2.Bölüm: Buğra'm gelmiş...

72 8 0
                                    

Yatağımdan kabus görmemenin huzuruyla kalkarken dün gecenin öfkesi ve kırgınlıgı her yanımı sararak kabuslarımdan daha büyük bir etki yarattı. Gözlerimden bir damla kaçarken yatağımdan kalkıp banyo ya ilerledim, bugün okula gitmeyecektim. Saçlarımdan akan sular vücudumdan süzülerek beni rahatlatırken dün gece olanları düşündüm.

'Aynı Yıldızın Altında' adlı filimden çıkmıştık ağladığım için Ediz benimle dalga geçmeye başlamıştı, bense ona cevabımı dil çıkararak vermiştim. Sinema salonundan çıktığımızda Esra bir çocukla tartışıyordu yada çocuk onu bir yere götürmeye çalışıyordu. Esra'da bizi gördüğünde ağlamaya ve benden uzak dur diye bagırmaya başladı sinsi şeytan.

Ediz kolunu omzumdan çekip Esra'ya doğru ilerlemeye başladığında kolundan tutup engel oldum.'ne var!' dedi sert bir sesle ne mi var ? 'Nereye gidiyorsun?' dedim. Sesim biraz fazla çıkmıştı ama bana alışmıştı öyle değil mi? ' ağlıyor görmüyor musun?' sesi daha yumuşak çıkmıştı fakat buda benim sakin olmamı sağlamadı.' Bundan bize ne?' dedim sesim daha yüksek ve soğuk çıkmıştı. Boşta olan eliyle başını ovduktan sonra ' ne demek bize ne ? Ne oldu sana Gece ne zaman bu kadar kalpsiz biri olup çıktın baksana çocuk onu zorluyor ne yani arkamızı dönüp gidelim mi?' diye kükredi ne yani doğru düzgün tanımadıgı bir kız için beni mi kırıyordu? İşte bana verdigin değer diye mırıldandım. Duyduğuna emindim, gözümden akan yaşı elimin tersiyle silip 'biz değil ama ben giderim.' diyerek arkamı döndüm ' Gece ben.. Öyle demek istemedim' söylediklerini duymamazlıktan gelerek yürümeye başladım. Hızla bir taksiye binip Dolunay'ın adresini verdim, camdan baktığımda Ediz'in Esra'nın yanına gittiğini gördüm. Bu daha çok ağlamamı sağlarken düşünmeye başladım ne bekliyordun ki Gece peşinden gelmesini mi telefonumun melodisiyle kendime geldim. Ekranda Babam yazısını görünce yüzümde bir tebessüm oluştu demek bir kızı oldugunu hatırlamıştı.

'Efendim baba' babamın soğuk sesimi fark edip neler olduğunu sormasını istemiştim o an. 'eve gelelir misin Gece bir misafirimiz var' diyerek yüzüme kapatmıştı. Tabi yaa ben babamdan çok fazla şey bekliyordum. Taksiye geri dönmesini söyleyip adresi vermiştim, başımı geriye atarak eve gidene kadar göz yaşlarımın dinmesini bekledim.

Taksiden inip parayı verdikten sonra hızla yağan yapmurdan kaçmadan yavaşça ilerlemeye başladım. Zile yavaşça basıp açılmasını bekledim. Açılan kapının arkasında çocukluk arkadaşım Buğra'yı görmeyi planlamadığımdan küçük bir çığlığın arkasından boynuna atladım. ' Allah'ım! Buğra sen ne zaman geldin? ' Tekrar ağlamaya başladığımı Buğra yüzümdeki ıslaklığı sildiğinde farketmiştim. Ellerimi yumruk yapıp Buğra'ya vurmaya başladığımda şaşırsada birşey demeden sakinleşmemi bekledi. ' lanet olsun Buğra annem öldü ama gelmedin yanımda olmana ihtiyacım vardı. Kafayı yiyebilirdim hatta kafayı yedim lanet olsun. Neden geldin ki...' hıçkırıklarım arasında boynuna sarıldım gözlerimin önünde siyah noktalar belirmeye başladığında agzımdan tek bir cümle döküldü.

'Dayanamıyorum. Ben annemi çok özledim Buğra..'

Multimedya da Buğra var. :)

H A S T A L I K Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin