/UZUN BØLÜM/ *7

559 37 24
                                    

Gözlerin yavaş yavaş açılırken, nefeslerin kesiliyordu.
Etrafını iyice süzünce ilk gözüne takılan , önünde oturan kız'dı. İrkilerek yerinde kıpırdandin.

" İyi misin?" dedi kız.

Sessizce ona bakarken, başının ağrıyor olduğunu fark etmen uzun sürmedi, neler olduğunu hatırlamaya çabalarken akşama üzerine gelen siyah, elleri hatırlayarak tekrar korku içinde kıza baktın.

Etrafı süzdün zaman odanda olduğunu görmenin tuhaf duygusuyla, yerinden kalktın.

" Ne?! Ben odamdayim!? Bu nasıl oldu!?" dedin.

Kız ayağı kalktı , kıza dikkatli baktın zaman kahverengi saçlı açık tenli bir kızdı. Gözleri simsiyah'dı.

" Korkma... Ben mia... "

" Burada neler oluyor!? Liu!? Jeff nerde!? Bana ne yaptınız!?"

" Merak etme iyisin. " dedi mia ve cama ilerledi. Mia sessizce cam'dan dışarı izlerken. Konuşmaya devam ettin.

" Anlamıyorum!?  Gerçekten!? " dedin. Kafan çok karışmıştı.

" Ne hatırlıyorsun"dedi kız. Hala cama bakarken.

" Katiller dolu bir okulda olduğumu!? Ve beni tuzağa düşürmeleri dışında pek birşey hatırlamıyorum!" dedin. Sesin biraz fazla yüksek çıkmıştı.

Biran odanı kapısı açılınca kızdan dikkatini keserek,
İçeri giren annene baktın.

" Kızım. İyi misin? Neden bağırıyorsun!?"

"Anne MİA bana-"

Cama tekrar döndün sırada, orada kimsenin olmadığını fark ettin.

"Mia kim? Kizim sen iyi degilsin... Bekle ben doktor arayacağım" dedi. annen odadan çıkarken.

Oflayarak yatağına oturdun. Neler olduğunu anlayamıyordun. Dolabının yanındaki bavulunu görür görmez ona doğru gittin.

Bavulunu açtın. İcinden eşyaların vardı.birde küçük bir not kağıdı. Kağıdı eline aldın.

"(ADİN) BEN AMY BAŞINA GELENLER İÇİN ÜZGÜNÜM. EŞYALARINI HEPSİNİ BEN KOYDUM. BİRDEN NUMARAMİ TELEFONUNA KAYIT ETTİM. İYİ OLDUĞUN ZAMAN BENİ ARA...

AMY...

Ağlar gibi olmuştun , not kağıdını yere koydun ve telefonu aramaya başladin. Sonunda telefonunu bulunca mesajlar kısmına girerek, Liu 'ya yazdın. Sana önceden yazmıştı. Klavyeye hızlı hızlı basarken
Hem sinirli hemde korkmuş bir ifade vardı yüzünde.
Belki gerçekten deliriyordun. Belki odanda az önce mia neden bir kız bile yoktu. Belki.

Herşey çok karışıktı, telefonun ile amy 'i aradın, ona hemen polisi aramasını okulda katillerin olduğunu bildirmen gerekiyor'du. Ama amy 'e zarar verirlerse.
Bu riski göze almamalıydin. Amy açtı.

" Amy... Selam"

"(Adin) ah iyisin!.. Seni çok merak ettim. Neler oldu?
Yoksa carter ve jerremy sana birşey mi yaptı!?" dedi amy.

Artık bu isimler seni biraz daha kızdırıyordu. Sinirini tutarak konuşmaya devam ettin.

" Hayir... Ben iyim... Sadece sanırım bayılmışım. Ve okul annemi aramış... Annemde eve getirilmemiş söylemiş."

"Ah... Peki... Yani burada okumayacak mısın?"

" Bilmiyorum?" dedin. Gerçekten bilmiyordun. Ve hatta annenin mi seni eve getitirilmesini istediğini'de bilmiyordun. Hatta okulun haberi bile olmayabilirdi.

" Amy sana bayılmdığımı kim söyledi?"

" Bir kız. Hatta eşyalarını toplamami ve eve gideceğini söyledi"

Acaba luna olabilir mi? Diye geçirdin icinden.
" Neyse... Seni sonra ararım... Görüşürüz" dedin.

"Görüşürüz"

Telefonu kapatarak , yatağında uzandın. Hala başın ağrıyordu. Telefonuna tekrar baktın zaman Liu 'nun attığın mesajlari görmediğini gördün. Çünkü seni engellemis'di. İcinden küfür ederken, telefonu kapatın ve kenara attın. Bu olanlar hem korkunç hemde sinir bozucuydu. İlk başta liu'nun isteğini kabul etmeyecektin. Ona güvenmek bir hataydı. Hatta bir yalan. İçeri tekrar annen girdi. Elinde bir tepsi vardi. Tepsiyi görünce aç olduğunu o zaman anladın.

Annen tepsiyi önüne koydu.

" Afiyet olsun... Şimdi daha iyi misin?"

"Evet anne...  Ama başım ağrıyor"

"Merak etme... Birazdan bi doktor gelicek."

Dedi ve annen tekrar aşağı indi. Sende o sırada yemek yiyordun. Aradan gecen dakikalar sonucu doktor gelmişti.

Annen doktoru odana kadar eşlik etmişti. Doktor yanliz kalmak istediğin söyledi ve annen odadan ayrıldı. Odada sadece ikiniz kalmıştınız. Doktor odanın içinde temkinli adımlar atarken, Ağız maskesini indirdi. Doktor siyah saçlıydı ve gözleri içine bakınca kırmızı bir nokta dikkat çekmekteydi.
Doktor gülümsüyordu.

" Merhaba... Ufaklık." dedi. Sesi ve kullandığı ton ne kadar ürkütücü olsa bile, ona güvenmek istiyor gibiydin. Ama neden. Doktor olduğu için mi?

" Sadece buraya, bir iş için geldim. Çok kısa sürecek"

Doktor bunu derken cebinden bir şırınga çıkardı. Sivri iğne doktorun elinde sana doğru gelirken, yutkundun ve yatağından kalkarak ondan uzaklaştın.

" Uzak dur!" dedin.

"Hadi ama.... Sadece bir igne "

Şırınganin içindeki kırmızı sıvı büyük ihtimalle kan'dı.
Ama kanı neden sana enjekte edicekti. Korku ile yutkundun. Doktor sana attığı her bir adım'da sen biraz daha öteye gidiyordun. Ama arkandaki duvara yaklaştın, son'du.

Doktor önünde durdu ve kolunu tuttu. Kolunu çekerek kurtarmaya çabalarken sana sesiz olman için ağzını kapadı. Eli kan ve cesed kokuyordu. Çırpınmaya çabalarken, kolunda hisseden bir acı ile gözün kapadın, yavaş yavaş uyuşuyor'dun. Ame sızamıyordun. Uyuyamıyordun. Doktor şırıngayi cebine tekrar koyarken, seni kucağına alarak, yatağına yerleştirdi.  Sesiz bir fısıltı gibi konuştu.

" Uyandığında , belki yeniden doğmuş gibi olabilirsin yada... Yeniden dirilmiş."

....


CREEPYPASTA UZUN BÖLÜMLER->∆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin