FİNAL

625 36 412
                                    

| Gediz Işıklı |

Kaç gündür hastanedeydim? 10, hayır 11 bilmiyorum. Kendimi oldukça iyi hissediyordum. Hatta dün Ada ile kaçamak yapıp Avengers 1 bile izlemiştik. Kızım Tony Stark karakterine aşık olduğunu düşünüyordu... Eh, bu kıskanç bir baba için can sıkıcı olabiliyordu.

Keyifli şeylerin yanında ise Sancar dağ evinde bulunmuş, hapise atılmıştı. Bu haber bizi mutlu ederken Melek'i düşünmeden edememiştim. Sonuçta babasıydı ama Melek onsuz kesinlikle daha iyi olurdu. Bunu atlatacağından emindim.

Nare ise yanımdan ayrılmamıştı. Her şeyimle ilgilenmeye çalışıyordu ama bir şey hissetmiyordum. Sahte geliyordu bu haraketleri.

Onu seviyor muydum? Eskiden olsa bu soruya nefessiz cevap verirdim. Şimdi ise emin değildim. Aklıma Sancar için beni bıraktığı anlar geliyordu. Dostluğum çok mu önemliydi de, sevgim önemli olacaktı.

Sancar'a hakkını vermeye gittiğimde bile yaralarımla bırakmıştı beni.

Ben onu affedemezdim, ki o da özür dilemiyordu zaten.

Bu sıralar aklıma sıkça düşen Lydia'yı düşündüm yine. Keşke diyordum, keşke Lydia hiç gitmeseydi. O zamanlar bilmiyordum belki ama biz çok mutlu olurduk onunla.

"Gediz?"

"efendim minik fare?"

"Seni seviyorum."

Tam cevap verecekler susturdu beni.

"Ne anlamda düşünmek istiyorsan düşün. Sadece sen ve o benim hayatımdaki en değerli varlıklarsınız.

Benim düzgün bir hayatım olmadı hiç. Babamın eli kolu çok uzundu. Kiminle arkadaş olacağımı, ne işi yapacağımı, kiminle evleneceğimi... Her şey belliydi. Hayatımda ben vardım ama o yaşıyordu benim yerime. Ben o gün aldatılmadım. Ben o gün babamın kurallarını çiğnemek istedim."

Dolan gözlerinden yaş akmaması için kafasını kaldırdı. Duyduklarım karşısında şaşırsam da sonraya saklamaya karar verip elini tuttum güç vermek istercesine.

"Ama o gün sadece kuralları çiğnemedim. En az benim kadar ailesinden yaralı, aşktan korkan bir adamla tanıştım. Tanışmakla kalmayıp bir de onunla bir şeyler yaşadım ve hamile kaldım.

Adamla aynı evde kaldım çünkü o babam denen adam beni kovdu. Ama üzülmedim. Gediz ben seninle yaşadığımı hissetmeye başladım. Seninle nefes almayı öğrendim.

Heyy, bunları ağlaman için anlatmadım."

O diyene kadar gözümden yaş aktığını fark etmemiştim. Parmakları gözlerime yaklaştı, narince sildi. Bu benim için bir ilkti. İlk defa kendi gözyaşlarımı kendim silmiyordum.

"Sana teşekkür etmek istiyorum. Bana Hope Ada gibi bir mucize verdiğin için, beni o kafesten çıkarıp özgür bıraktığın için, beni kalıplara sokmadığın için."

"Ben de seni seviyorum. Ne anlamda anlarsan anla. O karnındaki bücür ve sen, ikinci hayatımsınız. İlk hayatım beni öldürdü, acıdan nefes aldırmadı, ağlamaktan bitap düşürdü. Şimdi ki hayatım ise beni yaşatıyor, gülmekten nefes aldırmıyor, mutluluktan ağlatıyor. Teşekkür ederim Lydia Carter."

"Teşekkür ederim Gediz Işıklı."

Ona sarıldım. Karnı aramızda mesafe bırakıyordu ama bu bile hoştu.

Saudade « Gediz Işıklı  »Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin