kalmıştı gözüm. Sikeyim yanaklarımın kızarmaya başladığını hissediyorum. Bak ben bazen edepsiz bir adam olabilirim ama şuan utanıyorum galiba Kookie! Git dibimden be adam.
Kafamı geriye çekmeye çalıştığımda izin vermedi ve üflemeye devam etti. Ulan ıstakoz sal beni sal.
"Kim Taehyung rahat dursana biraz. Kendimi bunun için suçlu hissediyorum zaten."
Kafa üstü boş havuza falan mı düştü acaba?
"Bakma öyle tuhaf tuhaf. İnsani duygularım var kötü birisi değilim."
Aramızda oluşan gerginlik her zamankinin aksine bu sefer garipti. Ne bileyim işte ortamın büyüsü mü diyeyim Jungkook anormal derecede iyi. Bu beni korkutuyor galiba.
"Buzu getirdim alın bakalım."
Jungkook yani şu tavşan kurabiye karışımı insancık yine bana engel olarak buzu kendisi tutmuştu alnıma. Ve işin gerçekten ama gerçekten tuhaf kısmı buzlar neredeyse eriyip su olana kadar sessizce yanımda oturup buzu tutmaya devam etti. Eh, bende birazcık izledim onu. Birazcık. O da meraktan yani. Niye bir anda bu kadar iyi oldu ki?
Burada kesiyorum güzeller çünkü 0 uyku ile ayaktayım ve başımı ağrıtmaya başladı bu. Net 1-2 bölüm daha burada geçer haberiniz olsun. Gün içinde veya yarına kadar diğer bölümü atmaya çalışırım. Bye 💜