Errorist≒TaeKook [Completed]

ᚑÖzel Bölüm 2ᚑ

Şehir yeni yeni canlanıyordu. Saat sabahın altısıydı ve Kim Taehyung her zaman olduğu gibi tanıdık melodi kulağında yankılanmadan tam on beş dakika önce güne merhaba demişti.

Tül perdeden süzülen gün ışıklarıyla pencere kenarındaki kuşun neşeli cıvıltısı odaya doluyordu. Kuş yakın bir tarihte oraya yuva yapmıştı ve onu yerinden kaldırmaya kıyamamışlardı. O da bir minnet göstergesi olarak şarkı söylüyor, yüzlerde bir tebessüm açtırıyordu.

Başını yanına çevirerek kocaman yatakta sarmaş dolaş uzandığı güzeller güzeli eşine baktı. Omzuna kadar gelen uzun siyah saçları, eskisinden biraz daha dolgun görünen yanakları ve upuzun kiprikleriyle gün geçtikçe daha da güzelleşiyordu sanki.

Yastık yerine başını omzuna koymuş olan siyah saçlı meleğini izlerken hayran bir iç çekmişti. Giydiği kırmızı, saten pijama takımı ona dün geceyi hatırlatıyordu. Kendine engel olamayıp üstündekinin askısını tutarak biraz aşağı çekiştirdi ve birkaç diş izi bulunan omzuna kokulu bir öpücük bıraktı. Bu hareketinden huylanan eşi gülümseyerek gözlerini aralamış, yeni uyandığı için çatlak çıkan sesiyle "Günaydın." demişti.

"Yeni uyanmış halini görmen gerek. Akıllara zararsın."

Flörtöz bir tavırla elinin altındaki çıplak göğsü okşayan siyah saçlı "Eminim çok çirkin görünüyorumdur." demişti alfasını daha çok kışkırtmak için. Ama yüzündeki dalga geçtiğini gösteren gülüş onu ele verdiğinden sarışın hemen anlamıştı.

"Çirkin kelimesi az kalır. Sen dehşet bir şeysin." Kiraz dudaklar anında gelen trip yüzünden büzülürken uzandığı yerden doğrulan sarışın eşinin üzerine eğildi ve "Çok fenasın." diye ekledi gittikçe derinleşen sesiyle. "Beni delirtiyorsun."

Siyah saçlı kollarını alfasının boynuna sıkı sıkıya dolarken "Sen zaten delisin." demişti muzip bir tavırla. "Benim delimsin."

"Ben her gün, her gece deliriyorum sana Kim Jungkook."

"Ben de seni deli olmana rağmen seviyorum Kim Taehyung." İkisinin de yüzünde dişlerini sergileyecek bir gülüş oluşurken sarışın olan biraz daha eğilmiş, dudaklarını kısa bir an değdirmişti. Bir kolu hemen yanında yataktan destek alırken diğer eli eşinin karnındaydı ve beli ile göbeği arasına bir noktayı okşuyordu. Jungkook ise tam o noktadaki kasılmayı çok net hissediyordu.

"İşe gidecek olmasam tam şu an dün geceyi tekrarlardım."

Sarışının yanağını okşayarak yüzünün her yerine rastgele öpücükler kondurdu ve "Bu gece tekrarlarız." dedi alışmış gibi. "Tıpkı ondan önceki ve ondan da önceki gece gibi."

Her gece aynı şeyi yapmalarına rağmen bir kez bile sıkıldıklarını hissetmiyorlardı ve her defasında daha arzulu oluyorlardı. Mükemmel bir eşleşmeydiler, birbirleri için yaratılmışlardı.

O esnada odanın dışından gelen tıkırtıyla ikisinin de başı kapalı kapıya döndü. Kapı dışarıdan açılmış, çilek desenli pijamalarıyla uykudan yeni kalkmış iki yaşındaki küçük kız çocuğu paytak adımlarıyla onlara doğru gelmeye başlamıştı.

Jungkook anında uzandığı yerden kalktı, kollarını açarak "Bebeğim." diye öne atıldı. "Gel bakalım buraya."

Küçük kız tutunduğu yatağa zorlanmadan, babasının da yardımlarıyla, tırmandıktan sonra Taehyung'un yanına kadar emekledi ve sessizce kucağına yerleşti.

Sarışın minik kızını öpücüklere boğarken "Benim prensesim güzellik uykusundan uyanmış mı?" diye sormuş, karşılık olarak küçük kollardan kocaman bir sarılma almıştı. Jungkook ise bu manzarayı hem hayranlıkla hem de biraz kıskanarak izliyordu çünkü kızı Taehyung babası yanındayken kendisine hiç pas vermiyordu.

Birden "Ba ba uyuya." dedi minik kız. Konuşmayı yeni yeni öğrendiği için onu anlamak üstün bir yetenek ve çaba gerektiriyordu. "Yaya baba vuu."

Taehyung'un bir şey demesine kalmadan çalmaya başlayan alarm sohbetlerini bölmüş, Jungkook eşinin hazırlanması gerektiğini bildiği için "Hadi bakalım Hyerin, babaya kahvaltı hazırlamaya gidelim." diyerek ayaklanmış ve sabahlığını hızla üzerine geçirmişti.

"Mama. Baba mama." küçük kızı da kucağına alarak tombul yanaklarına sulu bir öpücük bıraktı. Hyerin kahkahalarını serbest bırakırken babasının omzuna tutunmuş, belinin iki yanındaki ayaklarını sallayarak "Vu kakabı bam." diye odadan çıkana kadar konuşmaya devam etmişti.

Sarışın olan, kırmızılar içindeki eşini ve kucağındaki minik kızlarını arkalarından izlerken tanrıya bir kez daha şükretti, bu iki güzelliğe sahip olduğu için.

ᚔ

Aklınızdaki sorular diğer bölüm açığa kavuşacak. Bu yüzden diğer bölüme kadar kendinize iyi bakın~

-Bunny 🐰