Nişan

813 51 5
                                    

Canlarr cananlarr!! 🌸

Ahh nasıl da özlemişim sizi!

Uzuun uzuuun zamandır bölüm atamıyordum. Sınavlar, dersler, yetiştirmem gereken ödevler.. derken buraya uzun zamandır giremiyordum..

Nasılsınız bakem?

Karantinanın bilmem kaçıncı günü nasıl geçiyor sizin için?

Umarım sağlıklı ve iyisinizdir. Gerçi ortam mutlu olmaya pek el verişli değil ama.. Bomba gibi bir bölümle gününzü güzelleştirmeyi umuyorum!

Hepinizi çook çokk özlemişim!

Neyse hadi bakem arkanıza yaslanın ve derin bir nefes alın..

Herkese iyi okumalaar.. 😋🌸

Emily:

Kahvaltı masamı toparlayıp bulaşıkları yıkıyordum.

Ahh..! Enişte dediğim Aaron'un nişanlandığını öğrenmemizin üzerinden tamıtamına bir hafta geçmişti.

Şu bir naftalık süreçte elimden geldiğince Alisya'ya destek olmaya çalışmıştım. Onu daha önce hiç bu kadar yıkılmış olarak görmemiştim.

Her zaman capcanlı ve enerji dolu dostum gitmiş, yerine ölmeyi bekleyen bir ergen gelmişti sanki..

Ahh.. Sözde iki gün sonra olacak olan nişanım belkide hiç bir zaman olmayacak..

Ama olsun! Alisya'ya iyi gelecekse, gerekirse bir daha hiç geçmişe dönmem! Yeter ki o iyi olsun..

O sırada kapı zilini duymuştum.

Elimi yıkayıp kuru peçete ile kurulayıp kapıyı açmak üzere yöneldim.

Açtığımda karşımda gayet mutlu bir Alisya duruyordu.

"Alisya?.."

Burada ollasına şaşırmıştım. Çünkü normalde bu saatlerde pembe dizi izleyip ağlaması gerekiyordu.

Kolumdaki saate bakıp

"Senin pembe dizi izleyip ağlaman gerekmiyor mu şu an?"

Kahkaha attı

Vay canına! Alisya'nın gülüşünü gönmeyeli bayağı olmuş!

"Evet.. ama.. işte karşındayım! Hadi beni içeri almayacak mısın?! Daha katılacağımız bir nişan var!"

Bunları söylerken içeri geçti ve ayakkabılarını çıkartıp bana sarıldı. Geri çekildiğimde yüzümde.şaşkın bir ifade vardı.

"Ne?.. B-bi bir dakika! Sen geçmişe gitmekten mi bahsediyorsun?!"

Kafasını salladı ve televizyonun önündeki koltuğa gidip oturdu.

Ben ise arkasından afallamış bir şekilde bakıyordum.

"Evet.."

Dedi.

Kafamı iki yana sallayıp yanına doğru yürüdüm.

"N-nasıl ya? Ne yani sen bayağı bayağı tekrar geçmişe dönmekten bahsediyorsun?"

Kafasını salladı ve önündeki masanın, üzerindeki kasenin içinde olan fındıklardan bir kaç tane alıp ağızına attı.

Ben ise hemen yanına oturdum ve bir elini tutup diğer elimle de ateşini kontrol ettim.

"Ne yapıyorsun!?"

ZAMANDA YOLCULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin