geç

1.4K 97 71
                                    

Eğer bir gün geri dönmek istersen
Çok uzaklara gidememişsen olur

Saatin kaç olduğunu unutmuştu Osman. Deniz'in nemli kokusunu içine çekerken cebinden küçük hapların olduğu minik plastik torbayı çıkardı. Bunu yapmamalıydı. İçlerinden ikisini eline alıp aceleyle ağzına attı. Yanındaki şarap şişesini başına dikerek boğazından kaymasına izin verdi. Hayır bağımlı değildi. Sadece bazen, bu etkili antidepresanları kullanmak ona iyi geliyordu. Annesi sağ olsun. Götürdüğü psikiyatrist vermişti bu ilaçları. İbneliğine iyi gelir diye. Kafasını hissetmediğinde her şey daha iyi oluyordu. Dünya dönüyordu. Ve Osman aptal değildi. Yol ortasında bayılmak gibisinden adetleri de yoktu. Bu kadar içmezdi, üst üste iki hap yutmazdı. Bir tanesi yeterli olurdu çoğu zaman. Şimdiyse aklından Sinan'ı silmeye çalışıyordu. Ama bu mümkün değil gibiydi. Cebine koyduğu ilaçları çıkarıp 3-4 tane daha attı ağzına. Sinan'ı unutmak yerine daha çok Sinan beliriyordu zihninde, onu seven, onunla sevişen, onu reddeden ve onu görmezden gelen. Bir sürü Sinan... Eve dönmek istediğindeyse evinin yolunu bile unuttuğunu farketti, Sinan'ı ise ilk günkü tazeliğiyle, her anıyla hatırlıyordu. Kabul, bu hiç adil değildi. En azından unutmasına izin verilmeliydi. Sinirle elini cebine attı. Poşeti ağzına boşaltıp hapları çiğneyerek yuttu, gözyaşlarıyla.

...

Sinan söylediği yalanı ve Osman'ı düşürdüğü durumu düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Babasına kendini kabullendirmek istemişti yalnızca, ancak babası onu olduğu gibi asla kabul etmezdi. Babası gitmiş, Işık ise masayı topluyordu. Birkaç saat önce Işık'tan özür dileyip tüm yaptıklarından pişman olduğunu söylemişti. Işık aptal değildi. O gece Osman'ın surat ifadesi, Sinan'ın tepkileri... Bu ikilinin birbirine olan ilgisi gün gibi ortadaydı. Işık yapışkan bir kız da değildi. Sadece ilk öpüştüğü erkek Sinan'dı ve ona aşık olduğuna dair aptalca fikirlere kapılmıştı. Ona aşık olmadığını anlaması uzun sürmemişti. Sinan affedilmeyi hak etmiyordu ki. Yine de yardıma ihtiyacı olan Sinan'a yardım etmemek Işık'a göre değildi. Masayı gelişigüzel topladı ve Sinan'a döndü.

"Bence fena sıçtın."

Sinan Işık'tan bunu beklemiyor olacak ki şaşırdı.

"Sen bile söylüyorsan, cidden sıçtım. Fena sıçtım."

"Osman sana çok kırılmış olmalı. Ve benim kadar kolay affedecek gibi görünmüyor seni."

Sinan sıkıntıyla ufladı.

"Ben çok kötü biriyim Işık. Seni kırdım, Osman'ı kırdım. Osman'ı tekrar tekrar kırdım belki de, parçalara ayırdım. Ben çok mu bencilim?"

Işık elini dostça omuzuna koydu Sinan'ın.

"Sen hayatımda gördüğüm en bencil insansın. Bakma bana öyle. Osman'ın peşinden gitmeliydin. Şimdi kim bilir ne haldedir hiç düşündün mü?"

Sinan dolan gözlerini etrafta gezdirdi.

"Siktir ben bunu hiç düşünmemiştim. Ama Osman benim gibi değil ki. Osman kendine zarar verecek bir aptallık yapmaz. O benim gibi değil ki."

"Sinan, iyi akşamlar sana. Ben gidiyorum. Sen de burada siktir çeke çeke sabahı edersin."

Kapıyı çekip evden çıktı. Sinan aceleyle ceketini alıp anahtarıyla beraber ardından çıktı evden. Osman'ı bulmak imkansızdı. Sokaklarda deli gibi dolaşıyor, zifiri karanlıkta onu bulmak için çırpınıyordu. Ancak geç kalmıştı. Osman için çok geçti. Sinan Osman'a geç kalmıştı.

...

Işık helal olsun butonuyum basın ksbfjd

Fındıkkıran (Sinman Texting)(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin