Stripe ilk defa bir böcek öldürmüştü. Şimdi bir böcek göğsüne bıçak saplamak üzereydi. Ama bu sıradan bir bıçak değildi. Hatta bıçak değildi. Görüntü yavaş yavaş düzeldi. Böceğin elindeki bir bıçak değildi aslında sadece bir aletti. Mavi bir sapı ve ucunda küçük bir ampul vardı. Aynı zamanda çok değişik bir ses çıkarıyordu. Böcek bir şey demeye çalışıyor ama anlaşılmıyordu. Stripe mücadele etmeyi kesmişti. Artık ne olursa olsun ama şu sesin kesilmesini istiyordu.
Böcek bir anda yere yıkılmıştı. Selin boğuşma sesleri duymuş ve hemen yardıma gelmişti. Onu sırtından vurmuştu.
Stripe ve diğer askerler 7 evden oluşan bu yeri yakıp yıktıktan sonra ateşe verdiler. Stripe’ın kafası fena halde karışmıştı. Neyin gerçek neyin doğru olduğunu anlayamadığı bu dünya da artık yaşamak istemiyordu.
Stripe hariç herkes koğuşlarına çekilmiş dinleniyordu. Stripe revirinin kapısında bekliyordu. Yer yer bembeyaz ve çokça sadeydi. Duvarlarda ne bir tablo ne bir çizik hiç bir şey yoktu. Doktor sonunda gelmişti. İçeriye geçtiler. İçereside bembeyazdı. Buna artık alışması lazımdı. Doktor alışık olan rutin kontrolleri yaptı. Maskesi hasar görmemiş ve gayet sağlamdı. Ama Stripe’ın yüzü böyle demiyordu. Adeta çökmüştü. Stripe’ı bir yerden hatırlıyordu ama burada birbirine benzeyen çok asker var karıştırıyor olmalıyım diye düşündü doktor.
“Şu an fiziksel olarak gayet sağlıklısın, masken hasar almamış ama ruhsal olarak aynı şeyi düşünemem “
Stripe doktorun yüzüne baktı ama ifadesizdi. Gerçekleri sorsa ne diyebilirdi?
“O zaman ben seni psikoloğa göndercem. Çünkü destek alman lazım “
Stripe koridor boyunca yürüdü bazı askerler koyuşlarında bazı askerler ise dışarıda hala çalışıyorlardı. Sesleri onu çok rahatsız ediyordu.“Evet Stripe şöyle geç otur şimdi sana sorularım olacak, benden bir şey saklamana gerek yok. Elimden geleni yapçam”
Stripe sadece baş sallamak ile yetinmişti. Onu dinlemiyordu bile şu an bir şey diyordu ama kulağı duymayı reddediyordu. Çevresine bakındı, sadece tek bir kişilik koltuk karşısında da hemen o vardı. Başka bakıcak bir şey yoktu. Bütün oda her zamanki gibi bembeyazdı.“3 tane böcek gördüğünü söylemiştin 1’ini öldürdün. 1’iyle boğuştun peki diğerine ne oldu?”
“Kaçtı galiba efendim. O adam üzeri...
“Adam değil böcek demek istedin galiba.”
“Her neyse. İşte üzerime atladı sonra o da kaçtı”
“Peki ilk defa bir böcek öldürdüğünde nasıl bir his verdi? “
“Efendim onlara acıyabilirdim ama acımadım. Onların silahları yoktu bana zarar veremezdiler ama ben acımadan öldürdüm onları.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımadan Öldürmek
Misterio / SuspensoHayatımızda her şeyin ardında aslında bir yalan vardır. Bu yalanı bize gözlerimiz söyler.