ZAMANDA YOLCULUK

Dans

Medya, arada adı geçen şarkı.. 🤗🌸

Bir hafta sonra:

Alisya:

Geçmişten geldiğimizden beri bir hafta geçmişti. Yarın ise finaller başlıyordu.

Bir hafta boyunca Emily ve ben kütüphane de sabahlamıştık. Aldığımız kafein miktarının haddi hesabı kalmamıştı. Ama.. bunca zorlu çalışma döneminin sayesinde kendimi finallere hazır hissediyordum.

Çok yoğun bir tempodaydık. Aslına bakarsanız bu yoğun günler sayesinde gecmişi, Aaron'u.. bir nebzede olsa düşünmeyi bırakabilmiştim.

'Canım yine de sakın aklını onlarla bulandırma. Bak yarın sınavın var. Şu iki haftayı da atlat sonra ne yapıyorsan yap.'

Bu konuşan benim iç sesim değil annemin sesiydi.

Bugün onunla konuştuğumuzda ona içimi döktüm. (Tabii ki geçmişe gitme kısmını anlatmadım.) O da bana bunları söyledi.

Annemle konuşmak gerçekten çok iyi gelmişti. Ve.. uzun zamandır Türkçe konuşmadığımı fark etmiştim.

'Ben türkça konuşuyorum hatırlatıyım.'

E heralde türkçe konuşacaksın! Sen kim ingilizce kim?!

Kısacası hem ailemi hem de memleketimi özlemeye başladım. Şu nişan faslı bittikten sonra memleketime gideceğim ve staj dönemi başlayana kadar da gelmeyeceğim..

İki hafta sonra:

Sınavlaarr!!

Bittiiiii!!

Ahhhhhhhh..!!!

Allah'ımmmm!!

Bitti sonunda.. Son sınavımızdan çıktıktan sonra Emily ve birkaç arkadaşla birlikte pasta, içecek ve konfeti alıp parka gittek ve bu muhteşem günü güzel bir parti ile sonlandırdık..

Şimdi ise evimdeyim ve çaydanlıkta ki siyah çayımın demlenmesini bekliyorum.

Ahhhh... Bitti değil mi? Gerçekten ahiret soruları gibi sorular vardı.. Hayır kafire sorsan bu kadar zor sormazsın!

Ama.. olsun sonuçta bitti...

Kafamı geriye atıp derin bir nefes alıp verdim. Ayrıca çayımda demlenmişti.
Dolaptan aldığım Beşiktaş logolu kupama çayı doldurdum ve bir kaç damla da limon sıktım.

Tam özlediğim siyah çayımdan bir yudum alacaktım ki telefonumun sesini duydum. Arayan tabii ki de Emily'di..

"Efendim Emily"
"Naptın? Nasıl gidiyo özgürlük?"
"Valla inanır mısın şu anda çay içiyorum! Böbreklerim bile şaşkınlar şu an!"
"Hahah o kadar kahveden sonra değil mi?"

Biraz güldükten sonra sordum

"Ne oldu bacım niye aradın?"
"Ya.. Alisya, sende hazırsan yarın gidelim mi diye soracaktım?"

Elimi yüzüme koydum.

Evet.. dans etmeyi çok istiyordum. Ama.. hemen yarın gitmek zorunda olmak....

"Puff... İyi peki tamam.. seni mi
kıracağım.."

'Gerçekten gitmek istemeseydin bal gibi de kırardın. Hıh!'

"Ahh.. canım benimm.. Seni çok seviyorum Yarın öğlen iki de evindeyim..!"
"Bende seni seviyorum tatlım.. Hadi sonra görüşürüz"
"Görüşürüzz.."