Pencereden sessizce eşinin yolunu gözleyen Jungkook evin önüne park eden arabayı gördüğü gibi ayaklanmış, hemen kapıya koşmuştu. Heyecanlı hissediyordu çünkü bir haftadır bunu söylemek için kıvranıyordu fakat en sonunda dayanamamış, mesajlarda patlamıştı ve Taehyung'un gerçekten mutlu olduğuna gözleriyle şahit olmak istiyordu. Bu, on yıllık eşiyle yepyeni bir yola atacağı ilk adımdı.
Eli dolu şekilde arabadan inen sarışın bir şeyler unutup unutmadığını kontrol ettikten sonra kumandayla kapıları kilitledi ve kafasını kaldırıp kendisini bekleyen eşine baktı. Gülümsemesi büyümüş, içi yine kıpır kıpır olmuştu.
Onu daha çok ayakta bekletmemek için hızla yanına gitti ve elindeki çiçek buketini öne doğru uzartarak "Sana getirdim." dedi.
Jungkook şaşırdığı bu hareket karşısında elinde olmadan "Bu ne?" diye sormuştu.
Eşi çiçekleri eline tutuştururken cevap verdi. "Çiçek. Bu saatte açık çiçekçi bulamadım, yol üzerinde bir mezarlıktan çaldım."
Hamile olanın yüzü anında buruştu. "Ya Taehyung, moda sektöründe dünya çapında ün saldın, birinci sıradan düşmeyen bir şirketin var ama hâlâ kekosun."
Beline sarılan kollar tarafından çekildiğinde göğsü sarışınınkiyle buluşmuş, yüzünün sol tarafında ıslak ve kokulu bir öpücük hissetmişti. "Ohh, çok mu tatlı ne?" diyen eşinin göğsüne güçsüz bir yumruk atarken bu haline gülüyordu.
Ayağıyla arkadaki kapıyı kapatan Taehyung'un boynuna sarıldı ve yüzünü boyun girintisine gizledi. Odunun teki de olsa onu çok seviyordu ve sevmeye devam edecekti.
"Şaka yaptım, çiçekleri mezarlıktan almadım. Akşam getirmek için şirkete sipariş etmiştim. Güzel denk geldi."
Alfasının çene çizgisi boyunca minik öpücüklerini sıraladı ve kulağına geldiğinde "Teşekkür ederim hayatım." diye fısıldadı. Ardından geri çekildi.
Sarışın olanın diğer elindeki poşetleri o an fark etmişti.
"Çilekli pasta ve vişne suyu aldım." dedi Taehyung, poşetleri kaldırırken. "Kutlama yapmak ve kadeh kaldırmak için."
Jungkook, heyecanına engel olamayarak yerinde hafifçe zıplamış "Mutfağa getir." demişti kızlarının uyuduğu bilinciyle, sessizce.
ᚔ
Cam bardakların tiz çınlaması geniş salonda yankılanırken "Bebeğimize." demişti Taehyung. Hamile eşi de onu taklit ederek "Bebeğimize." diye tekrarladı.
İkisi de vişne suyundan birer yudum almış, ardından bardaklarını bir kenara koymuştu. Yüzlerinden bir saniye olsun solmayan gülüşleri ve uzun süreden sonra ilk defa sessiz, sakin geçen akşamlarıyla doya doya birbirlerini izliyorlardı. Tabi buna ek olarak yediği çilekli pasta sayesinde ekstra mutlu olan Jungkook sevinçten havalara uçmak üzereydi.
Ama kaderin başka planları vardı...
Güzeller güzeli eşinin elini, büyük elleri arasında okşarken aklına dolan birkaç düşünce duraksamasına neden oldu sarışının. Bu mutluluk, bu sahiplenme içgüdüsü çok tanıdıktı ve kalbine giren ağrıya bir türlü engel olamıyordu.
"Size çok iyi bakacağım." dedi birden ciddiyete bürünerek. "Her şeyin, her şeyin gönlünüzce olması için elimden geleni yapacağım. Ben, ben yaşadığın acıyı bir kez daha yaşamana izin vermeyeceğim Jungkook. Ben senin gözünden bir damlanın daha düşmesine izin vermeyeceğim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Errorist≒TaeKook [Completed]
FanfictionKurdumun temas etmek için yanıp tutuştuğu kişi bir omega değil, sensin. ᚑMpreg, Boy×Boy ᚑTaekook (Uke Jungkook) ᚑTexting ᚑOmegaverse ᚑTarih: 22.11.2019 - 12.02.2020✔