Konuşmamıza gülmüştüm. Gerçekten bir şey istemeyecektim ama onun beni sinir ettiği gibi bende onu sınır edecektim.
Telefonun galeri kısmına girmiştim. Galeriden dokuzumuzun beraber çekildiği fotoğraflara baktım ve sırıtmaya başladım.
——————————
Derslerimi sonunda bitirmiştim. Gidip evi toplama kararı verdim. Sonra aklıma yapacağım şey gelince gülmüştüm ve şarkı açıp evi toplamaya başladım.
"DANCE DANCE WİTH ME! EVERYBODY ONE TWO THREE!" Jeongin bana çok garip bakıyordu.
—————————
Sonunda sakinleşmiş ve evi toparlamıştım. Üçlü koltuğa attım kendimi. Telefonu cebimden çıkardım ve dokuzumuzun beraber çekildiği fotoğrafları editlemeye başladım. Bir yandan da şarkı mırıldanıyordum.
"Jeongin-ah! Senden bir şey isteyeceğim."
"Efendim hyung." Telefonumu Jeongin'e verip konuştum.
"Galeride Jisung için ayırdığım bir klasör var. Klasördeki fotoğrafları çıkarttırır mısın?"
"Tamam hyung." Jeongin'e teşekkür edip ev telefonundan Hyunjin'i aradım ve planımı anlattım. Artık Hyunjin de planımın içindeydi.
——————
Ertesi Gün~ Okul
Okula erken gelmiştim. Hyunjin, Jisung ve ben aynı sınıftaydık. Felix yan sınıfımızdaydı. Hyunjin ve Jeongin de mecbur erken gelmek zorunda kalmışlardı. Pusu kurmuş Jisung'un gelmesini bekliyordum.
"Seungmin-ah, bunu gerçekten yapacak mısın?" Hyunjin fısıldarmışçasına sorduğunda aynı şekilde ben de ona öyle cevap vermiştim.
"Evet. Neden? Artık doğruları bilmesi lazım, değil mi?"
"Peki."
Hyunjin'in cevabından sonra içeri Jisung girmişti.
"Jisung! Merhaba~ Nasılsın~?"
"Merhaba? İyiyim, teşekkürler. Hyunjin sana da merhaba." Hyunjin'e de merhaba dediğinde hemen kestirip atmıştım.
"Sen boş ver şimdi Hyunjin'i. Ee? Ne var ne yok?"
"Seungmin, iyi misin? İlacını mı almadın? Bu ne böyle!"
"Bir, ben ilaç kullanmıyorum. İki, ço~k iyiyi~m."
Hyunjin'e baktığımda zoraki gülümsüyordu. Bunu daha sonra Hyunjin'e soracaktım. Aklımın bir köşesine yazmıştım. Kolumu Jisung'un omzuna attım ve bahçeye çıktık.
Bahçede saat erken olduğu için çok fazla öğrenci yoktu. Bir banka geçirip oturduk ve konuşmaya başladık. Ben -Jisung'a göre - garip hareketlerimi bırakmıştım. Normal olarak konuşuyorduk.
~Hyunjin~
Seungmin ve Jisung sınıftan çıktığında Seungmin'in elime tutuşturduğu zarfa baktım. Bunu Jisung'un çantasına koymalıymışım. Seungmin aslında böyle değildi ama aklında bir plan varsa ne olursa olsun yapardı.
Elimdeki zarfı kimseye gözükmeden Jisung'un çantasına koydum ve mesaj attım.
Görev tamamlandı.
Tamam. Geliyoruz.
Hyunjin ayrıca teşekkür ederim.Rica ederim.
♡Gönderdiğim kalbi Seungmin görmeden sildim ve bir oh çektim.
~Seungmin~
Sınıfa gitmiştik. Sırama oturduğumda bir yandan Jisung'a bakıyordum. Umarım çok kızmaz diye içimden geçirirken öğretmen gelmişti.
——————
Okul bitmişti. Bizim tayfa yine toplanmıştık. Bu sefer Minho hyunga gidiyorduk. Hyunjin'in yanına yaklaştım ve sordum.
"Minho hyung ile konuştu mu?"
"Okulda söylemiştim ama daha annemlerin haberi yok." Başımı anladım anlamında salladığında Woojin hyung bağırdı.
"Ne fısıldaşıyorsunuz siz? Hadi biraz hızlı yürüyün. Sizi bekliyoruz."
"Hadi ama sizi bekliyoruz." Jisung imalı bir şekilde konuştuğunda daha zarfı açmadığını anlamıştım ve yüksek sesle konuşmuştum.
"Hyunjin hadi bizi bekliyorlarmış! Gidelim de bekletmeyelim beyefendileri!" Hyunjin ve diğerleri bana gülerken ben çok ciddiydim.
—————————————————
Evet bu da böyle bir bölüm oldu. Son iki bölümü beğenmedim. Geçiş bölümü gibi düşünün lütfen.
Sizi sevirem...❤🧡💛
~Seul~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cuddle • HyunMin *Askıya Alındı*
Storie d'amoreHyunjin; kötü ya da iyi zamanlarda veya Seungmin'e sarılması için bir neden yokken ona sarılmayı çok seviyordu, bu ona güven veriyordu. HyunMin