Ayna

82 9 0
                                    


Grinin kasvetine kucak açmış manzarayı seyretti. Sis tabakası yeryüzünü ve engin dağları sarmıştı , ayaklarının dibinde ki uçurumun derinliğini hissetti.Aşağıya baktı ve derin maviliğe gözleri takıldı . Başını yeniden kaldırdığında ,heybetli dağların zirvesinde eriyen kar kristallerini gördü, dağın geniş zirvesini daha iyi görebilmek için eliyle gözünü perdelemesini yok etmeye çalıştı sineği kovarcasına . Sis aniden yok olduğunda , atmosfer sisi aniden sünger gibi emmiş gibiydi.Alonzo şaşırdı .Yutkundu ve sisin aniden nasıl yok olduğuna anlam veremeden , dağın zirvesinde ki beyazlığın , damarlardan yavaşça çekilen kanın çekilmesi gibi dağın eteğini ve zirvesini terk ettiğini gördü.Kuzeyden soğuk bir rüzgar esti, o an eriyen dağın zirvesine konan tek gözlü kuşu gördü.Dağın zirvesine durdu ve küçük keskin gözlerini ona çevirdi , öfkeyle Alonzo'ya baktı .Yırtıcı görünüyordu .Sonra Alonzo'nun üstüne doğru uçmaya başladı. Vikinglerin Odini mi yoksa diye söylendi Alonzo , kalbi hızlandı .Kartal omzuna konduğunda , tüm bedenini ürperti kapladı , ciğerlerine derin bir nefes doldurup başını göğe çevirdi. Kartalın omzunda duruşuna üç dakika sonra alıştı .Gri bulutların , gözyaşı dökmeye hazır olduklarını düşündü ve başını sağa çevirip tek gözlü kartalla bakıştı .Yırtıcı halinden hallice , bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi.Göğün gürültüsü , Alonzo'nun dikkatini dağıttı .Göğün mavi damarları patlamak ister gibi gökte belirdi , bulutlarının çığlığı gibiydi gök gürültüsü . Şimşek bir kez daha çaktığında , göğün gözyaşlarını yeryüzünü sulamaya başladı . Su ,kan rengindeydi.Mavi ışık dağın zirvesine düştüğünde Romalıları gördü.Hayal miydi? Hayır Romalılar değil , memleketinden insanlar .Pompeiilerdi bunlar .Giysilerinden seçmişti.Dağın zirvesinde herkes birbirini boğazlıyordu .Bir adım daha attığında , derin uçurum onu durdurdu .Karşıya geçmesi imkansızdı .Her biri düşmeye başladı , çığlıkları Alonzo'nun kulağını parçaladı , kartal huzursuzlandı . Birer birer düşüşlerini gördü uçuruma .Onlar düştüklerinde uçurumun derin yarığı kapandı .Yer birleşti sarsıntıyla . Dağ onlarla birlikte yok oldu , külleri uçuruma aktıktan sonra .Alonzo bomboş arazide koşmaya başladı yağmurun altında.Gözyaşları ,yağmur tanelerine karışıyordu . Güneyden gelen atlı takımını gördü,kılıçlı iri kıyımlı adamlar . Araplara benziyorlardı , peçeleri aksini söylemiyordu .Tozu dumana kattılar , kartal onlara doğru uçmaya başladı .Atlılar neden süratle kendisine geliyordu? Kılıcını çekti ve havaya kaldırdı .Ölümden korkmuyordu .On atlı adam durdu , kartalı şimdi Arabın sol omzuna konmuştu . Beyaz atından o indi , en önde at süren oydu . Beyaz peçesi esmer yüzünü kapatıyordu .Alonzo'nun yüzüne baktı :
''Herşey yeni başlıyor.''Dedi Arapça , Alonzo nasıl oldu da anlamıştı ? Adamlar aralarında gülüştüler ve bu kez Alonzo'nun anlayamadığı şekilde kendi aralarında konuştular ve sonra atından inen beyaz peçeli atına geri bindi.Kartal yere düştü .Kanı , yeryüzüne saçıldı .Bu Odin değilmiş diye söylendi Alonzo .Atlılar geldikleri gibi hızla geri giderlerken , Alonzo kartalın ani ölüşüne de anlam veremedi , onun yarattığı kan gölünde de.Bağırdı , delirmiş miydi? Sesini duyan var mıydı? Dümdüz ovada deli gibi koşmaya başladı , sonlar ve başlangıçlar yoktu .Hiçbir yol yoktu .
Herşey yeni başlıyor.'' Ses kulağında çınladığında , bağırdı .
''Uyan artık !'' Celso'nun sesini duyduğunda silkelendi.
''Kabus görüyordun.''Diye anlattı .Alonzo etrafına bakındı . Kuzenin evindeydi ve lanet 1950 yılında yeniden . Sarı dalgalı saçlarını çekmek istedi, kırmızı dudaklarının rengi solmuştu ve bedeni ter içindeydi.
''İyi misin?''Diye sordu Celso .İyi miydi? Alayla güldü , aldığı soluğun ciğerlerini sızlattığını düşündü. Karşıda ki aynada yansımasına baktı . Beyaz teni sararmıştı , bir zamanlar güçlü ve heybetli bedeni içinden canı çekilmiş gibi görünüyordu . Onu mitolojik tanrılara benzeten kızları hatırladı , güldü son haline ve sonra Celso'ya baktı .Gözleri neyse ki güzelliğinden bir şey kaybetmemişti.
''Benim gibi ilkel bir insanın bu çağda olması yanlış değil mi Alonzo? Böyle kibarlık görmedim .Tanrılar aşkına , birbirlerini sinirlendikleri zaman doğramıyorlar ulu orta .''
''Ve bir tane Tanrıları var .''Dedi Alonzo .Celso başıyla onayladı .Celso'nun bronz parlak teni de sararmıştı . Bir zamanlar arenada dövüşçü olan bu adam daima arzuladığı kibar dünyanın içindeydi. Böyle bir dünyanın var olacağını hiç inanmamıştı . Sevdiği kadın burada olsaydı o lanet olası yeri hiç özlemezdi. Kahrolası Romalılar diye geçirdi içinden ve sonra onu kölelikten kurtaran Pompeiili arkadaşına baktı . Kahrolmayası bir Romalı diye geçirdi içinden bu kez . O olmasaydı , kalıntıların içinde orada ölmüş olurdu , arenada .Alonzo , aynaya doğru yürüdü .Güzel gözleri kanlıydı .Elini aynaya uzattığında , boynunda asılı duran anahtarlı kolye ısındı ve göğsünü yaktı .Ayna , aralandı ve Alonzo elini içine girdirebildi.
''Celso , Celso !'' Celso koşarak yanına vardığında , Alonzo sol kolunu dirseğine kadar aynaya bırakmıştı .Ayna boyut aşmıştı , üç boyutlu gibi onun elinin bir kısmını içine almıştı .
''Ailenizin yeteneği pusula olamadan da sürüyor Alonzo .''Dedi Celso hayretle .Alonzo diğer eliyle sessiz olmasını istedi.Gecenin bir saatiydi aptal Lonrada ve kuzenini uyandırmak istemezdi.
Boynunda ucunda demir anahtar olan kolyenin ısınıp göğsünü yakmasını da anlamamıştı .Aynada boyut açmıştı geçit için şimdi anlıyordu ve belki geri dönebilirlerdi.
''Gelecek misin Celso ? Benle?''
'' Nereye geçeceğimizi biliyor musun?'' 
'' Pompeii arzum , patlamadan bir gün öncesi .Ailemi kurtarabilmek için deneyeceğim .''
''Öyleyse bende sevdiğim kadın için geliyorum .'' Açtığı geçitten ilk önce Celso'yu gönderdi sonra kendini aynanın içine bıraktı . Tüm bedenleri yanmaya başladı , aşırı ısıyla .Ateşe temas etmek gibiydi aynadan geçmek .İkisi geçitten girdiklerinde aynanın boyutu kapandı ve eski haline döndü.
İşte yine sonunu tahmin bile edemedikleri işe girişmişlerdi.

GEÇİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin