Medyada Ebru var.
Evet asıl macera şimdi başlıyor bu geç saatte eve hangi bahaneyle giricem?
.
Belki babam uyumuştur da yedek anahtarımla girerim eve gizlice diye umutla elimi cebime attığımda büyük bir hüsrana uğrayıp elimi cebimden çektim. b
Anahtarımı aldığımı net bi şekilde hatırlamama rağmen cebimde değildi düşmüş olmalıydı acaba kayıp mı oldu diye iç sesimle düşünürken toparlanıp bu düşünceleri kafamdan attım. Şu an 'Eve gizlice girme' ye odaklanmam lazımdı.
En son korkuma meydan okuyup kapıyı hafifçe tıkladım. Gelen ayak sesleriyle beraber kapı açıldı. Ardından babamın yüzünü görünce hangi duyguyu yaşayacağımı karıştırdım.
Beklediğim gibi bir 'küçük tartışma' olmadan babam ufak bir mimik bile yapmayarak salona doğru yürüdü.
Ahh bir an böyle bi babamın olduğunu unutarak kesin bana hesap sorar diye endişelenmiştim. Sanırım gerçekten umursanmıyorum.
Bi günde çok fazla şey yaşamıştım ve kesinlikle olanlar için bi durum değerlendirmesi yapmalıydım. Bu yüzden yatak odama girip rahat edeceğim şekilde eşofman, üstüne de belki soğuk olur diye düşünerek üzerime aldığım ince hırkamı giyindim ve tabii ki sigarayı da unutmayarak terasa doğru yürüdüm.
Ne yapmıştım ben böyle. Daha yaklaşık 5 saat önce az kalsın tecavüze uğramış olabilirdim ve ya bıçakla doğranmış da olabilirdim ah o Batu denen çocuk beni "kurtarmış" olmasaydı...
Batu, acaba Rüzgarla ne ilgisi vardı. Rüzgar beni o sapığın elinden kurtarmaya geldiğinde ona adıyla hitap etmişti. Belkide çok yakın arkadaşlardır ve bizi öyle görünce kızmıştır. Kimi kandırıyorum ben. Yere düşmüş birini görüp kaldırmaya bile gelmeyen üstüne üslük bir de gülen ukala, bencil, kendini beğenmiş, salak biri sırf benim için en yakın arkadaşından vazgeçecek hah!
Ayrıca bir de gelip beni öpmüştü. Ne hakla ha?! Aptal. Bende kendime inanamıyorum bildiğin o beni öperken kendimi onun kollarına bırakmıştım. Salak ben. Acaba çarpmanın etkisiyle beynim filan mı çalışmamışdı. Çünkü ben asla kendini ucuza satan iki iltifata kendini veren ucuz kızlardan olmamıştım.
Mardin'de yaşamamdan olsa gerek hiç bir yaşıtım olan erkekle bırak öpüşmeyi oturup iki kelime ettiğim biri bile olmamıştır.
Saati unutup uzun uzun düşüncelere daldığımı an itibariyle fark ettim. Kendimi toparlayıp telefonun ışığıyla odama doğru yürüdüm. En son ışığı kapatarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Rüzgar'dan
O kumral, gülünce gözlerinden ışık saçan, korkunca bile güzel olan o muhteşem kız...
Yine Ezra'yı düşünürken buldum kendimi. Tanışmamızdan sonra kafamdaki herşeyi bi kenara bırakıp ondan başka bir şeyi düşünemiyordum sanki.
--
Kapı çaldı. Gelen Ebru'ydu ve onu ben çağırmıştım. Ebru benim için çok farklı biriydi. Hiçbir zaman sevgili gözüyle bakmamıştık birbirimize. Küçüklükten beri beraber büyümüştük. Hayatımı bilirdi benim.
Bu gün Ezra'yı anlatmak için çağırmıştım onu. Evet belki bu çok gururlu karakterime yakışan bir davranış değildi ama içime atmaktan nefret ederdim.
" Gel içeri." dedim. Bir kelime bile söylemeden yayıldı koltuğa Ebru.
" Anlat Rüzgâr yine kim?" dedi sırıtarak.
Sinirli bi ifade takılıp "Kes ulan sesini!" Diye bağırdığım. Irkilmiş olacakti ki üstelemeyip kısık bir sesle "Peki" dedi i harfini uzatarak "Bu saferki ciddi." Dedim
"Hangi şanslıymış bu kız anlat bakalım." İşte bu yüzden severdim Ebru'yu. Utanma, alınma yoktu bu kızda.
" Adı Ezra. 2 gün önce gördüm onu. Karşıki apartmanda terastaydı. Sigarasını içerken bile masum görünüyordu. Sanki dünya durmuştu
Sadece ben ve o vardık...
Bir gün geçmişti yine gördüm onu. Biryere gidiyor gibiydi. Arkasında o adam.
Kısık sesle küfür ederek devam ettim.
"Yiyecekmiş gibi bakıyordu ona
Normalde umursamadan uzaklaşır giderdim. Ama o kadar çaresiz duruyordu ki Ezra...
O adamı kolundan tutuğum gibi çektim ara sokaklardan birine. Öldürene kadar boğacaktım onu. Öyle de yapıyordum ki o bıçağı çıkarana kadar. Yanağımı kesti şerefsiz. O acıyla gerilediğimde fırsat bilip kaçtı. " sinirle duvarı yumrukladım.
"Dün... Yan sokakta Batuhanla onu o kadar yakın görünce ah biliyorum Ezra benim hiçbişeyimdi. Ama onu elde etmek için herseyi yapmaya hazırdım. O benim olacaktı! Batuhan a sövüp attım karşımızdan.
Ezra fırsat bilip kaçtığında bayıldı ve onu evime getirdim. "
Ebru araya girip "Evine gelecek kadar özel biri ha?" Dedi kıkırdayarak. Karşılık vermeyerek konuşmama devam ettim.
"Uyandığında benden korkup evin içinde sebepsiz yere koşmaya başladı. Lanet olsun bu kadar ürkütücü bi tipim var?" Diye dalga gectim kendimle.
"Konuştu benimle. Ve biraz daha ileri gittik. Sonra evine gitti."
"Yuh Rüzgar masum diyosun bide kızla neler yapıyorsun?"
" Abartma sadece öptüm onu."
"Umarım yalnız bu kadardır. " diye sırıtıyordu
"Kes. Onun özel olduğunu söyledim. Aklımdan çıkmıyor. Sanki suratı yapışmış kalmış beynime."
"Bunu senden kaçıncı kez duyuyorum bilmem. Iki günlük heveslerinle her seferinde oyalıyosun beni valla. Iki gün sonra gelirim başka birini bulamassan söz ben ayarlicam. Şimdi sus da artık bi çocukla konuşuyorum şu aralar mesaj atmış onla buluşacam." Dedi Ebru. Suratında yersiz bi mutluluk vardı.
"Tamam hadi eyvallah." dedim. Ses tonu ikna edici şekilde çıkmıştı. Beni çok iyi tanıdığını da bilerek fazla utmaya gerek duymadım.
Kapıda onu kucaklayıp tekrar yolcu ettim. Arabasına atlayıp uzaklaştı hemen.
Bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın telafisini öbür bölümde yapacağız yorumlariniz eksik olmasın opuldunuzz :**
![](https://img.wattpad.com/cover/28189823-288-k369545.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-TERAS-
ChickLitYeni insanlar tanımak istiyorum, geçmiştekilere benzemeyen ***** Mardin'den ayrılalı 2 hafta olmasına rağmen bir türlü alışamıyorum İstanbul'a Ya şehirler yanlış ya da insanlar. Eskiden güldüğüm in...