7.Bölüm: Bir daha.

37 6 0
                                    

Dayanabilir mi kalbim bu acılara.
Dayanıyor işte..

Yine hedef aldı Gece ve tetige bastı bastı bastı..

Atışlarıyla hefes tahtasını tam ortadan vurdu, aslında yaptıgı şey o tahta yerine Ediz in kafasını koymaktı. Şuan o kadar öfkeliydi ki bu öfke hissettigi acıyı gölgeliyordu.

Gözlerini kapatarak sakinleşmeye çalıştı fakat gözlerini kapattıgı gibi Ediz le Esra nın öpüşmeleri geldi gözünün önüne, arkasını dönerek çiftlik evine girdi. Bu ev annesinden kalan en degerli şeydi Gece için, banyoya girerek suyu açtı ve soguk suyu avuçlarına doldurarak yüzüne çarptı, bunu bir kaç kez daha tekrarlama geregi duydu kendine gelememişti henüz. Başını kaldırarak aynaya baktıgında gözlerine inanamamıştı, aynada gördügü kendi degildi alkol bagımlısı biriymiş gibi duruyordu. Tamam bir kaç şişe bira devirmişti ama bu kadar kötü görünecegini tahmin etmemişti. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıgında yine aynı sahneyi gördü Gece gözlerini öfkeyle açarak yumrugunu aynaya geçirdi, her şey bir kaç saniyede olmuştu kendine zarar vericek kadar kötümüydü şuan...

Küveti soguk suyla doldurduktan sonra kıyafetlerini çıkararak kirli sepetine attı, elinden hala kanlar akıyordu. Vücudunu yavaşça küvete yerleştirerek kendine yer edindi, vücudu soguga alıştıgında elinide suya koyup narin dokunuşlarıyla tenizlemeye başladı. Agzından boguk bir inleme çıtıgında canının daha yeni yanmaya başladıgını anladı. Agzından minik bir küfür çıktıgında sudan çıkıp vücudunu durulayarak havluya sarıldı.

Gece banyodan çıktıgında lavanta kokulu duş jelinin kokusu koridora yayılmaya başladı. Hızla odasına giderek dolabından siyah iç camaşırlarını alıp üstüne geçirdi. Yine siyah olan pijamasını giyip üstünede gri askılısını geçirdi.

Gece nin yatagına uzanıp yeniden kalkması bir oldu, merdivenlerden inerek salonda etrafa saçılmış çantasını alarak tamamen içini boşalttı. Telefonunu eline aldıgında telefonun kapalı oldugunu faketti, açmaya çalıştıgında telefonundan gelen sesle sarjının bitmiş oldugunu anladı, telefonunu şarja taktıktan sonra mutfaga ilerledi.

Gece televizyonun karşısına geçip afiyetle yaptıgı makarnayı yemeye başlayacagı sıra aklına telefonu geldi. Ayagı kalkarak telefonunu prizden çıkarıp şifreyi girdi, bir kaç saniye sonra gördügüne inanamayarak gözlerini ovuşturdu.

Tekrar koltuguna yayılıp agzına makarna aldıktan sonra telefona baktı.243 cevapsız arama 76 mesaj 7 sesli mesaj... Vay bee diye gülümsedi ama gülümsemesi gözlerine ulaşamadan soldu, ölsem gam yemem artık diye düşündü kendi kendine.. Cevapsız aramalara baktıgında 103 tanesinin Ediz e, 40 tanesinin Arda ya, 86 nın Dolunay a geri kalan 14 ün ise sevgili babasına ait oldugunu gördü. Gözlerinden istemsizce akan yaşları elinin tersiyle sildi. En azından aramış diye düşündü babasının ona daha 1 yıldır tanıdıgı insanlardan daha az deger verdigini düşündü. Sesli mesajları dinlemeye başladıgında ilk ikisi Ediz e aitti. Gece nerdesin? Bak üzgünüm gerçekten ama yanlış anladın. Lanet olsun yemin ederim görüldügü gibi degil. Lütfen bana cevap ver. Gece ilk mesajı dinledikten sonra öfkelenip telefonu fırlatmayı düşündü. Daha sonra merakına yenik düşüp digerlerinide dinlemeye başladı.. Tatlım sanırım ortalıktan kaybolmuşsun. Şu köpeklerini üstümden çek olur mu? Evet Ediz ve Arda dan bahsediyorum haa bide yanlarında Buğra ve Dolunay adında iki kişi daha vardı sanırım.. Neyse tatlım oyununu fazla uzatma öptüm.. Gece Barış ın sesini duydugunda ne diyor bu yaa. diye düşündü, diger mesaja geçtiginde ilk duydugu hıçkırık oldu. Gece canım nerdesin neden cevap vermiyosun, lütfen bana ulaş meraktan ölmek üzereyim bana ulaş ve konuşalım lütfen. Baban sen eve gitmiyince beni aradı bugün bizde kalıcagını felan söyledim. Lütfen beni ara olur mu? Gece Dolunay ın sesini duyduktan sonra diger mesajları dinlemedi hızla rehberden Dolunay ı bularak aradı. Telefon çaldı çaldı çaldı...

Gece tam kapatmak üzereyken telefonun açılma sesini duydu karşı taraftan inanılmaz bir çıglık geldiginde telefonu yine kulagından uzaklaştırdı. Suratını buruşturarak 'Dolunay?' dedi kısık sesiyle ' nerdesin sen?' diye sordu Dolunay ın kızgın sesi 'saatlerdir sana ulaşmaya çalıştıgımızdan haberin var mı? Ediz yapmaması gerekirken zorla taburcu oldu ve şuan kendini alkole vermiş durumda.. Nerdesin hemen seni almaya geliyorum..' uzun süren bir sessizligin ardından Gece cevap vermek için agzını açtı ve yine kapadı. 'Ben iyiyim Dolunay.. Yalnız kalmaya ihtıyacım var. Senden bişey istiyebilir miyim?' diye sordu ve onun cevap vermesini beklemeden devam etti. '2 gün sonra depoya ugramanı istiyorum Dolunay unutma 2 gün sonra ne birgün önce nede birgün sonra tamam mı?' Dolunay tamam diye kekeleyebildi sadece Gece nin sesi o kadar soguktu ki bu onu korkutmuştu. Dolunay konuşmak için agzını açtıgında telefondan kapanma sesi geldi. Boş boş telefona baktıktan sonra tekrar aradı. Ama meşgule düştü tekrar aradı bu seferde telefonu kapalıydı.. Hızla yerinden kalkarak evden çıktı ve kendini motoruna attı kaskınıda taktıktan sonra Arda ların yanına gitmek için gaza yüklendi..

Gece tabagındaki makarnayı çöpe dökerek odasına çıktı güzel bir uyku çekmeliydi gözleri.. Eline dikkat ederek kendini yatagına attı, uyumak için kapanan gözleri bir türlü uykuya teslim olamadı. Gece o gün sabaha kadar annesini düşündü..

Kaybettigimiz ikinci savaş galiba anne, canımın yandıgını hissediyorum ama bu yanmaktan başka.. Sen gittikten sonra hayata baglı tüm dallar çürüdü hangisine tutunsam kırılıyor şimdi. Sen gittikten sonra içimde büyüyen psikopat çocuga yeniliyorum yine.. Yine yeniliyorum. Bu kaybettigim ikinci savaşım degil öyle degil mi? Neden beni hiçlikte bir hiçmişim gibi bıraktın. Şimdi sen beyazlarlasın ben siyahlarla. Sen beni bırakıp cennete gitmişken ben burda cehennemi soluyorum. Babamın beni yalnız bırakmayacagını söylüyordun belki o olsaydı atlatırdım.. Ne dersin belki babam olsa daha güçlü olurdum önceki gibi babasının kızı olurdum ama yalnızım anne korktugum gibi tek başımayım..

H A S T A L I K Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin