Kurban

92 8 0
                                    

MÖ 2500
Zigguratın sekizinci katına çıktığında,çıplak yıldızları ve ayı gözüyle seçebiliyordu. Dolunay tüm ihtişamıyla gökte parlayan beyaz bir topu andırıyordu. Yıldızlar dolunayı çevrelemişler , dolunayın ihtişamina inat edercesine şevkle parlamayı sürdürüyorlardı.Başını gökyüzünden çevirip aşağıya baktığında, zigguratın birinci katına tahıl ve yiyecek taşıyan köleleri ve kölelere elinde ki asayla emirler yağdıran görevliyi gördü. Derin bir iç çekti.Tanrıların göklerde ki varlık olduğuna inan insanları düşündü? Doğru olabilir miydi?Dört kuşak önce büyük annesinden kalmış olan sembolik anahtar kolyesin dokundu parmakları. Annesi ölmeden önce kendine vermişti.Söylenenlere göre annesinin büyük büyük büyük anneannesine bu anahtar aslan tarafından getirilmişti.Peki henüz madenler keşfedilmemişken bu demir anahtar neyin nesiydi?Ay ışığı aniden demir anahtarın üzerine çarpıp onu aydınlattığında genç kadın duraksadı.
Paslı anahtar gün ışığında olduğu gibi ay ışığında da parlıyordu . Ziggurattın tepesinden aceleyle inmeye başladı. Yalnızca gün ışığında parlayan bu anahtar yılın belirili zamanlarında ay ışığında parlardı ve bu tehlike çanıydı.Ne güneşin,ne ayın ne de yıldızların tanrı olmadığını o an tüm gücüyle hissetti.Yaratıcı daha muhteşem ve daha muazzam olmalıydı. Zigguratı koşarak terk ederken içinde ki kötü his büyüyordu. Evine nefes nefese vardığında , ilk olarak sevdiği adamı görmek istedi .Yalnızca babası vardı , birde elinde kesici aletle evden çıkmak üzereydi.
"Baba o nerde?"Diye sordu .Sesi çatlak ,pürüzlüydü .
"Köleyi mi soruyorsun? Bu gece kurban edeceğim Ahvam dağına çınara bağladım .Kura çekildi çekilen kuraya göre kölemizi bizde tanrılara bağışlayacağız. Şimdi çekil önümden de beni alıkoyma , dua törenine katıl .Kölenin kanı kuruyana kadar dua edeceğiz, yedi kurban bu gece sunulacak."
"Ne tanrısı? Binlerce tanrının varlığına inanmaya devam mı ediyorsun baba?Eğer varlarsa bile oların kurbana ihtiyacı var mı?"
"Topraklarımızın kutsanmaya ve tanrılar tarafından bereketinin arttırılmasına ihtiyacımız var ."Adam başka birşey söylemeden yürümeye başladı.Genç kadının çığlığı babasını rahatsız etti ,kızının yüzüne elinin tersiyle vururken fısıldadı:
"İtaat et tanrılara ve babana ."
"Olmayan tanrılara da sana da lanet olsun!"Uzun eteklerinin ucunu tutarak koşmaya başladı .Deli gibi ağlıyordu. Sevdiği adamı babası bi türlü azat etmemişti hem ona hem inanmadığı bin tanrıya lanetler okuyarak koşuyordu. Babasından önce ona ulaşırsa onu azat edip kurtarabilirdi.Yalın ayağını kesen taşlara ,o koştukça etrafın toz duman olmasına aldırmadı.
Babasından önce ulaşmıştı. Halk Ahvam tepesinde toplanmıştı. Yaşlı gözleriyle sevdiği adamı aradı.Onu gördüğünde üçüncü kurban kesiliyordu.Koştu , bağlarını çözdü ve tüm gücüyle bağırdı:
"Herkes bilsin ki kölemi azat ediyorum !Azat ediyorum !Azat ediyorum "Sonra bakışları sevdiği adamla kesişti. Genç adamın iri kahve gözleri dolmuştu, yutkunamıyordu.
"Özgürsün, git !"Diye bağırdı kadın.Halktan itiraz uğultuları duyulmadan önce genç adam kadını yanağından öptü:
"Seni için bu topraklara yeniden geleceğim ve bir daha asla senden ayrılamayacağım. "Sonra koşmaya başladı .Özgürlüğünün tadına varırcasına, rüzgar yüzüne çarptı.Koştukca koştu , mutlaka onun için tekrardan geri döneceğini bilerek.Uğultular kurban törenini karıştırılan halktan yaşlı bi adam bağırdı:
"Öyleyse bir kura daha icap eder yeni kurbanımızı seçmek için!"

Kura için halk yeniden toplanırken kadın bir nebze sevinçli bir nebze de sırada ki kurbanlar için üzgündü. Ayın uyarı veren ışığına sevindi ve kolyeyi daha çok sevmeye başladı. Töreni kararlı adımlarla terk ederken ,artık arayacağı iki şey kalmıştı:Gerçek Yaratıcısı ve anahtarın tılsımı.

GEÇİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin