GÖKYÜZÜ BÜYÜSÜ

Bölüm 6: Ateş

  Tedirgin bir şekilde platforma yaklaştım. Hala ne yalan uyduracağımı bulamamıştım. Aklım sürekli Alvin'in dediklerine gidiyordu.

   İlk testimde çok heyecanlıydım. Belki de ondan belli olmamıştı. Oreon'a baktım. Benimle ilgilenmiyor parlak gülümsemesiyle yanındaki kişiyle konuşuyordu.

  İlk sütun yani su elimi uzattığımda garip bir çekim hissettim ama bir şey olmadı. Derin bir nefes alıp ilerlemeye devam ettim.

  İkinci sütun toprak, çekimden daha fazlasıydı taşa dokundukça kendimi kötü hissediyordum. Psikolojik olabilir miydi?

  Üçüncü sütun hava. İçimden hava olmasını diliyordum çünkü Oreon' la ayrılmak istemiyordum. Serinletici hava elime vurduğunda yanmış gibi geri çektim.

   Giderek kötüleşiyordum ve bunun neden olduğunu anlamıyordum. Su beni iyi hissettirirken; hava ve toprak kötü hissettiriyordu.

   Saçmalıyordum... Dikkatimi vermek zorundaydım... Ben bu testi geçmeliydim.

   Kararlı adımlarla bir sonraki sütun yani soysuzlar olarak anılan sütuna geçtim. Hiçbir his olmadı içimde. İçten içe sevindim çünkü hava ve toprakta hissettiğim kötü enerji sadece psikolojikti.

   Son 2 sütun kalmıştı. Sona yaklaşıyordum ve bu hiç hoşuma gitmiyordu.

5. Sütun, son duraktan önceki sütun; Ateş. Arkama dönme ihtiyacı hissettim. Herkes pür dikkat beni izliyordu. Fazla takılmadan önüme döndüm.

   'Bu benim soyum. Benim kararım. Beni yargılamaya hakları yok. Soyum olmasa bile ben benim ve buna kimse karışamaz.'

   İçimden tekrarladığım cümleler bana kendimi iyi hissettiriyordu.

   Cesaret ve kararlılıkla elimi ateşe tuttum. İçimdeki güç dalgasını hissedebiliyordum. Elimi ateşe daha da yaklaştırdım. Gözlerimi kapadım ve sadece hissettim. Doğru gibi gelmiyordu ama çok iyi hissettiriyordu.

   Arkamdaki alkış dalgasını hissedene kadar bu dünyadan kopmuş gibiydim. Bir anda gözlerimi açtım. Ateş farklı bir şekilde duruyordu ve kıpkırmızı bir şekilde parlıyordum. Benim soyum Ateş miydi?

   Edgar alkışları susturdu ve ayağa kalktı. "Ateşi kontrol etmen beklenmedik bir şeydi. Ateş krallığına ve soyuna aitsin Aurora." derken memnuniyetsiz ifadesi devam etmişti.

   Edgar'ın dediklerinin aksine ben ateşi kontrol etmediğime emindim.

  Aidan ve Alvin'e baktığımda Aidan tek kaşını kaldırmış halde hala ifadesiz gözlerle beni inceliyordu. Alvin ise kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

  Edgar yanıma gelmeye başladı. Bir eliyle de Oreon'a gelmesi için işaret etti.

   "Karşınızda iki büyücü var. Gördüğünüz üzere biri hava biri ateş krallığına ait."

   Sakin sesinin aksine Oreon'a gururla bakıyordu. Neden böyleydi?

   "Güçlerini eğitmek için krallığımda özel bir eğitimden geçecekler. Planlamaları sizinle paylaşırız." dedi ve son kez bize bakıp toplulukla beraber odadan çıktı.

    Geriye Aidan, Alvin, Oreon ve ben kalmıştık. Alvin birden eliyle onay işareti yaparken. "Aurora bu çok havalıydı. Ateşin aldığı şekil muazzamdı hele bu kadarını tahmin edememiştim" dedi.

   Yüzünden asla silinmeyen gülümsemesiyle Oreon'a döndü. "Seni de tebrik ederim Oreon ama açıkçası biraz üzüldüm. İki güçlü büyücü de benim elementimden değil." Dedi ve dudaklarını küçük çocuk gibi büzdü.

  Kesinlikle sevimli ve enerjikti ama onu anlamıyordum. "Tabi Aidan için hava hoş onun elementinden biri çıktı." diyen Alvin kaşlarını çatıp Aidan' a baktı.

   Aidan gözlerini devirdikten sonra "Tebrikler büyücüler ve hoşgeldiniz." dedi. Gözlerini arkamızdaki sütuna dikti ve yeşil gözleri parladı.

  "Aidan senin elementin ne?" diyen ise parlak gülümsemesiyle Oreon' dan başkası değildi.

   Aidan Oreon'a bir bakış attıktan sonra tek elini kaldırdı ve platforma doğru tuttu.

  Ateş kıpırdandıktan sonra Aidan'ın elini hareket ettirmesiyle havada hareket eder hale geldi.

   Etrafımızda dönerken onu hayranlıkla izliyordum. Aidan iki elini kullanarak ateşi bir ejderha formuna soktu.

   Benim yanımdan her geçerken formu biraz bozuluyor gibi oluyordu.

  Sonrasında ateşi yerine yerleştirdikten sonra bana baktı.

   Boş, duygusuz veya ifadesiz değildi masmavi gözleri. Bir şey arıyor gibiydi. Ama ne?

    Tuzaklardan kurtulacak, zeki olan
    İpuçlarını bulacak, geride bırakılan
    Geri alınacak zamanında çalınan
    Soytarı çekilince meydanda kalan.