bölüm 2

265 44 16
                                    

Kulağa komik geldiğinin farkındayım.

Önceleri sadece banyodayken çalıyordu. Hepimizin zaman zaman yapabileceği bir şeydi bu yüzden pek üstelemedim. Hatta tatlı bile bulmuştum. O aralar kafaya taktığı bir şarkının melodisini mırıldandığını düşündüm.

Tam olarak hangi şarkıya ait olduğunu bilmiyordum ancak bir yerden sonra sadece banyoda değil, odalar arasında gezinirken de çalmaya başladı. Eskisine göre daha sık söylüyordu ve ben melodiyi ezberlemiştim bile.

Melodi kafamın içinde çalıyor gibiydi. O hissi bilirsiniz. Dilinize takılan bir şarkının melodisi durmadan çalar ve buna engel olamazsınız. Minho'nun ıslığı da benim için o hale gelmişti. Durmadan kafamın içinde dönüp duruyordu.

Hiç unutmuyorum, bir gün ben salonda vizelere çalışırken bir daha başladı. O sırada mutfakta akşam yemeğini hazırlıyordu. Aynı odada olmasak bile ıslığını çok net bir şekilde duyabiliyordum. Yaklaşan vizelerin stresi yetmezmiş gibi ıslık sesi de üstüne eklenmişti ve ben kafamı toplayamıyordum. Yaklaşık yarım saat sonra ona seslenerek ıslık çalmayı bırakmasını söyledim.

Ancak geri cevap vermedi, üstüne üstlük ıslık çalmayı da kesmedi. Yüzümü ellerim arasına alıp sakinleşmeye çalıştım. Tam başardığımı düşündüğümde ıslığı daha sesli bir hal aldı. Ben de daha fazla dayanamayıp yanına gittim.

Ona tatlı bir şekilde ıslık çalmasını bırakıp bırakamayacağını sordum. Sesim beklediğimden daha tatlı çıkmış olacak ki yemeği bırakıp yanıma geldi ve bana bir öpücük verdi. Daha fazla üstelemedim. Beraber yemeğimizi yedik ve o gün bir daha ıslık çalmadı.

 Mutlu bir son yoktur, minsung.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin