pişmanlık

1.3K 89 55
                                    

Yokluğun yakın, varlığın uzak
Gittiğinden beri geceler kör tuzak
Göz göre göre gönderdim ellere
Vazgeçmedin sen hep döndün bu kalpsize

Sinan, gece boyunca Osman'a ulaşamamıştı. Telefonu çalıyor, ancak meşgule atılıyordu. Bankın köşesinde uyuyakalmışken telefonunun sesiyle irkilerek uyandı. Arayan Osman'dı. Gülümseyerek açtı telefonu.

"Alo Osman! İyi misin?"

"Evladım merhaba, ben Osman'ın babasıyım. Daha öncesinde telefonlarını açamadım, hastanedeyiz."

"Hastane mi? Osman iyi mi? Hangi hastanedesiniz?"

"Şimdi kapatmam gerek, (...) hastanesindeyiz."

Bir şey sormasına kalmadan telefon bir anda kapanmıştı. Sinan bir an önce hastaneye gitmeliydi. Eve uğrayıp cüzdanını aldı ve aceleyle ilk bulduğu taksiye bindi. Kafasından bin bir türlü senaryo geçiyordu. Osman'a bir şey olursa yaşayamazdı ki o. Osman olmadan Sinan bir hiçti, zavallıydı. Osman'ı bu hale getiren kendisiydi. Bu Sinan'ı delice pişman ediyordu.

...

Osman'ın babası gece gelen aramayla endişe içinde hastaneye ulaştı. Oğlu yoğun bakımdaydı. Osman'ın yüksek dozda aldığı antidepresan yüzünden zehirlendiğine inanmak istemiyordu. Osman böyle bir çocuk değildi. Hiçbir zaman böyle sorumsuz davranmazdı. Belki de öyle alışmıştı ki Osman'ın bu haline, farketmemişti bile oğlunun değiştiğini. Osman belki de çok yorulmuştu mükemmel olmaktan. Kendini suçlu hissederek hastane koltuklarına çöküp kaldı. Sinan hastaneye ulaştığında danışmaya koştu, gözyaşları içinde Osman'ın yoğun bakım katında olduğunu öğrendi. Yoğun bakım katına geldiğinde Gözleri Osman'ı aradı. Oradaydı işte, kalın camın arkasında, öylece yatıyordu. Cama ellerini koydu ve omuzları sallanarak ağlamaya başladı. Osman'ın babası Sinan'ın omzuna koydu elini.

"Sen, Sinan mısın?"

Sinan arkasını dönerek Osman'ın babasına bakakaldı. Ne yani? Babası kendisini tanıyor muydu?

"Ben, beni nereden?"

"Osman senden çok bahsetti. Seni çok sevdiğinden."

Sinan'ın kalbi daha da sıkışıyordu. Kendisi Osman'ı babasıyla tesadüf eseri, üstelik sevgilisinin abisi olarak tanıtmıştı. Ancak Osman'ın babası tanıyordu Sinan'ı. Kim olduğunu da biliyordu.

"Hepsi benim suçum. Özür dilerim. Hepsi..."

Ağlaması şiddetlenirken hastane duvarına sırtını yaslayarak yere çöktü.

"Doktorlar hayati tehlikesi olduğunu söyledi."

Sinan saçlarını çekiştirdi. Keşke zamanı geri alabilseydi. Keşke söylediklerini geri alabilseydi. Babasına dürüstçe Osman benim sevgilim diyebilseydi keşke. Korkaklığı yüzünden sevdiği şimdi hayat mücadelesi veriyordu. Seni seviyorum Osman. Pek hissettirmesem de seviyorum.

...

Medyadaki şarkıyı dinleyin mutlaka ಥ_ಥ

Fındıkkıran (Sinman Texting)(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin