Aynanın karşısına geçip yatmadan önce son kez dansı tekrar ettim ve memnun bir şekilde banyoya girdim. Ardında güzel bir uyku...
---
Öğlene doğru kalktım ve bir şeyler atıştırdım. Jeongin markete gideceğini söylemişti.
Salona geçtim gruba yazdım.
Hey hey~
Lixie~: Ne oldu Minie~
Neden sadece sen aktifsin?
SkmxkxmxlxmxLixie~: Bilmem diğerleri herhalde boş boş oturuyor kfmxkmckxmxkx
Tamam.
Bugün beraber bir şeyler yapalım diyecektim.Chanie~ hyung: Sanki hiç yapmıyormuşuz gibi konuşma Min lxmxkmx
Woojina~ hyung~: Daha dün beraberdik. Bir günde Sung'un yüzünü görmesem olmaz mı?
Sungie: Hyung ne yaptım ben sana ya!
Binie hyung: Woojin hyung bu çocuk sana ya dedi haberin olsun.
Hyung ortalığı karıştırma.
Minho hyung: Evet Changbin, Sung'u şikayet ettiğine göre konuşmamıza devam edebiliriz.
Ne yapmak istiyorsun Seungmin?Bilmiyorum hyung. Ama ben evde oturunca çok sıkılıyorum. Sürekli Jeongin'in suratını görüyorum.
Jeongin: Ne var yüzümde hyung? Ben sıkılmadım sanki!
Sungie: Evet çünkü bizim suratımızı hiç görmüyorsun.
Minho hyung: Katılıyorum.
Binie hyung: Bende katılıyorum.
Ama ben evde oturmak istemiyorum.
Hyunjinie~: Tamam işte dışarı çıkalım. Niye hevesini kırıyorsunuz çocuğun?
Teşekkürler Jinie~
Sungie: Birisi Seungmin'e aegyo yapamadığını söylemeli.
Lixie~: Bence yapabiliyor. Neden öyle söylüyorsun Sung?
Ayrıca yarın dışarı çıkabiliriz. Benlik bir sorun yok.Sungie: Siz üçünüz birlik mi oldunuz ya!
Jeongin: Nereye gideceğiz o zaman?
Sen ilk önce eve gel. Bir şey kaçırmazsın mesajları okumazsan ya da zamanında cevap vermezsen.
Jeongin: Tamam hyung~~~
Lixie~: Peki bu çocuk yapabiliyor mu Sung?
Min yapamıyor ya.Sungie: Evet çünkü en küçüğümüz o.
Chanie~ hyung: Çocuğuma yavşamayın. O daha küçük.
Woojina~ hyung~: Tanrım sabır ver.
Minho hyung: Woojin hyung sabır dinlendiğine göre konuya geri dönelim. Ne yapıyoruz yarın?
Hyunjinie~: Bence yarın lunaparka gidelim.
Bence olabilir. Çok güzel fikir.
Binie hyung: Kimler 9 yaşında kaldı el kaldırsın diyor kısacası.
Hayır hyung. Gayet güzel bir fikir.
Lixie~: Katılıyorum. Ben varım.
Minho hyung: Yorum yok. Ne demeliyim bilmiyorum.
Sungie: Ben varım.
Minho hyung sende gel. Bir kişi bile gelmezse ben gelmem ona göre.Woojina~ hyung~: Bende varım.
Ehehe
Şimdiden heyecanlandım.Chanie~ hyung: Bende varım.
Jeong zaten gelmek zorunda
Hehehe.
Minho hyung geliyorsun değil mi?Minho hyung: Tamam geliyorum.
Binie hyung: Herkes gidiyor evde yalnız kalmak istemediğim için bende geliyorum.
Chanie~ hyung: Yalnız kalmak istemediğinden yani. Peki. Üstelemeyeceğim.
Aynen hyung herkes inandı şu an.
Son yazdığım şeyi onaylayan mesajlara bakıp gülümsedim ve telefonu kapattım.
O sırada Jeongin kapıyı çalmıştı. Aşağı indim ve kapıyı açtım.
"Sonunda! Ne aldın?" diye sorarken mutfağa ilerledi.
"Hyung daha yeni geldim." Elindekilerini bırakırken konuşmuştu.
"Olsun, hangi atıştırmalıkları aldın?" Aslında merak etmiyordum sadece onunla uğraşıyordum.
---
Hyunjin'i aramıştım ve ikimize de çok uzak olmayan bir parka gelmiştik. Çocuklar parkta oynadıkları için bir banka geçmiştik.
"Minho hyung sana Sung hakkında bir şey dedi mi?"
"Hayır ama düşünceliydi. Bilmiyorum. Ben bana diyeceğini bile düşünmüyorum." Dediği şeyi anlamaya çalışarak sordum.
"Neden sana söylemesin?"
"Benim yaptığımı biliyor gibi ya da ortak olduğumu." Garipseyerek konuştum.
"Bilse ne olur ki? Sen kötü bir şey yapmadın." Yorum yapmadı.
Biz sessizliğimizi korurken yanımıza koşarak Felix geldi.
"Ne yapıyorsunuz burada? Randevu mu yoksa?" İmalı bir şekilde konuşunca Hyunjin ve ben derin be sesli bir iç çekmiştik.
"Evet Felix. Birbirimize bayılıyoruz. Hatta birazdan yiyişmeye başlayacağız. En ön sıradan izlemek ister misin?" Hyunjin alaylı bir şekilde konuşunca gülmemek için kendimi zorlamıştım.
"Ben mutlu olurum ama burada küçük çocuklar var. Anneleri kızabilir. Siz bilirsiniz." Felix ciddi bir şekilde konuşunca sinirlenmiştim.
"Tamam Lix. Bizi düşündüğün için çok teşekkürler. O zaman artık bir dahaki sefere. Yazık oldu." Felix göz devirince Hyunjin konuştu.
"Neyse. Neden geldin buraya Lix, bir şey mi oldu?"
"Hayır bir şey olmadı. Dışarı dolaşmak için çıktım. Sizi görünce geldim" Konuşurken yanımıza oturdu.
"Ayrıca Minho hyunga ne oldu? Çok düşünceli değil mi?"
"Bizde ondan konuşuyorduk. Ne yapmalıyız ki?" Bir fikirlerini umarak sormuştum bu soruyu.
"Bana soruyorsan en ufak fikrim bile yok." Felix ve ben soran gözlerle Hyunjin'e bakmıştık. Bir şey demeden kafasını hayır anlamında sallayınca oflayarak önüme döndüm.
Bir şey bulamayınca kendi haline bırakmıştık. Eve doğru ilerliyorduk. Ben yolun ayrılan kısmına gelince durdum.
"Dikkatli olun eve giderken. Minho hyung bir şey derse ya da bir şey olursa yazın. Yarın lunaparkta görüşürüz." İkiside beni onaylayıp birbirimize el salladık.
---
Bölüm kesinlikle iğrenç. Hiçbir şey yazamıyorum. Özür dilerim. Bu gece yeni bölüm yazmaya çalışacağım. Yarın gece yayınlarım belki. Lütfen bana oy ve yorumlarınız ile destek olun. Oy sınırı koymak istemiyorum.
Sizi sevirem❤🧡💛
~Seul~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cuddle • HyunMin *Askıya Alındı*
Lãng mạnHyunjin; kötü ya da iyi zamanlarda veya Seungmin'e sarılması için bir neden yokken ona sarılmayı çok seviyordu, bu ona güven veriyordu. HyunMin