Ben artık büyük bir çocuğum. Büyüdüm ve liseye gidiyorum."
"O zaman ben de o büyük çocuğun en yakın arkadaşı oluyorum."
Gülerek eve doğru yol aldık. Sanırım biraz daha iyiydi. Mutlu olmasını istiyordum. Ona üzgün olmak yakışmıyordu.
__________________________________Eve geldik ve eşyalarımızı kapını yanına bıraktık. Hyunjin salona geçerken ben mutfağa geçip bir şeyler hazırlamaya başladım. Ramen ve tteokbokki hazırladım.
"Hyunjin-ie, bana yardım eder misi~n?"
Yanıma gelip güzelce sofrayı hazırladı."Ben Jeongin'i çağırırım." Hyunjin'e teşekkür ettim ve yukarı çıktı. O sırada son şeyleri koydum masaya.
Hyunjin'in üzülmesini istemiyordum. Ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum. Chan hyunga mesaj atmak geldi aklıma. Telefonu elime aldım ve mesaj attım.
Hyung~
Efendim Seungmin
Bu akşam bizimkileri toplayıp bana gelir misin?
Bana uyar ama diğerlerini bilemem. Sorarım.
Teşekkür ederim hyung~
Rica ederim.
O sırada Hyunjin ve Jeongin geldi. Hyunjin, Jeongin'i koltukaltının arasına sıkıştırmış geliyorlardı. Hallerine gülüp oturmalarını bekledim. Jeongin yanıma Hyunjin tam karşıma oturmuştu.
---
Güzelce yemeğimizi yemiştik. Bulaşıkları Jeongin'e kitlemiştik. Jeongin hem arkamızdan söyleniyor hem de bulaşıkları yıkıyordu. Hâline gülerken salona geçtik. Hyunjin televizyonu açmıştı. Bacağıma yattı. Ben ise o sırada Chan hyung ile yazışıyordum.
"Seungmin, kiminle mesajlaşıyorsun bu kadar önemli?" Telefonu kapatıp yanıma koydum.
"Hiç, hiç kimse." İnanmış gibi yaparak önüne döndü.
---
Chan hyung ile yazışmamın ardından on ya da on beş dakika geçmişti. Sıkıntıyla saate bakarak ofladım. Kapı çalmıştı. Jeongin ayaklanmıştı.
"Ben açarım, Jeongin."
Kapıyı açtığımda herkes buradaydı. Ellerinde marketten alınmış şeyler vardı.
"Hyunjin içeride mi?"
"Evet salonda ki koltukta yatıyor." O sırada Hyunjin bağırdı.
"Seungmin! Neredesin?"
"Geliyorum."
Chan hyunga sessiz olmalarını söyleyip içeri ilerledik. İçeri girdiğimizde Hyunjin'in üstüne çullandık. Jeongin de bize katıldı.
"Aaaa! Kalkın üzerimden! Aman Tanrım. Tamam anladım beni çok seviyorsunuz AMA BU KADARI DA FAZLA DEĞİL Mİ?" Hepimiz doksan derecelik açıyla eğildik ve hep bir ağızdan konuştuk.
"Özür dileriz hyung-nim."
---
Çok eğlenmiştik. Ben getirdikleri atıştırmalıkları tabaklara koymak için mutfağa gitmiştim. Arkamdan Jisung da geldi.
"Seungmin-ie, Hyunjin'e ne oldu? Chan hyungta açıklama yapmadı."
"Chan hyunga söylemedim. Bir ben bir de Jeongin biliyor."
"Yani ne oldu? Meraklandırma beni!"
"İçeri geçelim, Hyunjin'den duymanız daha iyi olur." Jisung tabakları servis yapmama yardım etti ve içeri geçtik. Jisung damdan düşer gibi sordu Hyunjin'e. Ben pis pis bakarken "Ne, kötü bir şey mi yaptım?" der gibi bana baktı.
---
❤🧡💛
~Seul~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cuddle • HyunMin *Askıya Alındı*
RomanceHyunjin; kötü ya da iyi zamanlarda veya Seungmin'e sarılması için bir neden yokken ona sarılmayı çok seviyordu, bu ona güven veriyordu. HyunMin