Bölüm 3: Asi kız

60 8 29
                                    

   Öylece durmuş birinin konuşmasını bekliyorduk. Geldiğimizden beri herkes birbirini süzüyor ve kimse konuşmuyordu.

  "Eee, neden buradayız?" diyen kişi benden başkası olmamıştı.

    Odada üç tane adam vardı. Birisi ayakta durmuş ve ellerini arkasında bağlamıştı. Yaşça büyük olduğu belli oluyordu. Beyaz saçlı ve yeşil gözlüydü. Üstünde kahverengi bir kıyafet vardı ve eminim ki kraldı.

   Diğeri masanın üstünde oturmuş ve kollarını birbirine bağlamıştı. Siyah dağınık saçları çok dikkat çekiyordu. Gençti ve üstünde kırmızı renkli kıyafetler vardı. Sürekli gülümsüyordu. Kırmızı renkli gözleri de vahşi bir hava katmıştı.

   En sonuncusu ise masanın arkasında bir sandalyede bacak bacak üstüne atmış oturuyordu. Gayet soğuk bakışları ve üzerindeki siyah kıyafetlerle korkutucu duruyordu.  Simsiyah saçları vardı. Gözleri şu an masmaviydi ama odaya girerken yeşil olduğuna yemin edebilirdim. Bir an nedenini bilmediğim bir şekilde kalbim durdu zannettim. Başımı iki yana salladım.

   Ayakta duran konuşmaya başladı. "Ben Edgar. Gökyüzü'nün kralıyım. Siz de lanetli kanların sahibisiniz. Hiçbir büyünüz burada işe yaramaz baştan söyleyeyim ama asıl soru hanginiz kutsal günahsınız?"

   Çatılan kaşlarım ile ona bakmaya devam ettim. "Lanetli kan taşıdığımıza nasıl bu kadar eminsin?"

  "Hissedebiliyorum." dedi.

  "Ne yani sırf senin içindeki aptal his yüzünden mi buradayız?" derken alaylı bir gülümseme sarf etmiştim.

  Bu sefer kaşları çatılan o olmuştu. Sinirlenmişe benziyordu. "Tam şu an seni öldürebilirim farkında mısın?"

  Çenemi havaya kaldırarak konuşmaya başladım. "Hayır öldüremezsin. Önce lanetli kan taşıdığıma ve bir günahkar olduğuma emin olman gerek. Yoksa Gökyüzü senden hesap sorar. Koskoca kralsın bunu da mı sana ben öğreteyim?"

  O sırada masada oturan genç, masadan zıplayarak kalktı. "Krala posta koyan kız ben Alvin." dedikten sonra beni süzdü. "Eğlenceli olacak." derken ise korkutucu bir şekilde gülümsüyordu.

Kral gür sesiyle "Yeter bu kadar şamata." dedi. "Büyü yapabiliyorsunuz. Bunu gizleyemezsiniz. Büyü her seferinde iz bırakır. Hangi soydansınız?"

  Soy diye tabir ettiği şey hangi krallığa bağlı olduğumuzdu. 4 krallık vardı: Ateş, Hava, Su ve Toprak. Bunun dışında Soysuzlar ve İsimsizler diye tabir edilen krallıklar da vardı.

   İsimsizler hiçbir elemente bağlı değildi. Saraylar ve kasabalarda hizmet ederlerdi. İçinden bazıları ise çok nadir şifa yeteneğine sahip olurlardı.

  Soysuzlar ise daha karanlık ve fazla  güce sahipti. Fazla rastlanmasa da pek hoş karşılanmazdı. Güçlerini kötü ruhlardan aldığı söylenirdi.

  Tam konuşacakken Oreon lafa atladı "Bilmiyoruz." dedi.

   Kral kaşlarını çatarak "Testten geçmediniz mi?" diye sordu.

  Asabi bir şekilde "Demek ki geçmemişiz ki bilmiyoruz." dedim. Karşılığında masada oturan kişi alaycı bir gülümseme sundu bana.

  "Sakin ol asabi kız. İkinize de test yapılacak. Bağlı olduğunuz krallıkta kendinizi büyü konusunda geliştireceksiniz. Zaten biriniz kutsal günahsa ortaya çıkacaktır. Değilse ordumuz iki güçlü büyücü kazanmış olur." dedi güçlü sesiyle.

  "Neden sizin ordunuzda olmak isteyeyim ki? Canımı sokakta mı buldum ben?"
 
   Alvin kahkaha atmaya başladı. "Sabahtan beri krala atarlanıyorsun. Şimdiyse canın için mi korkuyorsun? Gerçekten mi?"
 
   Kral da alaylı bir şekilde gülümsüyordu. "Asabi kızın da korkuları varmış." derken ise küçümseyiciydi.

  Oreon varlığını belli etmek için boğazını temizledi. " Neden herhangi bir lakap takmak zorundasınız? İsmimiz olduğunun farkındasınızdır umarım."

  Alvin kaş göz yaparak bana Oreon'u gösterdi. "Bak bak nasıl kibar. Örnek al azıcık. Ya da vazgeçtim sen daha eğlencelisin" dedi.

   Gözlerimi devirdim. Kral "İsimleriniz neymiş peki?" diye sordu.

"Ben Oreon. Bu da kız kardeşim Aurora."

  Alvin yeniden söze girdi. "O zaman Oreon ve Aurora bugün dinlenin. Yarın da testi yaparız." dedi ve bize söz hakkı vermeden bir kolunu Oreon'a bir kolunu bana atıp yürütmeye başladı.

  Masadaki adamın adını öğrenmediğimi fark ettiğimde ise çoktan odadan çıkmıştık.

 
 
          Değişen gözler izlerken onu
          Kalbi hatırladı sadece bunu
          Gizlenecek korurken soyunu
          Kim bilir kim bulacak oyunu.

  

GÖKYÜZÜ BÜYÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin