lütfen beni bırakma

757 58 157
                                    

| Gediz Işıklı |

Ne tuhaf bir şeymiş deliler gibi özleyip,
Bir adım dahi atamayacak kadar kırgın olmak.
Ne kadar zormuş içindeki yangın dinmediği halde gülmeye çalışmak.

-Gediz Işıklı

Hata yaptın Gediz. Çok sert çıktın ona çıkmaman gerekirdi.

Kafamı sağa sola doğru salladım. Başıma ağrı saplanmıştı.

Kırılgan gözleri gördün mü, peki ya yüzündeki hayal kırıklığını? Yine batırdın.

"Batırdım. Biliyorum batırdım."

Gözünün yaşına dünyayı yıkacağın kadını kırdın.

Sertçe direksiyona vurmaya başladım. Sesli ve hızlı biçimde nefes alıyordum.

O dilini biraz daha tutsaydın böyle olmayacaktı.

"Tutmalıydım."

Bir yol buldum sandın. Onu sevmemeyi denedin ama o kadın ne yaparsa yapsın asla onu sevmemeyi beceremedin. En sonunda ise yanında kimse kalmadı.

Direksiyonu sıkmaktan parmak boğumlarım bembeyaz kesilmişti. 

O sikik diline biraz hakim olsan, bazı şeyleri görmezden gelsen belki de yanında kalacaklardı.

"Kendime engel olamadım."

Kafamı hafifçe sağa sola attım. Terliyordum. Aynı anda ise ayağım gaz pedalına daha da bastırıyordu.

Sizi sen bitirdin Gediz.

"Hayır, hayır, hayır ben bitirmedim."

Ona bir yara açtın, herkes gibi. Sen bitirdin her şeyi.

Sertçe direksiyona vurmaya başladım.

"KAPA ÇENENİ!"

Fazla sert vurduğum için sızlayan ellerimle telefonu cebimden çıkardım. Rehbere girip Nare ismine tıkladım ve kulağıma koydum.

"Alo? Efendim Gediz?"

Derin nefesler alıyordum. Elimin altındaki telefonun titrediğini hissediyor, yine de bir şey yapmıyordum.

"Seni kırmak istemedim Nare... Özür dilerim. Canını acıtmak istemedim. Sen öyle konuşunca dilime hakim olamadım be-ben senden çok öz-"

"Hey, ne oluyor sakin ol biraz. Sorun değil hak ettim. Duydun mu sorun değil."

Direksiyonu bırakıp dolan gözlerimi sildim ve geri direksiyonu tuttum.

"Sorun. Her şey sorun Nare. Sen, ben, biz sorunuz Nare."

"Gediz..."

"Her şey çok saçma! Seni kendimden bile çok seviyorken senin elini tutamam bir sorun! Gözlerine korkusuzca bakamamam bir sorun! Saçlarının kokusunu alamamam bir sorun!"

Burnumu çektim ve gözlerimi yine sildim.

"Hiç bir şey adil deği. Senin yıllar sonra hâlâ benim kalbimi hızlandırman adil değil. Gözlerime bakıp gülümsedikten sonra ellerinde oynadığında bu kadar güzel olman adil değil! Seninle olamamam hiç adil değil!"

Telefonu kulağımdan çekip elimin tersini ağzıma doğru koydum. Şiddetlice ağlarken omuzlarım sarsılıyor, ağzımdan kaçan hıçkırıklara engel olamıyordum. Telefonu geri kulağıma koydum.

Saudade « Gediz Işıklı  »Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin