Errorist≒TaeKook [Completed]

ᚑBölüm 30ᚑ

"... Sonra ben buna dedim ki, sen kendini ne sanıyorsun? Benim erkek arkadaşım olabilme şerefine nail olduğun için otur yerine, şükret." Jungkook hiç ilgi alanına girmeyen ve nereden geldiklerini asla bilmediği konuyu başıyla onaylarken dalgın dalgın çilekli sütünü yudumluyordu. Aslında başta amacı uyarmak için Heena'yla konuşmaktı ama sonra o erkek arkadaşıyla aralarında geçen kavgayı anlatmaya başlamıştı ve Jungkook onu susturup da hevesini kırmak istememişti.

Turlamaktan sıkıldığı koridorda; bir eli cebinde, diğerinde çilekli süt, aylak aylak yürümeye devam ederken yanındaki kızın birden durduğunu fark etti ve kendisi de onunla beraber adım atmayı kesti.

"Sen beni geçiştiriyor musun?" Kaşları öfkeyle çatılan ama dışarıdan çok sevimli görünen genç kızın gazabından korunmak için, "Hayır." diye atıldı. "Hayır dediklerinin hepsini dinledim, gerçekten." Sonuçta Kim Heena, Taehyung'un kardeşiydi ve kan sudan yoğundu.

"Dinlemiş olabilirsin ama bu geçiştirdiğin gerçeğini değiştirmez. Şimdi bana taktik ver bakalım, çok hevesli görünmeden bunun bana yazmasını nasıl sağlarım." Jungkook iki elini havaya kaldırırken "Kendime hayrım yok." dedi dürüstçe. Heena sinirle yanaklarını şişirmiş, ardından merdivenlerden çıkan abisini görmüştü. Aklında çakan şeytani şimşeklerle korkunç şekilde sırıttı ve tekrar Jungkook'a döndü.

"Benim sana hayrım var ama. Abi!" Jungkook daha ne olduğunu anlamadan Heena tarafından itildiğinde dengesini kaybetmiş, bir anlık boşluğa bastığını hissettiğinde gözlerini sıkıca kapatmıştı.

Merdivenlerden aşağıya doğru savrulan bedeni, saniyeler içinde güçlü kollar tarafından tutuldu. Gerçekten düşmediğini algılaması uzun sürse de hızla çarpan kalbi eşliğinde kapalı gözlerini geri araladı ve kendisini tutan sarışına baktı.

Gayet sıradan şekilde merdivenlerden çıkarken böyle bir olay yaşamayı beklemeyen Taehyung bir çeşit şokta gibiydi. Heena'nın bağırışıyla küçüğünün sendelediğini fark etmiş, kendisinden beklemediği bir hızla tutuvermişti ince belini.

Bir süre ikisi de üzerlerindeki afallama hissini atlatabilmek için nefes nefese birbirinin yüzüne bakmış, içinde bulundukları anın gerçek olup olmadığını anlamaya çalışmıştı. İlk kendisine gelen ve etraftaki öğrencileri hatırlayan kişi ise Jungkook oldu.

Sarışının kollarından destek alarak doğrulmaya çalıştı ama birden ayağında kendini belli eden ağrı nedeniyle yüzünü buruşturup tekrar sendeledi.

Taehyung bırakmadığı bele daha sıkı sarılarak bedenini kendine yaslamış, "İyi misin?" diye sormuştu. "Bileğin mi incindi?" Bu yakınlık Jungkook'un dikkatini fazlasıyla dağıtıyordu. Kendisini izleyen endişeli gözlere bakarken küçük bir çocuk gibi başını salladı.

"Bakayım bir." Sarışın olanın bileğine bakmak için onu bırakacağını fark ettiğinde kollarını boynuna dolayarak "Gerek yok, revire giderim şimdi." diye atıldı. Taehyung kararsız kalmış gibi bir nefes vermiş, ardından düşünmeden bir kolunu da bacaklarının altından geçirip neredeyse kendisinin ağırlığında olan bedeni zorlanmadan kucağına almıştı.

Jungkook beklemediği bu hareket yüzünden korkuyla sarışının boynuna daha sıkı sarıldı. Olaya şahit olan birkaç kişi hayretle ikiliyi bakıyor, garip ana anlam vermeye çalışıyordu. Merdivenlerin başında gururla sırıtmaya devam eden Heena ise abisi, kucağındaki alfayla birlikte gözden kaybolana kadar onları izlemişti...

ᚔ

-Bunny 🐰