Aslında bir kaç gün Toprak için bir hayli fazla sayıda yumruk yiyerek geçmişti. Çevirileri bir türlü vermek istemediği için ona kızgınlardı ve artık sırayla geliyorlardı. Fakat artık "hatırlamıyor musun? Hatırlasana be adam!" diye çıldırma sahnelerine de şahit olmaya başlamıştı. Gerçekten çevirilerin ne olduğunu ya da nerede olduğunu hatırlamıyor olduğunu mu düşünüyorlardı, emin değildi. Ya da sakladıkları bir şey vardı. Biraz garip davrandıklarını düşünmeye başlamıştı. Şimdiye kadar onu sakat bırakmaları ya da öldürmeleri gerekiyordu. Bir şekilde çevirileri bulmanın başka yollarını aramaya başlamış olmaları gerekiyordu. Ya da laptopunu incelemek için önüne koyup, parmak izi için parmağını kesmiş olmalarını bekliyordu. Yazdığı bir hikaye olsaydı, böyle yapacağını düşünüyordu çünkü.
Ama gerçek hayat hep bir farklılık konusunda direttiği için, hikayelerin normalden daha garip olması olağandı. Buna alışmıştı. Bu yüzden gerçek hayat onu her zaman daha az heyecanlandırıyordu. Bir kaç günde sayfalarca hikaye yazmıştı. Hepsi de Lilly ile anlarını anlatıyordu. Günlük değillerdi, yaşamadıkları hikayeleri yazıyordu ama onun kokusunu yazdıkça daha çok hissettiğini düşündüğü için kendini durduramıyordu.
O aldığı garip nottan sonra kendini akşamları cama bakmaya zorlasa da muhtemelen verdikleri yemeklerden olduğunu düşündüğü bir şekilde uyuya kalıyordu ve o anı bir türlü gerçekleştirememişti. Ancak artık, buna kararlıydı. Bu akşam, çocuğun notta yazdığı gibi "aynaya bakmaya" hazırdı. Bunu yapmak için yemeğini de yememeye karar vermişti. Ama aslında bugün takıldığı şey Lilly'nin hala neden kendisine, kendi ruhu kadar bağlı olmadığıydı. Onu burada olduğu süre boyunca sevdiğine inanmaya başlamıştı. Onu elbette seviyordu ama aşk başka bir kategoriydi ve bu süreçte ona olan özlemi sanki bunu da işin içine dahil ediyordu. Sadece...
Kendini bir anda geriye doğru bıraktı. Başının ağrısından mustaripti ve akşam yemeğinden sonra uyuyana kadar da geçmiyordu. Bu yüzden düşünceleri arasında boğuşmak da ona fayda sağlamıyordu. Aklına gelen şeyler kalbini kırıyordu. Lilly'nin sevişirken kocasının ismini söylediği anları yüzüne vurmamak için çok uğraşmıştı. Şimdiye kadar da öyle yaptı ve ölü biriyle yarışamayacağını düşünerek oluruna bıraktı ama bu içindeki his o kadar ağırlaşmıştı ki, bundan sonra sadece kendisine istiyordu. Lilly sadece ona ait olsun istiyordu.
Akşam saati olduğunda ve hava tamamen karardığında yemeği yememek konusunda direnci işe yaramış ve baş ağrısı geçmemiş olsa da uykuya yenik düşmemişti. Kağıtlarından ayrılıp, cama doğru yürümeye başladığında yükseklikle arasındaki anlaşmazlıkla mücadele ediyordu. Kapalı alanda olma korkusu bir şekilde kapının altından giren rüzgara yakın olarak sakinleşmişti ama bu yükseklik konusu onu paralize ediyordu. Adım adım cama yaklaşırken ellerinin titrediğini hissediyordu. "Belki de salak bir şakaydı" diye geçirdi içinden. Neden bir çocuğun yazdığı notu bu kadar ciddiye alıyor olduğunu sorguluyordu. Yaklaşırken durdu ve bir kaç adım geri attı. Yapamayacağını düşünmeye başlamıştı. Olduğu yerden yansımasını göremiyordu. İlerlemesi gerekiyordu. Bu çocuğun dediği salak bir dayatma da olsa, burada yapacak daha iyi bir işi yoktu. Hikayeleri dışında.
Fakat o yaklaşamadan kapının açılışıyla olduğu yerde durdu ve cama sırtını döndü. Aslında bu bir an için aradığı destekti. Bu anı yaşamaktan korkmasını engelleyen yardımdı. Fakat asıl olan Toprak'ın kapıdan içeri giren kişiye karşı ne hissedeceğini bilememesiydi. Hikayede miydi hala? Yazdıklarında mıydı? Hala bırakmamış olabilir miydi? Ya da yemeği yemediğini düşünüyordu ama belki de yemişti ve belki de kabuslara dalmıştı. Ama ne yazı ki hissettiği hiç bir şey bu kadar gerçek olmamıştı daha önce. Bu gerçekti. Kapıdan giren ve kalbini sıkıştıran da gerçekti.
Yutkunmakta zorlanarak, tüm özgüveniyle, hüzünlü ama endişesiz içeri giren kişiye karşı elinden geldiğince fısıldadı.
"Lilly?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Duvar
Kort verhaalSosyofobisi olan bir yazarın, içine girdiği karanlık işlerden çıkmasını sağlayacak şey aşk olabilirdi. Ama kendiyle ilgili bildiği her şeyin yalan olduğunu fark ettiğinde, kendisiyle ilgili tüm korkularıyla yüzleşmek zorunda kalacağını bilmiyordu.