Toprak elini plak kutusunun içine daldırdı. Aslında çok uzun zamandır plak koleksiyonu yapıyordu ama son iki senede olduğu kadar değer vermemişti hiç bir zaman onlara. Artık tam anlamıyla 'can dostları' haline gelmişti bu plaklar. Birbirinden güzel kapaklarla, en şahane gruplar onun dergilikten bozma olan 'plak kutusu' içinde yer alıyordu. Eli bu sefer "Journey" plağını bulmuştu. Kulağına gelen "Seperate Ways" girişi onu gözlerini kapamaya zorladı her zaman olduğu gibi. Bu şarkı da hem garip bir hüzün, hem de gerçek anlamıyla bir güç hissediyordu. İçini dolduran bir heves oluyordu bu sözlerle beraber. Parmakları iştahla klavye tuşları üzerine kapandı ve yazmak için doğru anı bekledi. Ancak şarkının en güzel anı geldiğinde, ekranında bir mail zarfı belirdi. Her zamanki gibi inanılmaz bir zamanlaması vardı.
Lilly'nin onun için gelişini harcadığı gün gibi. Onu bütün gün ve gece meşgul eden çeviriyi gönderdiği gün gibi. Engel olamadığı merakla birlikte, farenin oku zarfı tıklarken buldu kendini en son. Açılan ekranda sadece bir cümle yazıyordu;
"Çabuk evden çık, seni almaya geliyorlar."
Bir an için şaşkınlıkla maile baka kalan Toprak bir kaç saniye sonra, yani yazanı üçüncü kez okuduğunda gülümsedi. 'Evden çık mı?' diye söylendi acı bir gülümsemeyle. 'Evden nasıl çıkabilirim seni zeki adam!' dedi, sesi öfkeyle dolmuştu. Ekranı kapatıp sandalyesinden kalktı, yanındaki bir bardak viskiyi dikti ve perdeleri çekerken buldu kendini. Sinirlerini bozan şeylerden biri de kendini koruyamayacağı olaylar yaklaşırken, kapana kısılmış gibi hissetmekti ve şu an tam da bu oluyordu. 'Evden çık mı!!!' dedi paniğe dönüşen sesiyle; evin içinde deliye dönmüş fare gibi dönüp duruyordu. Bütün perdeleri kapamış, kapıyı üç kere kilitlemişti. Sakinleşmek için ellerini duvara dayadı ve salonda bir an için soluklandı. Bu evham ona göre değildi kesinlikle. Nefesinin kesildiğini hissediyordu. Yavaş yavaş onu terk eden oksijenin, evin içindeki panik havaya karışışına şahit oluyordu.
Gözlerini kaldırıp perde aralığından Lilly'i gördüğünde sakinleşti. Nefes alış verişinin düzene girişini hissedip, onu seyretmeye zorladı kendini. Ona doğru geliyordu. Neyse ki yağmur kesilmiş, hatta biraz güneş ışığı ısıtıyordu sokağı. Saat 5'e geliyordu. Akşam karanlığına daha çok vardı.
Onun gelişinden başı dönmüş bir şekilde kendini sakinleştirmişken, birden irkildi ve maili hatırladı. Kendisi bile neyle karşılaşacağını bilemezken, Lilly'nin eve girip, kapanına ortak olması ne kadar doğru olurdu? Karşıdan karşıya geçen komşusu sanki onun düşüncelerini fark etmiş gibi, bütün perdeleri kapalı olan eve garipsercesine bakar halde durdu kaldırımda. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu ya da basitçe krizlerinden biri olduğuna inandırıyordu kendini. Ama her neyse düşündüğü, bir süre daha bakıp, yeniden karşıya geçip evine girdi. Evin panik enerjisi onu Toprak'a gelmekten vazgeçirmişti. Toprak da nefesini bıraktıktan sonra yeniden endişeyle kendini zorlamaya başladığını fark etti. Onu rahatlatan şey bir anda yok olmuştu...
Gözlerini perde aralığından gözlediği boş sokaktan ayırmaya zorlayan şey, kilerinden duyduğu ses oldu. Gözleri kısıldı ve yine ona gelen evhamlı hislerle kilere doğru döndü. Koridoru geçip, salonun karşı köşesinde olan kiler kapısına yanaştı ve bir an için titrekçe kulpu tuttu. Kapıyı olabildiğince yavaş açtı, sanki arkasından her an bir pitbull fırlayabilirmiş gibi. Ama kiler boştu. Buna rağmen onda yarattığı heyecan sinirlerini o kadar germişti ki, boş odayla karşılaşırken bile bir an için ürkekçe gözlerini kırpıştırdı. Fakat sonra nefesini sakinleşmek için bıraktı ve salona döndü. Ama koridora dolan ışığı fark ettiğinde yeniden tedirginlik baş gösterdi.
Perdeler kapalıydı, güneş ışığı için hiç bir yer kalmamıştı. Toprak yeniden vücudunu esir alan korkuya küfrederek koridora doğru yürüdü. Karşılaştığı sahne gözlerini ürkekçe kırpmasından fazlasını gerektiriyordu. Üç kilitle kapadığı dış kapısı sonuna kadar açıktı ve dışarıdan serin hava içeriye dolarken, güneş ışığı da yerini edinmişti. Ancak çağırılmayan bu misafirler Toprak için iyi bir şeyin habercisi değildi. Tedirgin hareketlerle arkasını döndü, etrafı kolaçan etmek için.
Gözlerinin karanlıkla buluştuğu an da.. bu andı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Duvar
Short StorySosyofobisi olan bir yazarın, içine girdiği karanlık işlerden çıkmasını sağlayacak şey aşk olabilirdi. Ama kendiyle ilgili bildiği her şeyin yalan olduğunu fark ettiğinde, kendisiyle ilgili tüm korkularıyla yüzleşmek zorunda kalacağını bilmiyordu.