ᚑÖzel Bölüm 7ᚑ

5.9K 387 153
                                    

Jungkook huysuzlanıp duran bebeğini sakinleştirmek için odanın içinde bir oraya bir buraya yürürken tam olarak ne istediğini anlamaya çalışıyordu. Altı temizdi ve daha az önce iki defa emzirmişti, karnı da tok olmalıydı. Buna rağmen bir türlü uyumamıştı ve bu durum onu fazlasıyla endişelendirmişti.

Daha önce bebek büyütmüş olabilirdi ama kesinlikle hâlâ toydu. Aynı zamanda kendinden parça olarak bin bir acıyla kopup gelen canın zarar göreceğini düşünmek yüreğini ayrı bir hoplatıyordu.

"Oğlum, ağlama daha fazla. Bak babaanneyi çağırdık. Gelecek birazdan." Göğsüne yatırıp sırtını sıvazladığı minik bebek sonunda gazını çıkarınca birden rahatlamış ve susmuştu. Jungkook oğlunu yavaşça tek koluna yatırdı ve hayretle kapanmaya hazır gözlerine baktı. "Bu muydu derdin?" dedi sessizce. "Minik kuzum benim."

O esnada alt katta çizgifilm izlemekle meşgul olan Hyerin tıklatılan kapıyı duyduğu gibi kalkmış ve babaannesini karşılamaya gitmişti. Küçük kardeşi uyuduğu için Taehyung babası kapı zilini kapatmıştı, bu yüzden gelenler kapıyı tıklatıyordu.

Kola tutunup aşağı çekerek kapının açılmasını sağladı ve neşeyle "Babaanne!" diye şakıdı. Oturdukları site güvenli olduğu için kapıyı onun açmasını sorun etmiyorlardı.

Yaşlı kadının arkasından gelen Heena "Halasının canı." diyerek Hyerin'i kucağına almış, öpücüğe boğup yüzünün her yerini ruj izi yapmıştı. Tabi küçük kız halinden şikayetçi değildi, halası kendisini ne kadar seviyorsa o da halasını o kadar seviyordu.

"Baban nerede bakalım?"

"Yukada. Bebeği uyutuyo." diye cevapladı babaannesinin sorusunu. Ardından beden diliyle de tastiklemek için ellerini yanağının altına koydu ve gözlerini kapattı. Tabi bu halasını daha bir tatlı krizine sokmuştu. Genç kadın onu koltuğa attığı gibi gıdıklamaya başladığında elinden kurtulmak için uğraştı ama artık çok geçti. Kahkaha atmaktan başka çaresi yoktu.

"Bebeği mi uyutuyo ha? Asıl bebek sensin sen. Şeker topu seni." Yaşlı kadın ikisini baş başa bırakıp üst kata çıktı ve hafif aralık kapıyı tıklatıp başını içeri uzattı. Damadı bebeği uyutmuş, beşiğine yerleştiriyordu.

"Sorun neymiş çözebildin mi?" diye sordu kendisine doğru dönen siyah saçlıya. Jungkook başını sallayarak onayladı. "Gazı varmış."

Tamamen içeri girip beşiğin yanına ilerledi ve içinde uyuyan minicik torununa baktı. Onu gördüğü ilk andan beri Taehyung'un bebekliğini anımsattığını düşünüyordu. Bu yüzden de duygulanmadan edemiyordu. Oğlu büyümüş, şimdi de baba olmuştu. Aynı zamanda çalışmış, onu gururlandıracak bir iş de kurmuştu ve ailesine çok güzel bakıyordu. Kendi anne-babasından destek alamayan ve mühürlendikleri günden beri onu annesi olarak gören Jungkook bir kez olsun şikayet etmemişti Taehyung'u. Oğlunun şiddete olan eğilimi onu endişeye düşürmüştü hep. Ama kesinlikle tahmin ettiğinden çok daha iyi bir eş ve baba olmuştu. Kız kardeşini nasıl koruyup kolluyorsa, çocuklarını ve eşini de öyle koruyordu.

Parmağıyla, uyuyan bebeğin yanağını okşadı. Ardından biraz durgun gördüğü damadına döndü.

"Bir sorun mu var?" dedi, dalgın dalgın beşiği izleyen siyah saçlıya. Jungkook iç çekip yavaşça yatağının kenarına oturdu.

"Ben çok kötü bir babayım sanırım." Hormonları yüzünden hemen dolan gözlerini kaçırdı. "Şu an bile tek başıma ilgilenemiyorum kendi bebeğimle. Eğer daha on sekiz yaşımdayken düşük yapmasaydım da doğursaydım kim bilir neler olurdu. Taehyung'un bunu yapmasının nedenini şimdi daha iyi anlıyorum. Çok bencildim, onu anlamaya çalışmadım." Daha fazla kendini tutamamış, gözyaşları yanaklarından kayıvermişti. Beşiğin kenarına tutunarak "Ayrıca." diye ekledi çatlayan sesiyle. "O, kız çocuk istiyordu. Ben ona bir kız evlat veremedim. Çok içten söylemişti. Bir dişi alfa bebeğimiz olsun demişti..." Sonrası gelmemişti sözlerinin. Çünkü ağlamaya başlamıştı deli gibi. Yaşlı kadın bile bu kadar biriktirmiş, kendi kendini strese sokmuş damadını nasıl sakinleştirmesi gerektiğini bilmiyordu. O da iki defa doğurmuştu ve doğumdan sonra hormonları yüzünden ne kadar saçma düşüncelere kapıldığını çok net hatırlıyordu.

Errorist≒TaeKook [Completed]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin